If it's important tradutor Turco
678 parallel translation
Yes, if you receive an important call, you should definitely take it. I understand.
Acil bir arama geldiğinde açmalısın.
It's very important that I meet this man to explain to him what happened... although if I saw him, I wouldn't know what to say.
Olanları kendisine açıklayabilmem için bu adamı görmem şart gerçi onu görsem bile ne diyeceğimi bilmiyorum.
They decide if it's important and should be moved up on the list.
Bir tasarının önemli olup olmadığına, gündemdeki yerine karar verirler.
If what you say is true... then it's important not to rouse Krug's suspicions.
Eğer dediklerin gerçekten doğruysa Krug'u telaşlandırmamak çok önemli oluyor.
- Yes. If it's important.
- Eğer önemliyse evet.
Headquarters has sent me here... to help you do a job that's more important, if we can do it.
Karargah beni buraya... Bu işte sana yardımcı olmam için buraya beni gönderdi.. Bu yapabilmemiz, daha önemli..
But if beauty is truth and that's all ye need... I mean, all you need to know, then that means it's the most important thing.
Ama, güzellik doğruluksa ve bilmen gereken tek şey buysa o zaman bu dünyanın en önemli şeyi demektir.
Of course, if it's terribly important...
Gerçekten çok önemli bir şey varsa...
I only ask if it's important.
Sadece önemli olup olmadığını soruyorum.
If you think it's that important, I'll drop by.
Önemli diyorsan bir uğrarım.
REDWOOD LAKE. IF IT'S IMPORTANT, I THINK THEY HAVE A PHONE.
Eğer önemliyse, onlar aradıklarında...
GUESS HE'LL BE BACK IF IT'S ANYTHING IMPORTANT.
- Hayır. Eğer önemli birşeyse geri döneceğini düşünüyorum.
If it's so important for you to find out, you might try the Pioneer's Home.
Öğrenmek senin için çok önemliyse Öncüler Huzurevi'ne gidebilirsin.
- If it's that important a project... why doesn't the government undertake it?
- Madem bu kadar önemli bir proje neden bu işi hükümet yapmıyor?
If you can live with it, it's not that important to me.
Eğer sen bununla yaşayabilirsen işin o tarafı benim için hiç önemli değil.
Even if that's true, it's not important.
- Bu doğru olsa bile, bir önemi yok.
If it's important it's not for good Christians!
Eğer bu kadar önemliyse sorun değil!
If you stay longer at one place, you start to like it and forgets, what's more important, then anything on earth, God.
Aynı yerde uzun süre kalırsanız orayı seversiniz ve tanrı da dahil asıl olan şeyleri unutursunuz.
But if you see or hear from them before I do, please have them check the detail down at the railroad station. It's very important.
Benden önce onları görürsen ya da onlardan haber alırsan, lütfen ayrıntıları demiryolu istasyonu ile paylaşın, çok önemli.
I don't know if it's important, but see what you think.
Önemli bir şey mi bilmiyorum, bakalım sen ne düşüneceksin.
If it's so important, why shouldn't you really tell me?
Madem bu kadar önemli, neden söylemiyorsun?
But, if it's important I
- Ama önemliyse, ben...
You shouldn't. But if it's that important to you, I'll give you a pill to carry you through.
Geçememelisiniz ama sizin için önemliyse bir ilaç veririm.
But there's one upstairs if it's important.
Ama önemliyse, üst katta var.
Sure, if it's important.
Tabii, önemliyse.
If the reason for the alleged insanity is important to this case then it's a matter for a competent witness.
Eğer bu sözde deliliğin nedeni dava için önemliyse... o zaman yetkili bir tanık gerekir.
If it's important, we can be at ease for a minute.
Eğer önemli bir şeyse, bir dakika bekleyebiliriz.
No, not even if it's important.
Hayır, önemli bir şey yok.
That's why I believe it's very important to clearly define... if he's a charlatan or a sorcerer.
Bu yüzden şarlatan mı yoksa büyücü mü olduğunu kesin bir şekilde belirlememiz gerektiğine inanıyorum.
If it's a special meeting it must be important.
Ya gerekli bir toplantıysa önemli olmalı.
It might be important if there's a battle.
Bir çatışma olursa önemli olabilir.
Now, don't overdo it but if you see that he's weakening in any way at all, ask for something. Make him feel wanted and important.
Abartmayın ama herhangi bir şekilde zayıf düştüğünü görürseniz bir şey isteyin, ona istendiğini ve önemli olduğunu hissettirin.
If it's that important.
- Peki. O kadar önemliyse.
Well, if you can prove that, it takes care of an important point.
Tamam mı? Biraz sıra dışı ama devam et.
- if it's so important to you.
Senin için o kadar önemliyse belki kabul ederim.
If this thing is half as important as I figure it might be, you'll be in line for promotions and citations when this is over.
Eğer bu iş tahmin ettiğimin yarısı kadar ciddi ise, bu iş bittiğinde hepiniz bir çok terfi ve mükafatlar alacaksınız.
If it's that important to you..... they can stay here.
Senin için bu kadar önemliyse burada kalabilirler.
No, I'll take it now if it's that important.
Hayır, hemen alıyorum, madem bu kadar önemli.
Oh, it's not important if the interview doesn't happen now.
Röportajın hemen olup olmaması önemli değil.
If you all think it's this important, then I can't go either.
Bunun bu kadar önemli olduğunu düşünüyorsan ben de ayrılamam.
Go and get yourself killed if it's so important to you.
Git de, kendini öldürt o zaman. Madem bu kadar önemli.
So look, when you get home tonight, keep an eye open, and if you spot the guy, you let me know, it's very important.
Bak şimdi, bu gece eve gidince gözünü aç ve o herifi görürsen bana haber ver ; bu çok önemli.
If it's so important, how did you get one?
Bu denli önemliyse, böyle bir şeyi nasıl edinebildin?
If I did, it was important only to myself.
- Sevmişsem bile, sırf benim için önemli.
I don't understand why it's so important if I broke a couple of dates with a girl.
Sizin için kadının biriyle bir kaç kez buluşmalarımı ertelemiş olmam neden bu kadar önemli, anlamıyorum.
If it doesn't succeed, it's not important.
O bir günahkâr.
And as I said before, the important part is, have it blessed... because if it's not blessed, you will not get the benefit out of it, you know.
Önceden de dediğim gibi önemli olan kutsanmış olması çünkü kutsanmadıysa bir işinize yaramayacaktır.
- If it's that important to you.
- Acaba sizin için bu kadar önemli mi?
If he decided to come, it's because he considers this important.
Meselenin önemini iyice düşünüp tartmadan gelmez.
If you have not the search warrant, it's not very important.
Arama emri yoksa o kadar da önemli değil demek ki.
Well, if it's that important, a person should never turn down a big honor.
Eğer bu kadar önemliyse, bir insan bu büyük onuru asla tepmemeli.
if it's meant to be 16
if it's not too much trouble 48
if it's a girl 43
if it's any consolation 226
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it's a boy 49
if it's all right 48
if it's ok 18
if it's me 22
if it's not too much trouble 48
if it's a girl 43
if it's any consolation 226
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it's a boy 49
if it's all right 48
if it's ok 18
if it's me 22