I would never do that tradutor Turco
910 parallel translation
I would never do that
Neden ki, sizin sırrınızı asla söylemem.
Now, of course, I won't prevent you to see him, I would never do that.
Şimdilik, tabii onu görmeniz için size engel olmayacağım bunu asla yapmam.
I would never do that without a subpoena.
Böyle bir şeyi mahkeme kararı olmadan asla yapmam.
I would never do that.
Böyle bir şeyi asla yapmam.
Why, sir, I would never do that.
Peki, efendim, öyle bir şey asla yapmayacağım.
No, I would never do that to her.
Hayır, bunu ona asla yapamam.
I would never do that.
Bunu asla yapmam.
No, I would never do that.
Bunu asla yapamam.
Well, I would never do that.
Şey, bunu hiç yapmadım.
- You know that I would never do that.
- Bunu asla yapmayacağımı bilirsin.
I would never do that.
Böyle bir şey yapmam.
I would never do that.
No, nein. Bunu asla yapmam.
I would never do that to you.
Bunu sana asla yapmam.
Farfelkugel if I was you, I would never do that again!
Farfelkugel yerinde olsam, bunu bir daha asla yapmam!
- I would never do that.
- Ben bunu asla yapmazdım.
- I would never do that to you.
- Bunu sana asla yapmazdım.
No, I would never do that.
Hayir, asla yapmam.
I would never do that.
Hayır, böyle birşey yapmazdım.
I would never do that.
Ben asla böyle şey yapmam.
Why would I do something that I've never done in 34 years of my life in such a pivotal moment like this?
34 yıldır hiç yapmadığım bir şeyi bu önemli anda ne diye yapayım?
Yes, I never met a man before who would do a thing like that to me.
Ve beni dünyadaki en muazzam şey ile tanıştırmanızın karşılığını asla ödeyemem ; eşim.
I never imagined that you would do this for him!
Bunu onun için yapabileceğini hayal dahi edemezdim!
The difference is that I would never have the impudence to tell everybody the way you do.
Tek bilen de benim. Ben senin yaptığın gibi her şeyi herkese... anlatacak kadar yüzsüz değilim.
What good would that do when I know the damn thing could never fly?
Bu lanet şeyin uçamayacağını çok iyi biliyorum
- Before I do, I would like you to know that I have never let anyone see this before.
- Şunu bilmelisin ki daha önce kimseye göstermedim.
That's a thing I certainly would never do.
Bu asla yapmayacağım bir şey.
I wasn't my fault, I assure you I would never do something like that.
Seni temin ederim benim hatam değildi. Ben asla öyle bir şey yapmazdım. Yemin ederim.
- Our friend would never leave prints. - Do I have your guarantee of that?
- Adamın parmak izi bırakacağını zannetmem.
That I would stay honest and that I'd never again do anything...
Namuslu kalacağım ve beni diğerlerinden farklı kılacak...
– What I do say is that... if you stayed where you belong and paid attention to the basics, this never would have happened.
Eğer ait olduğun yerde kalıp temel kurallara dikkat etseydin bunlar asla olmayacaktı.
I would never do anything to hurt this sport that has been so really good to me.
Bana karşı bu kadar cömert olan bu spora zarar verecek bir şeyi asla yapmam.
- That I would never do.
Bunu yapmayı tekrar düşünmek istemiyorum.
I would never ask you to do that.
Bunu yapmanı asla istemem.
I would never do anything so unscrupulous as that, unless it was Bartlett's wife.
Barlett'in karısı olmadığı sürece asla ahlaksız bir şey yapmam.
In view of his young age, the fact that he has a family to support, that he has no record, and that he promises never to do it again, I would ask the plaintiffs to forgive him if they can.
Genç yaşını dikkate alarak geçindirmesi gereken bir ailesi olduğunu unutmadan sabıkası da olmadığı ve bir daha yapmayacağına söz verdiği için davacılardan mümkünse onu affetmelerini rica ediyorum.
I would never do anything like that.
hayır!
- I would never askyou to do that.
- ASla böyle bir şey isteyemem.
I would do that, but I could never do that.
Bunu yapmak isterdim ama asla yapamazdim.
I would never do anything to jeopardize that.
Bunu tehlikeye atacak hiç bir şey yapmam.
If you understood the psychology of a crime the way I do, then you could disguise it, and that way, you would never be caught.
Biraz suç psikolojisinden anlıyorsanız bu çok kolay, o zaman kendinizi gizler ve hiç yakalanmazsınız.
Just that he felt responsible for Seska, and was determined to stop her, but I never thought he would try to do this alone.
Bu olaydan dolayı kendini sorumlu tutup onu durdurması gerektiğini, söylüyordu, ama asla bu işi yalnız başına yapacağını düşünmemiştim.
Do you think, since it's the last night of school and I might never see him again... that maybe he would dance with me?
Sence, bu okulun son gecesi olduğuna göre ve belki bir daha onu hiç görmeyeceğim için... acaba benimle dans eder mi?
Look, I want you to know that I would never, ever do anything to hurt you.
Sana zarar verecek bir şey yapmayacağımı bilmeni isterim.
When I told you about Jack and how he was always getting hurt, and how I would never date anybody like that again, you didn't think, "Maybe I should tell her what I do for a living"?
Seninle Jack hakkında konuştuğumda, onun neden sürekli yaralandığını sorduğumda, ve onun gibi biriyle asla çıkmayacağımdan bahsettiğimde, aklına, "Belki de ona ne iş yaptığımı söylemeliyim" diye bir düşünce gelmedi mi?
I would never do that
Beni korkuttun Ben asla onu yapmayacaktım
And all that time, I'd never been afraid of who we were... until that day... when we did what we had to do because no one else would.
Aradan o zamana dek telepat olmaktan hiç korkmamıştım ta ki kimse aldırmadığı için müdahale ettiğimiz o güne kadar.
I would never do that.
Saklanıyorlar ve dışarı çıkmayacaklar.
Oh, that would never do, I'm sure.
Oh bunu asla, ı'm emin olun.
You do understand, Jano that if it were my decision I would never let anyone harm you.
Şunu iyi bil, Jano kararları ben veriyor olsaydım kimsenin sana zarar vermesine izin vermezdim.
Hmm, do you know, Robert, I almost wish you were too. Except that you'd probably make something useful out of my life and that would never do.
Ben de neredeyse sizin yerinizde olmayı diliyorum,..... sadece benim hayatımdan işe yarar bir şey yapardınız ve bu da işe yaramazdı.
We both know she would never do that, and I'm sure you're probably wondering... how the exam got in her bag,'cause I know that's what I'd be wondering if I were you,
Tabi sınav kağıdının onun çantasına nasıl girdiğini merak ettiğinize eminim. Çünkü yerinizde olsam ben de bunu merak ederdim ve şey...