In case you change your mind tradutor Turco
125 parallel translation
I'm going to reserve a cabin for you, Helen, in case you change your mind.
Senin için de bir kamara ayırtacağım, belki fikrini değiştirirsin.
But I warn you, in case you change your mind, I intend to lock my door.
Ama seni uyarıyorum. Fikrini değiştirirsen, kapımı kilitlediğimi bil.
In case you change your mind, here's my card.
- Fikrinizi değiştirirseniz, kartım burada.
Well in case you change your mind about the trip, I ain't leaving till midnight.
Yani gelmekle ilgili fikrini değiştirecek olursan gece yarısı gideceğim.
In case you change your mind, you have my card.
Eğer fikrinizi değiştirirseniz, kartım sizde var.
My flight leaves at 9.00 p.m. tonight, in case you change your mind.
Fikrini değiştirirsen, uçağım bu gece 9 da kalkıyor.
- And you know where I'm staying in case you change your mind.
Eğer fikrini değiştirisen nerede olacağımı biliyorsun. Anne, iyi olacağım.
Well, I know, but just in case you change your mind.
Biliyorum ama fikrini değiştirirsen diyorum.
In case you change your mind, I'm here!
Acil bir durumda fikrinizi değiştirirseniz, burada olacağım!
take your costume in case you change your mind.
Kostümünü yanımıza alıyorum fikrini değiştirirsin diye.
And if you have a minute, just in case you change your mind here's the application.
Vaktiniz olursa, fikrinizi değiştirirseniz... başvuru formu burada.
Just in case you change your mind, my dear.
Fikrini değiştirirsen diye, hayatım.
Well, this is the food replicator in case you change your mind.
Şey, fikrini değiştirirsen bu yemek dönüştürücüsü.
In case you change your mind...
Ama fikrini değiştirirsen...
In case you change your mind, here's my address.
Fikrini değiştirme ihtimaline karşı adresimi veriyorum.
And in case you change your mind about those earmuffs I'll keep them on hold for you.
Şu kulak koruyucuları hakkında fikrini de değiştirirsin diye senin için ayıracağım.
I'll be at the Red Lobster in case you change your mind.
Kararını değiştirirsen ben Red Lobster'da olacağım.
I'll be here a few days, just in case you change your mind.
Fikrini değiştirme ihtimaline karşılık birkaç gün burada kalacağım.
In case you change your mind.
- Eğer fikrini değiştirirsen diye.
in case you change your mind.
Belki fikriniz değişir.
In case you change your mind.
Fikrini değiştirirsen diye.
In case you change your mind.
Fikrini değiştirirsen.
We will remain nearby in case you change your mind.
Yakında fikirlerinin değiştiğini göreceğiz.
I'll just leave it here... in case you change your mind.
Hemen şuraya bırakıyorum eğer fikrini değiştirirsen.
- Okay. But I'll walk a little way behind you, in case you change your mind and want to talk.
Belki fikrini değiştirip konuşmak istersin diye bir süre arkandan geleceğim.
In case you change your mind here's the number of a colleague in Livingston.
Fikrini değiştirirsen Livingston'da yaşayan bir meslektaşımın telefonu.
You're the first ship we've seen here that hasn't tried to fire on us, but in case you change your mind, we're prepared to defend ourselves. I know ;
Burada gemimize ateş etmeye çalışmayan ilk gemi sizsiniz ama eğer fikrinizi değiştirecekseniz, kendimizi savunmaya hazırız.
My flight leaves at 9 : 00 p.m. tonight, in case you change your mind.
Fikrini değiştirirsen, uçağım bu gece 9 da kalkıyor.
In case you change your mind, here's my card.
Kartımı al, belki fikrini değiştirirsin.
In case you change your mind.
Belki fikrini değiştirirsin diye.
Why don't you take this in case you change your mind?
Fikrini değiştirme ihtimaline karşın kartı almaya ne dersin?
In case you change your mind.
Fikrini değiştirirsen diye kaldım.
In case you change your mind.
Fikrini değiştirecek olursan.
I'll just put that on hold for you in case you change your mind.
Bunu eğer fikrinizi değiştirirseniz diye askıda tutacağım.
It's just... you know what? In case you change your mind.
Neyse, fikrinizi değiştirirseniz.
I hardly think that's necessary, Mr. Kolchak. - In case you change your mind.
Bunun gerekli olduğunu hiç sanmıyorum, Bay Kolchak.
How about you take one of our cards in case you change your mind?
Fikrini değiştirme ihtimaline karşılık kartlarımızdan birini almaya ne dersin?
In case you change your mind...
Eğer fikrini değiştirecek olursan...
In case you change your mind, we have that hotel room till noon tomorrow. Okay?
Fikrini değiştirirsen, yarın öğlene kadar bir otel odası rezervemiz var tamam mı?
Okay, why don't I just leave the consent form just in case you change your mind?
- Tamam. Onay formunu bırakayım. Belki fikrinizi değiştirirsiniz.
Use it in case you change your mind about that interview.
Röportaj hakkında görüşlerin değişirse diye...
In case you change your mind, come to the party, you might want to buy a dress or a lollipop or something.
- Fikrini değiştirir de partime gelirsen, bir kıyafet, ya da lolipop falan almak isteyebilirsin.
I'll keep myself available, in case you change your mind.
Fikrini değiştirirsen diye, programımı boş tutacağım.
- Vouchers, in case you change your mind.
- Alın, fikrini değiştirirsin belki.
- In case you change your mind.
- Fikrini değiştirirsen diye.
Here's my number in case you change your mind.
Fikrini değiştirirsin diye numaramı bırakıyorum.
B : She gave herself an urgent reason to be taken to the other side with you in case you decided to change your mind.
Ayrıca kararınızı değiştirmeyip onu da yanınızda götürmeniz için... kesin bir mazeret yarattı.
They asked me to tell you this in case you might want to change your mind.
Belki fikrini değiştirmek istersin diye bunu söylememi istediler.
Don't forget Helltown's still open, in case you change your mind.
Gel, otur.
Let me give you my card in case you look at it and change your mind.
Size kartımı vereyim hasara baktıktan sonra fikir değiştirirseniz diye.
Then you might want to think about freezing some sperm in case you ever change your mind.
- Hayır. - O halde ileride fikrinizi değiştirebilirsiniz diye şimdiden biraz sperm dondurmakta fayda var.