Ideology tradutor Turco
380 parallel translation
First, it would be a Party with a true ideology.
İlki, doğru düzgün bir ideolojisi olan bir parti olacaktı.
I know nothing of theosophy, philosophy, psychology, ideology or any other ology.
Teosofi, felsefe, psikoloji, ideoloji ve diğer lojilerin hiçbirini bilmiyorum.
Any state, any entity, any ideology that fails to recognize the worth, the dignity, the rights of man - that state is obsolete.
İnsanların onurunu ve haklarını göz ardı eden tüm devletler tüm oluşumlar ve tüm ideolojiler kesinlikle işlevsizdir.
For me ideology has been a holiday.
Benim için ideoloji bir tatil oldu.
I discovered that the questions I would ask any French person expressed an ideology that reflects not present mores but those of the past.
Farkettim ki, Fransız yurttaşlara hangi soruyu sorarsam sorayım bu soruların temsil ettiği görüşler... şimdiki zamana değil de geçmişe aitti.
My country is called Ideology, I live in the capital...
Yaşadığım yerin adı İdeoloji. Başkentinde yaşıyorum.
Recently, a large section of humanity was shaken to the core by the outbreak of an ideology,
İnsanlığın çok büyük bir kesimi patlak veren bir ideoloji sayesinde tepeden tırnağa sallandı.
Instead of fixed ideology, it had the advantage of being a project of an ideology, of seeking, of invention
Sabit bir ideoloji yerine, bir ideoloji yaratma, araştırma avantajı vardı.
Who can permit me such mutilation, what ideology can justify it?
Peki bunu hangi hakla yapabiliyorum? Hangi ideolojiye dayanarak?
Complete with weapons, and ideology and patriotic drum-beating?
Silahlar tam hazır ve ideoloji de var, ve vatanperverlik çığırtkanlığı da var.
- their thinking', the ideology involved.
Düşünceleri, ideolojileri.
On the basis of his "race ideology," or whatever you can call this point of view, many felt much more related to the English than to the French.
"Irk ideoloji" fikrine dayanarak ya da bu bakış açısına siz ne derseniz deyin pek çokları Fransızlardan çok İngilizlere bağlandı.
Is it your ideology?
İdeolojinizden mi?
But I didn't share in the fundamental ideology of the anarchists.
Fakat anarşistlerin temel ideolojisine katılmıyordum.
But, think about our ideology of the current view...
Ancak, halihazır durumdaki ideolojimiz üzerinde düşünün...
- -that's neither fascist or anarchist- - a shot of Yves and herself... really breaking with... bourgeois sexual ideology.
- -bu ne faşist ne de anarşist- -... burjuva seks ideolojisinden gerçekten vazgeçtiğini inandırıcı bir şekilde göstermenin neredeyse imkânsız olduğunu söylüyor.
So we decided to show you an image of a pacifist... breaking with his non-violent ideology... and actually struggling, instead of staying cool while getting slugged after he calmly insulted the judge to protest against the treatment given Bobby.
Bu yüzden size şiddet karşıtı ideolojisinden vazgeçip ve Bobby'ye yapılan muameleye karşı çıkmak için yargıca sakin bir şekilde hakaret ettikten sonra yüzüne yumruk yerken serinkanlı kalmak yerine aslında mücadele eden bir barışseverin bir görüntüsünü göstermeye karar verdik.
shots of bourgeois ideology and imperialism... and they weren't even black, they were colored... like in any James Bond movie.
Burjuva ideolojisi ve emperyalizm kareleri hiç de siyah değildi. Herhangi bir Fames Bond filmi gibi renkliydiler.
A defector with an ideology.
İdeolojisi olan bir sığınmacı.
I appreciate there are some people in this country who are still afraid of the spread of the Russian ideology.
Bu ülkede Rus ideolojisinin yayılmasından korkan, insanlar olduğunu anlayabiliyorum.
It tried to tranquilizar the dutches affirming that the ideology nazista would not be imposed.
Flamanlara, Nazi ideolojisinin empoze edilmeyeceği konusunda güvence vermeye çalıştı.
My father worked e lived according to a religious ideology, without it to call God or another religious name.
Kanımca babam, her ne kadar Tanrı'ın ya da inanışının adını zikretmese de mutassıp bir yaşam sürdü.
The German promises of not to impose its ideology then they had been forgotten.
Alman ideolojisinin empoze edilmeyeceğine dair verilen sözler unutulmuştu.
Detuornement is the fluid language... of anti-ideology,
Détournement, ideoloji karsitliginin esnek dilidir.
No ideology can... be of use to disguise partial goals as general goals, for it can maintain... no partial reality which actually belongs to it.
Proletarya, kismi hedeflerini genel hedefler olarak göstermek için tasarlanmis herhangi bir ideolojiden yararlanamaz çünkü proletarya tam anlamiyla kendine ait kismi bir gerçekligi saklayamaz.
In this way, each bureaucrat is absolutely dependent... upon a central guarantee by ideology, which recognizes a collective participation... in its "socialist power"... by all bureaucrats it does not annihilate.
Her bürokrat bu nedenle tamamen yönetim ideolojisinin sundugu merkezi mesruiyet mührüne baglidir ; bu yönetim ideolojisi basindan savmadigi tüm bürokratlarin "sosyalist rejimine" müsterek katilimini onaylar.
Revolutionary theory... is now the enemy of all revolutionary ideology, and knows that it is.
Devrim teorisi artik tüm devrim ideolojisinin düsmanidir ve onu tanimaktadir.
More than anywhere else philosophy could be used as an ideology so that the necessary criminal methods for overcoming fear could be legalised.
Herhangi bir yerden daha çok felsefe ideoloji olarak kullanılır böylece suç yöntemleri korkuyu yenmeyi yasallaştırır.
These three anatomical exhibits are the best evidence that the racial theory, the essence of Nazi ideology is based on scientific data that has been rigorously tested.
Sergilenen bu üç anatomi Nazi ideolojisinin... ırkla ilgili teorisinin bilimsel verilere dayanıp titizce test edildiğinin en güzel kanıtıdır.
I mean, is it, uh, political ideology or patriotism or stimulation from danger and excitement?
Politik ideoloji mi ya da vatanseverlik mi ya da tehlike dürtüsü ve heyecanı mı?
The ruin of your own society... And the substitution of a radical, anarchist ideology.
Toplum yapımızın yıkılması ve radikal anarşist bir ideolojinin yerleşmesi.
These are notjust wishes, this is ideology, action, concepts.
Bunlar sadece dilek değil, bu bir ideoloji, eylem, kavramlar.
And who are the crusaders of every blind principle, so-called ideology, humanity invents to strangle me.
İnsanlığın ürettiği bu gibi topluluk ve sahte ideoloji savunucuları beni boğar. Niçin benden nefret ediyorsunuz?
Only the poor go in for ideology and religion.
İdeoloji ve inançlar yalnızca zavallılar içindir.
Ideology, fanaticism, clandestinity, risks,
İdeoloji, fanatiklik, mahremiyet, risk -
They have it all in common, ideology, fanaticism, clandestinity, risk, of course they did fine together.
Birçok ortak noktaları var, ideoloji, fanatiklik, mahremiyet, risk tabii ki birlikte çok iyilermiş.
Without any obstacles. Without any ideology.
Hiç bir engel ve ideoloji olmadan.
History, ideology, economic philosophy...
Geçmişte ayrı düştük...
But we're separated by history, Ideology, economic philosophy - - Wow!
Ancak tarihsel, ideolojik ve ekonomik felsefe açısından geçmişte ayrı düştük.
- -irrespective of political ideology.
... politik ideolojiye bakmaksızın.
Yes, I'm talking about honour, not ideology. I've left a letter behind me just in case "they" don't know the difference.
Ben onurdan söz ediyorum, ideolojilerden değil aradaki farkı anlamama ihtimalini düşünerek onlara geride bir mektup bıraktım.
Every human being, whatever his race, whatever his country, creed or ideology, is capable of everything or just anything.
Hangi ırk, renk ya da kökenden olursa olsun her erkek her şeyi yapabilecek güce sahiptir.
"Every human being, whatever his race whatever his country, creed or ideology,... is capable of just anything."
"Hangi ırk, ülke, inanç ya da ideolojiden olursa olsun her erkek her şeyi yapabilecek güce sahiptir."
Or religion, ideology, or different class.
Ya da din, düşünce ve sınıf farklılıkları.
I would like to see a bit less ideology and a bit more common sense.
Biraz daha az ideoloji ve biraz daha fazla sağduyu görmek istiyorum.
First physiology, then ideology.
Önce fizyoloji, sonra ideoloji.
Our ideology is based on the assumption that the Malcorian is a supreme life-form and our world is the center of the universe.
İdeolojimiz, Malkorianların en üstün yaşam formu olduğuna ve dünyamızın evrenin merkezinde olduğuna dayanır.
Triumph of the Will was a great movie, but you despise its ideology.
Triumph of the Will harika bir filmdi ama sen ideolojisini hor görüyorsun.
You don't need an ideology to knock over a liquor store.
Bir içki dükkânını soymak için ideolojiye ihtiyacın yoktur.
My father never let ideology interfere with his research, never let red tape strangle his science, and I intend to abide by that legacy.
Babam asla ideolojinin araştırmasını etkilemesine müsaade etmedi. Biliminin boğazlanmasına da asla müsaade etmedi. Ve ben de bu mirası devam ettiriyorum.
Knowledge, economics, religion, government, ideology, we gave all that to you, and in doing so, we've prodded your advancement.
Ekonomi. Din. Hükümet.