If you do it right tradutor Turco
714 parallel translation
Not if you do it right.
Usulüyle yapınca olmaz...
And if you do it right, you'll be flashing momentarily.
Doğru yaparsanız kısa bir süre için çok rahatlayacaksınız.
But do be sure you get the right girl. It'd be a crime if you were wasted.
Ama doğru kadını seçmeye çalışın yoksa duygularınızı boşa harcarsınız.
All right, if it does I'll tell you what I'll do.
Tamam, öyle olursa ne yapacağımı size söylerim.
Say, listen, if you had a face like mine, you'd punch me right in the nose and I'm just the fella that can do it.
Dinle beni, eğer benim gibi cesaretin varsa, burnuma yumruğu çakarsın bunu yapabilecek kişiyle konuşuyorsun şu an.
I'll marry you if you really want me to... but let's do it right away.
Beni gerçekten istiyorsan seninle evlenirim ama hemen şimdi.
If you do, then it's all right.
Anladıysan, sorun yok o zaman.
All right, if you want to, but it won't do you any good.
Ama bir işe yaramayacak. - Ricky, lütfen.
Do you think it's all right if she goes alone?
Sence tek başına gitmesi uygun mu?
If you're gonna do it right, you may as well.
Yapmışken düzgün yap bari.
He'll do it all right if you keep after him.
Ona göz kulak olursan, başarır.
As a matter of fact, I think it would do the state good if somebody'd reform you right out of existence.
Hatta birisi seni değiştirse, değiştirse değil ortadan kaybetse iyi olur.
And if you do play it right, I still can't guarantee anything.
Doğru oynasan bile, gene de hiç bir şey garanti edemem.
And if you can ever undo any scrap of what you've done amiss, in keeping part of her right nature away from her, it will be better to do that than to bemoan the past through a hundred years.
Ve eğer, hakkı olan şeyi ondan uzak tutarak... yarattığınız zararı azaltacak... bir şey varsa yapın... bu, geçmişe takılıp kalmanızdan daha iyidir.
If he failed 10 examinations, you had no right to do it.
On testen geçemediyse bile umrumda değil. Bunu yapmaya hakkın yok!
I'm gonna stay right here until you do, if it takes all night.
Açana kadar burada bekleyeceğim, bütün gece sürse bile bu.
Well, all right. Gentlemen, if you please. - Yes, let's do it.
- Pekâlâ beyler, eğer gerçekten...
If you're so anxious to get shot, I can do it right here and save you the trouble of going through those doors.
Ölmeye çok meraklı isen, seni ben de vurabilirim ve dışarı çıkmana hiç gerek kalmaz.
Mr. Benson, it should be obvious to you that if anybody wanted to kill the president, he could do a beautiful job of it right from this window of yours.
Bay Benson, biri Başkanı öldürmek istediği taktirde, tam sizin bu pencereden muhteşem bir iş çıkarabilir.
Mostly, if you let the horse alone, he'll do it right.
doğru yapacaktır.
And if you don't do something about it soon, Morbius... ... it's going to be coming right through that door.
Bu konuda hemen bir şey yapmazsan Morbius bu kapıdan kolayca içeri girecek.
Even if one of us were going to kill you... you don't think he'd come back and do it right away, do you?
Eğer içimizden biri seni öldürecekse de bunu gittikten sonra tekrar gelip yapacağını sanmazsın değil mi?
I guess if you want something done right, you have to do it yourself.
Sanırım bir şeyin doğru yapılamasını isterseniz, kendiniz yapmak zorundasınız.
All right. If that's how you feel about it, then let's do it.
Pekala eğer istediğin buysa, yapalım öyleyse.
All right, Harold, if you want to enjoy your own insignificance, you might just as well do it properly.
Pekala, Harold, eğer kendi değersizliğinle eğlenmek istiyorsan, bunu hiç değilse hakkıyla yapabilirsin.
If you don't trust me, it's all right. I'll just have to do it on my own.
Bana güvenmiyorsun, kendi başıma hallederim.
It's all right for you if you get there, and if you find a blasted boat when you do get there!
Oraya gittiğinde senin için pek sorun kalmayacak... hele bir de lanet tekne bulduğunda hiç ama hiçbir sorun kalmayacak!
- And if you could do it by lying and cheating... - All right.
- Bunu yalan söyleyerek ve beni aldatarak yapman başarını daha da yükseltecekti.
- All right, if you want me to do it. - Once more, girls. "A real mad chick."
Yapmamı istiyorsan kabul.
But if you want to do it, well, all right.
Onlara vermem. Ama sen istersen o zaman olur.
It was the right thing to do. Things would be much better, if there were a thousand men like you in Italy.
Eğer İtalya'da senin gibi 1000 adam olsaydı, her şey çok daha güzel olurdu!
Do you think it would be all right with my daddy if I buttoned up my shirt?
Düğmelerimi iliklememin babam için bir sakıncası olur mu acaba?
" "If you're gonna do something, do it right." "
"Bir işi yapacaksan, düzgün yap."
If you don't like what they do, don't make it right.
Onların yaptığından hoşlanmıyorsan.Doğru olanı yapma.
If it's all right with all of you, I'll just do the dealing.
Hepiniz için uygunsa sadece kâğıt dağıtacağım.
I mean that if I wanted you right now, there is nothing that you could say or do about it.
Demek istiyorum ki, eğer seni şimdi istiyorsam, söyleyebileceğin ya da yapabileceğin hiçbir şey yok.
If you wanna do something and you think it's right, you do it.
Doğru olduğuna inanıyorsan yap.
Course you're right... and if you want to pay him back, do it right away.
- Elbette haklısın. Ve onunla ödeşmek istiyorsan, hiç durma derim.
Do it or not, but if you don't, I'm leaving right away!
Söyle ya da söyleme, ama söylemezsen hemen buradan gidiyorum!
If you do it, you do it right.
Eğer onu yaparsan, doğru yapmış olursun.
If your face ain't right, he'd tell you what you can do with it!
Eğer tipini beğenmezse, ağzına geleni söyler!
If he needs interrogating, then you do it right here.
Eğer soruşturma gerekiyorsa burada yapabilirsin.
Do you think it'll be all right if I stop my life right here? Become the Miss Havisham of the Lower East Side.
Sence, insan gibi yaşamaya bir son verip Manhattan'ın kenar mahallelerindeki o kız kurularından biri olsam nasıl olur?
How do you know if it's supposed to be you... that stops it right now?
Bunu hemen durdurması gerekenin sen olduğunu nasıl anlayabilirsin?
Obviously. I don't know why you need all these cards, but if you do, I guess it's all right.
Öyle görünüyor. niçin bu kartlara ihtiyacın olduğunu bilmiyorum, fakat varsa da, sanırım sorun yok.
Kill me if you hate me, but do it right.
Benden nefret ediyorsan beni öldür, ama bunu doğru yap.
If I do it right, you'll probably regret it.
Adam gibi yaparsam pişman olursun.
Do you think it'll be all right if I spoke to her for a few moments?
Onunla biraz konuşsam, acaba sakıncası olur mu?
Whatever you want to do, dear... you just go right ahead with if it makes you happy.
Yapmak istediğin ne olursa olsun... seni mutlu edecekse, durma yap canım.
If you're going to do it, do it right.
Eğer yapacaksan doğru dürüst yap.
All I'm saying is, if you're gonna hustle, at least do it right.
Demek istediğim eğer bu işi yapacaksan, doğru şekilde yap.