In all my years tradutor Turco
490 parallel translation
In all my years of medicine...
Bunca yillik tip hayatimda...
In all my years in the hotel business, that's the phoniest story I've heard.
Bunca yıllık otelcilik mesleğimde duyduğum en yalan hikaye.
Young man, in all my years of trouping I have never appeared in front of my audience unshaven.
Genç adam, gösteri yaptığım tüm yıllar boyunca bir gün dahi olsa, seyircilerimin önüne tıraşsız çıkmadım.
Now that I've heard. In all my years... and I've known a vile tongue or two in my time, never have I heard such obscenities.
Burada çalıştığım seneler boyunca böylesi küfürleri ya bir ya iki kere duymuşumdur.
In all my years, I've never seen anything like it.
Bunca yıldır doktorum, böyle şey görmedim.
In all my years here, nobody ever knew who I was.
Buradaki bunca sene içinde kimse kim olduğumu bile bilmedi.
In all my years of time travelling, I...
O kadar yıl seyahat sonrasında...
In all my years, I've never seen such a famine.
Tüm hayatım boyunca böyle kıtlık görmedim.
In all my years in the game, I never heard of anyone violating it.
Yıllardır bu oyunun içindeyim, bu kuralı çiğneyeni hiç görmedim.
In all my years of serving the King, I have never betrayed his trust.
Kralın hizmetindeki yıllarım esnasında, güvenine hiç ihanet etmedim.
In all my years of practice, I've never seen anything so sweet.
Meslek hayatımda bu kadar yıldır bu kadar güzel bir şey görmemiştim.
In all my years of broadcasting I have never seen crowd reaction like this!
Onca yıllık yayın hayatımda kalabalığı hiç böyle görmemiştim!
In all my years in the business, I'd never seen anything like her.
Bunca yıllık iş hayatımda, onun gibi bir şey görmemiştim.
In all my years of judging I have never heard before Of someone more deserving
Yargıçlık yaptığım bunca yıl boyunca cezayı bu kadar hakeden birini daha görmedim.
You know, Bill there's one thing I've learned in all my years.
Biliyor musun Bill? Bütün bu yıllar boyunca öğrendiğim bir tek şey var.
In all my years of doing undercover work, Tubbs,
Yıllardır gizli görev yaparım Tubbs.
In all my years at sea...
Denizde geçen yıllarım boyunca...
Never in all my years as a school teacher.
Bunca yıldır öğretmenlik hayatımda hiç başıma gelmemişti.
I'm just wasting the best years of my life in a taxicab, that's all.
Sadece hayatımın en güzel yıllarını bir takside yaşayarak geçiriyorum hepsi bu.
But in the second thousand years, my imprisoned spirit turned to vengeance... on all that lived and were free.
Ama ikinci bin yıl hapsolan ruhum tüm yaşayan ve özgür olanlara... intikamla doldu.
Just 26 years experience... all the percentage there is, and this hunk of concrete in my stomach.
Yirmi altı yıllık deneyim istatistikler ve midemdeki bu beton parçası hariç.
Even after all my years in the profession, I'm quite looking forward to him.
Bu meslekte geçirdiğim onca yıla rağmen onu merakla bekliyorum.
In all my 50 years, I've never seen a more confused age.
Elli yıllık yaşamımda hiç bundan daha karışık bir dönem görmemiştim.
I've spent 60 years of my life in schools, and I can't add at all.
Biliyor musun altmış senemi okullarda geçirdim ve hiç uyum sağlayamıyorum.
These were the happiest years of all the years I had in my island.
Bunlar adada geçirdiğim en mutlu yıllardı.
In all my 10 years in the Marine Corps, this is the first time I've been stumped.
Askeri Birlik'teki 10 yılımda, ilk kez afallıyorum.
For 20 years of my life I was a cowboy, oh, I'd spend six or eight months out of the year out on the range, in all kinds of weather.
20 yıllık kovboyluk yaşantım boyunca,... her türlü havada yılın 7-8 ayını,... dışarılarda geçirirdim.
I'm 20 years old, and I've lived in this city all my life.
20 yaşındayım ve tüm hayatım boyunca bu şehirde yaşadım.
Beyond your face I saw a pure, beautiful vision showing us in the perspective of my whole life, all the years to come, even all the years past.
Yüzünde çok daha güzel ve etkileyici şeylerin yansımalarını gördüm. Başka bir boyutta seni ve tüm yaşantımı gördüm. Seninle geçireceğim tüm yıllarımı ve hatta sensiz geçen geçmişimi bile...
I have the entire novel in my mind, I can write it all over again even if it will take me two years.
Bütün roman aklımda, bu yüzden hepsini yeniden yazacağım, - beni iki yıl uğraştıracak olsa bile.
In all my 35 years I never saw such a filthy old bum!
35 yıllık hayatımda böyle iğrenç bir serseri görmedim.
In all the years of my service, this is the most painful moment I've ever faced.
Yıllardır hizmetteyim ve şu anda gördüklerim çok acı bir durum.
After all my years in the shop I think I know the value of art.
Dükkânda geçen bunca yılımdan sonra sanatın değerini biliyorum.
But I never expected to see you in my shop after all these years.
Ama bu kadar yıl sonra dükkânımda seni görmeyi hiç beklemiyordum.
It is the most ridiculous... impossible, jumbled, disorganized return... I have ever seen in all my 30 years.
30 yıldır bundan daha saçma... akıl almaz, düzensiz, karmakarışık... vergi iade formu görmedim.
I was just looking through my papers. Cuttings and things, newspaper cuttings. I was in all the papers a few years back.
Kolleksiyonuma şöyle bir göz attım da... yıllardır gazetelerden... bu kağıtları kesip sakladım.
I'm in business with my brother Vance... for all these years, except for two or three when he was ahead of me.
Yıllardır kardeşim Vance ile çalışıyorum. Ancak o iki-üç yıl benden daha eski.
All my years I have known you, your nobility of spirit... long have I seen you in my heart.
Ömrüm boyunca seni tanıyordum, ruhundaki asaleti seni kalbimde gördüğümde anladım.
In all my 20 years of service...
Hizmetin tüm benim 20 yıl içinde...
From wanting it in my hand all these years.
Bunca yıldır onu tutabilmek istedim.
I haven't seen a man cut like that in all my 20 years in the police force.
20 yıllık polislik hayatımda bu şekilde kesilmiş birisini görmedim. Ben de.
"ln all my years in parliament, I have never seen anything like this."
"Parlamento hayatım boyunca böyle bir sahneye tanık olmadım." dedi.
In all of my years... in the medical profession... never have I encountered such a morally bankrupt... 97 ° 11! ) of people.
Bu kadar senelik hekimlik hayatımda... hiç bu denli... ahlaken çökmüş insanı bir arada... görmedim ben.
In all my 30 years of teaching, you are the first student to be able to cheat.
Otuz yıllık öğretmenlik hayatımda ilk kopya çeken.. ... öğrenci sensin.
After all these years, I still couldn't teach my son-in-laws and my daughters that breakfast is eaten on time in this home.
Yahu yıllardır ben kızlarıma damatlarıma öğretemedim mi? - Bu evde kahvaltıya zamanında inilir.
- In spite of all my problems and worries I never cheated on you in 23 years. - Yes, you did. With your factory.
- Bütün sıkıntılarıma rağmen 23 yıllık evliliğimiz boyunca seni hiç aldatmadım.
In the past 500 years, Professor, those who have crossed my path have all died and some not pleasantly.
Geçen 500 yıl içinde profesör yoluma çıkanların hepsi öldüler ve bazıları hiç de hoş şekilde ölmedi.
And I was in pretty bad shape. And I had dinner with three relatively close friends... two of whom had known my mother quite well... and all three of whom had known me for years.
Nispeten yakın üç arkadaşımla yemek yiyorduk iki tanesi de annemi oldukça iyi tanıyorlardı ve üçü de beni yıllardır bilirlerdi.
I have, in fact, conscientiously, day in and day out for more years than you've been in this best of all possible worlds tried to kill myself, and I've never felt better in my life.
Doğrusunu istersen, daha sen dünyaya bile gelmemişken hemen her gün kendimi öldürmeye kalkışmıştım ama bak, taş gibiyim!
With the exception of those 12 years, I've been in uniform all my life.
O 12 yıl hariç tüm hayatım boyunca üniformalıydım.
I've busted my coconut for 10 years to locate and apprehend these people... and now someone wants to step in and get all the glory.
10 yıldır bu adamları bulmak ve tutuklamak için kendimi paraladım ve şimdi biri çıkıp bütün zaferi üstüne almak istiyor.