I won't let that happen tradutor Turco
242 parallel translation
I won't let that happen.
Buna izin vermem.
I won't let that happen no more, about the thumb.
Hey, aynı hatayı bir daha tekrar etmem, parmak konusunda.
You're a little late, but I guess you won't let that happen again.
Geç kaldın, ama bir daha olmaz herhalde.
I won't let that happen.
Buna izin vermeyeceğim.
- l won't let that happen, Barry. I promise.
- Bunun tekrar olmasına izin vermeyeceğim Barry. Söz veriyorum.
I won't let that happen.
Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
I won't let that happen!
Bunun olmasına izin vermeyeceğim!
I know. I won't let that happen.
Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
I'm very sorry and I won't let that happen again.
Çok üzgünüm. Bir daha olmasına izin vermeyeceğim.
- I know, but that was another lifetime... and I promise I won't let it happen again.
- Biliyorum, ama o başka bir hayattaydı ve söz veriyorum bunun tekrar olmasına izin vermeyeceğim.
I won't let that happen to little Jasmine.
Bunun küçük Jasmine'e olmasına izin vermeyeceğim.
I won't let that happen again.
Bunun tekrar olmasına izin veremem.
I won't let that happen.
Bunu yapmana izin vermem.
I won't let that happen Pilot.
Buna izin vermeyeceğim Pilot.
I won't let that happen again.
Bunun bir daha olmasına izin vermeyeceğim.
I thought : I won't let that happen to me twice.
Başımdan ikinci defa geçmez diye tahmin etmiştim.
I won't let that happen.
Buna izin veremem.
I promise I won't let that happen.
Söz veriyorum, bunun olmasına izin vermeyeceğim.
I promise I won't let that happen.
Bunu olmayacağına söz veriyorum.
I won't let that happen
Buna müsaade edemem.
No worry, I won't let that happen.
Merak etme, buna izin vermeyeceğim.
You won't do anything to Ryo, I won't let that happen!
Ryo'ya birşey yapamazsın, Buna izin vermem!
I won't let that happen again.
Onu bir daha yapmayacagim.
I won't let that happen to me.
Bunun bana olmasına izin vermeyeceğim.
I appreciate the complexity of the issue and I won't let that happen.
Meselenin karışıklığını anlıyorum ama öyle olmasına izin vermem.
- Commander, I won't let that happen.
- Kaptan, öyle olasına izin vermem.
I won't let that happen.
L Buna izin vermez.
- I won't let that happen.
- Buna izin vermeyeceğim.
- and I won't let that happen.
Ve ben buna müsamaha göstermeyeceğim.
- And I won't let that happen again.
- Bunun olmasına tekrar izin vermeyeceğim.
Marge, I won't let that happen.
Marge, öyle olmasına müsaade etmeyeceğim.
I won't let that happen
Bunun olmasına izin veremem.
And I won't let that happen.
Ve bunun olmasına izin vermeyeceğim.
I won't let that happen.
Böyle bir şeyin olmasına asla izin vermem!
I won't let that happen.
Bunun olmasını istemiyorum.
I won't let that happen again!
Bu bir daha olmayacak.
I won't let that happen, have you got that?
Buna izin veremem. Anladın mı?
I won't let that happen.
Bunu izin vermeyeceğiz.
No, I won't let that happen!
Hayır, bunun olmasına izin vermeceğim!
And that I won't let happen.
Ve ben de bunun olmasına izin vermem.
Because I won't let that happen.
Çünkü, bunun olmasına müsaade etmeyeceğim.
Well, I can guaranty you that nothing will happen to her...'cause I won't let it.
Ona bir şey olmayacağını garanti ederim. Çünkü izin vermem.
I won't let that happen.
Bunun olmasına izin vermem.
You are going to be an ordinary boy with parents that care for you and won't ever let anything bad happen to you, the way I never could.
Ailesi sadece onun için uğraşan sıradan bir çocuk olacaksın ve bir daha asla başına kötü bir şey gelmeyecek, bu benim asla sağlayamayacağım bir şey.
I won't let that happen
Peki ya tekrar olursa? Olmasına izin vermem, anladın mı?
I won't let anything happen to him, you know that.
Kötü bir şey olmasına izin vermem, biliyorsun.
No, I won't let that happen.
Hayır, Buna izin veremem.
I won't let that happen to you.
Bende sana bunu yapmalarına izin vermeyeceğim.
So I won't. I won't let that happen to him.
Ben de bunun ona olmasına izin vermeyeceğim.
I won't let that happen
Buna asla izin veremem!
I won't let that happen to you, never again.
Bunun sana olmasını istemezdim bu bir daha asla olamayacak.