English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I wouldn't say

I wouldn't say tradutor Turco

2,682 parallel translation
I wouldn't say that.
Öyle demezdim.
Um... but I wouldn't say that this is exactly a...
Ama böyle bir şey olmasını- - Bunun ne olduğunu biliyorum.
I wouldn't say he was there for us, no. Never on a sports day, a school trip, a parents'evening.
Ne okul gezilerinde, ne bayramlarda bizimle birlikte olduğunu söyleyemem.
I wouldn't say that.
Ben öyle demezdim.
I mean, no, but I can't say that I wouldn't do the same thing in their position.
Yani, hayır ama onların durumunda olsaydım aynı şeyi yapmazdım da diyemem.
You'd think I wouldn't have to say that, but you'd be surprised.
Belirtmemin gereği yok diye düşünebilirsiniz ama başınıza gelirse anlarsınız.
Okay, I wouldn't say "only way."
Ben pek "tek yol" demezdim.
I wouldn't say a slut but she gets around a bit.
Tam olarak kaşar demezdim, ama biraz kucaktan kucağa.
I wouldn't say I love it here in Japan. I miss my friends, and having to pretend you're Japanese when you're not is a little weird. Harro to all my fans.
Tim için ailemi Santa Barbara'dan Tokyo'ya taşıdım.
I wouldn't say, sir. It would appear our case from the past has taken a detour into the present. No.
- Sanmıyorum efendim.
I wouldn't necessarily call it an orgy, but there were a lot of naked body parts flying around, which felt very good but kind of bad all at the same time.
Ama tam olarak grup seks sayılmazdı. Gerçi bir sürü çıplak vücut vardı elbet, hoşuma da gitti ama pişmanlık da duydum.
I wouldn't say they were jumping with joy to find themselves in a new place.
Kendilerini farklı bir yerde buldukları için zıplıyorlar denemezdi.
I'd say that was enough to break the bank, wouldn't you, Mr Wendell?
Derim ki bu bankayi batirmaya yeter, degil mi, Mr Wendell?
Well, I wouldn't say no to a glass of chardonnay.
Seninle yatmanın aksine
Oh, I was kinda hoping you wouldn't say that.
Bunu söylememeni umuyordum.
Well, I'd say we were equals at school, intelligence wise, grades and all that, wouldn't you?
Bence okuldayken zeka ve notlar olarak aynı seviyedeydik, katılmıyor musun?
I knew that I wouldn't have to say much.
Çok fazla şey söylemek zorunda olmayacağımı biliyordum.
Well, I wouldn't necessarily say "ass." Oh, big baby, thoughtless moron, uh...
Şey, ben "göt" demezdim. Koca bebek, düşüncesiz moron...
Well, I wouldn't say "learned," but I had a strong "c" average in high school, which made the transition to junior college a smooth path.
Şey, tam olarak "eğitimli" denemez ama lisedeyken iyi bir ortalamam vardı ki bu da yüksekokula geçiş yapmama yetti.
- Please, I wouldn't say - that I, you know, "kicked ass."
- Lütfen "ezip geçmek" demeyelim.
You wouldn't say, "Not until I'm hired."
"İşe kabul edilene kadar değil" deseniz de olurdu
I probably wouldn't have much to say either.
Benim de muhtemelen söyleyecek pek bir şeyim olmazdı.
I wouldn't say overshadowed, but... certainly that's the direction he's moved in since I knew him, sure.
Tam olarak öyle olmasa da evet... fakat onu bilime sürükleyen asıl şey bu Mars konusudur diyebilirim.
Well, of course, I'm sure she wouldn't even say that to her real dad.
Tabiki. Eminim kendi babasına bile söyleyemez.
- I wouldn't say that.
- Ben öyle demezdim.
Well, as we used to say when I was a kid : Nice to see you, wouldn't wanna be you.
Çocukken dediğimiz gibi seni görmek güzeldi ama sen olmak istemem.
If I didn't have this family, who's to say that wouldn't be me?
Benim yanımda ailem olmasaydı ben de onun yerinde olabilirdim?
Oh, I wouldn't say that.
Böyle söylemezdim.
I wouldn't say that, Winnie!
Hiç de öyle değildi, Winnie!
I would say it was a big thing, wouldn't you? Colonel, may we have a moment?
- Albay, bize biraz izin verir miyiz?
I wouldn't hesitate, I'd say... Marie Brizard.
Tereddüt etmeden, Marie Brizard diyebilirdim...
I wouldn't say I was planning it.
Bunu planladığımı söyleyemem.
I wouldn't say I was scared.
Korktuğumu söyleyemem.
I wouldn't say that.
Bunu söyleyemem.
Indeed. I never thought we would marry, for all sorts of reasons, but she wouldn't accept that and so now I am very pleased to say that she's been proved right.
Belli sebeplerden dolayı evlenebileceğimizi düşünmüyordum ama bunu kabul etmemişti ve şimdi haklı çıktığı için çok memnunum.
I wouldn't say my father's a lier, but he sure liked to exaggerate things.
Babamın yalancı olduğunu söyleyemem ama abartmayı çok severdi.
Well, if I were to start counting with a single atom representing one year, then there wouldn't be enough atoms in the entire universe to get anywhere near that number.
Her bir atomu bir yıl gibi görüp saymaya başlasaydım tüm evrende bu sayının yanına bile yaklaşacak yeterince atom olmayacaktı.
'I wouldn't say no', Merlin.
Hayır dedim efendim.
Well I wouldn't say that.
Aslinda, ben oyle demezdim.
I wouldn't say hero.
Ben olsam kahraman demezdim. Bir aptal daha çok yakışır.
I wouldn't say interesting...
İlginç biri demezdim...
Well, I wouldn't say "Turned over a new leaf" so much as - -
"Yeni bir sayfa açmış" demezdim.
I wouldn't say he's a tyrant.
Despot olduğunu söylemeyecektim.
Didn't say I wouldn't.
Karışmayacağım demedim.
I wouldn't say the name, cos of...
İsmi söylemesen güzel olur, kameralar falan...
I never said she wouldn't get hurt. Chick like Cat Deeley comes along, you have to say bye-bye.
Cat Deeley gibi hatunları bulduğun zaman, elveda vakti gelmiş demektir.
I wouldn't necessarily say that this guy was a grifter.
Ben olsam bu adama dolandırıcı diye hitap etmezdim.
I wouldn't say that I'm a natural-born leader.
Doğuştan lider olduğumu sanmıyorum.
Now I assumed you wouldn't be bringing a date, because you are always single.
Hep yalnız takıldığından yanında bir arkadaş getirmeyeceksin sayıyorum seni.
I wouldn't say I'm completely monogamous with equations, but there are just a very few I love the most.
Denklemlerle tamamen tekeşli olduğumu söyleyemem, ama çok sevdiğim birkaç tanesi var.
When I mentioned Metzler to her, she was shit scared, wouldn't say anything which only goes to prove that there is something to say.
Kadına Metzler'dan bahsedince çok telaşlandı ve konuşmak istemedi bu da gösteriyor ki konuşulması gereken bir şey var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]