If we're going to do this tradutor Turco
126 parallel translation
If we're going to be stared at, I think we should do this to real music.
Eğer gözlerini dikip bakacaklarsa sanırım bunu gerçek müzikle yapmamız gerek.
If we're going to do this job, let's do it with some precision.
Bu işi biz yapsaydık, biraz daha hassas davranırdık.
If we do win, we're going to wreck this fucking establishment and this fucking game
Eğer kazanırsak bu boktan kurumu ve bu kedi fare oyununu yerle bir edeceğiz
Now, this is painful, and I don't like doing this, but if we're all going to do our jobs, I've got to bring this up again.
Bu acı verici, ve bunu yapmak hoşuma gitmiyor ama işimizi doğru yapacaksak eğer, bu noktayı tekrar hatırlatmam gerekiyor.
Well, if we're going to do this right... The wedding bonbon deluxe.
Eğer bu işi doğru yapmak istiyorsak lüks evlilik sekeri.
I JUST... FIGURED THAT IF WE'RE GOING TO DO THIS FOR REAL... WE SHOULD HAVE A FRESH START.
Farkına vardım ki eğer bunu gerçekten yapacaksak yeni bir başlangıç yapmalıyız.
I'm going to need some support if we're going to do this.
Eğer bunu yapacaksak biraz desteğe ihtiyacım olacak.
I was thinking that if we're going to do this record thing, maybe you guys should start thinking about kicking, know what I mean?
düşünüyordum da, eğer bu albüm işini yapacaksak, belki sizin bırakmayı düşünmeye başlamanız gerekiyor, anlıyor musunuz?
Homer, if you're going to do this to every applicant, we're never going to find one.
Homer her adaya bunu yapacaksan hiç bir aday bulamayacağız.
If we do this right, they're not even going to know we're here.
Eğer bu işi doğru yaparsak nerede olduğumuzu bile anlamayacaklardır.
Look, can we just get on with this if we're going to do it?
Bak, bu işi yapacaksak, devam edebilir miyiz?
IF WE'RE GOING TO DO THIS, WE'RE GOING TO DO IT RIGHT.
Eğer bunu yapacaksak, doğru şekilde yapacağız.
And that's perfect,'cause if we're going to do this,
Yani bu harika.
No, no. if we're going to do this, I say we do it right.
Hayır. Bunu yapacaksak, doğru dürüst yapalım.
Well, look, if we're going to do this, let's do it properly.
Peki, bakın bunu yapacaksak en azından düzgün yapalım.
If we're going to do this, we need to do this now.
- Senatör, bunu yapacaksak, hemen yapmamız gerekiyor.
We need to do this properly. Now. if you're going to explain "Tom Sawyer." which of these would you recommend to the school board. and why?
Tom Sawyer'ı anlatacak olsan okul kuruluna bu şıklardan hangisini, neden önerirsin?
We've got to do a lot better than this if we're going to com...
Daha iyisini yapmalıyız. Eğer başarmak istiyorsak.
If we're going to do this, we have to do it now.
Eğer yapacaksak, şimdi yapmalıyız.
- Bottom line : Time. If we do not receive a response, we're going to kick this up a notch.
Sizden bir yanıt alamazsak, bir üst aşamaya geçeceğiz.
If we're not going to do this, and I mean right now, let's just turn tail and pack up. John.
- John...
If we're going to do this, then just do it.
Eğer bu işi yapacaksan, yap artık.
There's no way we're going to be able to fight if you do this.
Böyle bir konumda mücadele edemeyiz.
If we're going to do this thing you've got to hurry.
Haydi Burt, acele et. Bunu yapmak istiyorsak acele etmen lazım.
So if we extract this protein, they can make a serum that will stimulate antibody production in the victims, but they're going to have to harvest tissue to do it.
Yani, eğer proteini alabilirsek hastalarda, antikor üretimi uyarısında bulunan bir serum yapabilirler. Fakat bunu yapabilmeleri için ürün dokusuna ihtiyaçları var.
Well, if we're going to do this, I want to know it's for the right reasons.
Eger bunu yapacaksak bunun dogru sepelerden dolayi oldugunu bilmeliyim.
I do want to keep it clean, but if I put this thing under my chin and anyone sees it, they're going to take away my "man" card, and we don't want that.
- Tabii ki temiz kalmasını isterim. Ama o şeyi çenemin altına takarsam ve biri görürse erkekliğim elden gider. - Bunun olmasını istemeyiz.
If we're going to do this together, I need to know what's going on.
Bu işi birlikte yapacaksak, neler olduğunu bilmeliyim.
If we're going to do this, let's do it right.
Eğer bunu yapacaksak, doğru düzgün yapalım.
Sir, if you don't let Spenser help us do this, we're not going to get it done in time.
Efendim, eğer Spenser'ın bunu yapmasına izin vermezseniz, zamanında yetiştiremeyiz.
If we're going to do this, we should do it now.
Eğer bunu yapacaksak, şimdi yapmalıyız.
If we're going to do this, we're doing it together.
Bunu yapacaksak, beraber yapacağız.
What is certain is that if we're going to do this, you probably want us to do it now, before the new year, while the bump in the murder rate is still attributable to Mayor Royce.
Belli olan ; eğer bunu yapacaksak şimdi, yeni yıldan önce, suç oranındaki sıçramanın başkan Royce'a yüklenebileceği bir zamanda yapmak isteyeceksiniz.
If we're going to do this quickly, then we need your help.
Eğer bunu hızlı bir şekilde yapacaksak, öyleyse senin yardımına ihtiyacımız var.
If we're going to do this thing, we need to do it now.
Eğer bu işi yapacaksak hemen yapmalıyız.
If we're going to do this thing, we need to do it now.
Eğer bunu yapacaksak şimdi yapmamız gerekiyor.
If we're going to do this, it's now or never.
Eğer bu işi yapacaksak, ya şimdi, ya da asla.
If they find that control room before we do, they'll not only be able to fly this ship, but they're going to be able to track us using the internal sensors.
Eğer kontrol odasını bizden önce bulurlarsa sadece gemiyi uçurmakla kalmayıp,.. ... yerimizi de iç sensörleri kullanarak saptayacaklar.
If we're going to do this, Let's get it over with.
Şu işi yapacaksak yapalım da bitsin bari.
All right, well, if we're gonna do this, man, then... Then I need to know where... Where this stuff's going, all right?
Oldu, peki, eğer bu işi yapacaksak, o zaman neresi olduğunu bilmeliyim.
If we're going to do this apartment switch, we need to discuss the details.
Eğer şu daire değiştirme işini yapacaksak detayları konuşmamız gerek.
If we're actually going to do this, I figure we need to stack these things, like... 20 feet high in order to climb out, so no matter how we build it, it's going to be unstable.
Eğer bunu gerçekten yapacaksak, bunları dizeceksek, tırmanabilmek için 6 metre kadar yükseltmeliyiz, o yüzden nasıl yaparsak yapalım, dengesiz olacaktır.
If we don't do this right now, they're both going to die.
Eğer şimdi gitmezsek, ikisi de ölür.
Yes, and if this is true then we're going to run some more tests. Unfortunately we're not going to be able to do that today.
Eğer dedikleriniz doğruysa bazı testler yapmalıyız Maalesef bugün olması mümkün değil.
Well, if this is a date, then it does mean at some point we're going to have to do some kissing.
Eğer çıktıysak biraz öpüşeceğimiz anlamına da geliyor olmalı.
If we're going to do this... you should dress appropriately.
Bunu yapacaksak uygun şekilde giyinmelisiniz.
You know, if we're going to do this, we should write our own stuff.
Biliyorsun, eğer bu işe girişeceksek, kendi şarkılarımızı da yazmalıyız.
If we're going to do this, we're going to take turns.
Bunu yapacaksak sırayla yapacağız.
Now, look. If we're going to do this together, you need to take it seriously and really pitch in. Like a grown-up.
Eğer bu işte birlikteysek, ciddiye almalısın ve bir yetişkin gibi kendini vermelisin.
If we're going to diagnose this and save Koufax, we need to do it now. ( CELL PHONE RINGING )
Buna bir teşhis koyup, Koufax'i kurtarmak için, hemen yapmalıyız.
If we're going to do this, I need to do it while the body's still warm.
Dediğimi yapacaksan cesedin soğumaması lazım.