English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / Incursions

Incursions tradutor Turco

46 parallel translation
For incitement of treason conspiracy to commit sabotage responsibility for armed incursions with intent to commit murder.
İhanete teşvik sabotaj amaçlı örgüt kurma silahlı terör örgütü yöneticiliği ve cinayete teşebbüs sebepleriyle.
The Soviet foreign minister has defended the incursions and has accused the United States of deliberately prompting last week's coup in Iran.
Sovyet dışişleri bakanı askeri harekatı savunup... Birleşik Devletleri, geçen hafta... İran'da gerçekleşen darbeyi bilinçli olarak tasarlamakla suçladı.
Commander Tomalak, as I am sure you already know we were responding to warnings of Romulan incursions at Nelvana lll.
Komutan Tomalak, sizin de bildiğinize eminim ki... Nelvana III'teki Romulan istilasıyla ilgili uyarılara yanıt için buradayız.
Subspace field incursions may have left a trace.
Altuzay saldırıları bir iz bırakmış olabilir.
Our priority is to stop the aliens from any more incursions to Earth.
Önceliğimiz, uzaylıların Dünya'ya yeni akınlar yapmasını engellemek.
The rate of quantum incursions is increasing exponentially.
Kuantum akınının oranı üstel olarak artıyor.
Mr Data, can we stop these incursions?
Bay Data, bu akını durdurabilir miyiz?
We felt threatened by your incursions into the Gamma Quadrant.
Gama Çeyreğine yapacağınız baskınlardan çekindik.
I've been studying your previous incursions.
Önceki saldırıları çalışıyorum.
Stand by for multiple incursions.
Çok yönlü bir saldırı için beklemede kal.
! That woman has been responsible for 3 mayor temporal incursions.
O kadın zamanında 3 valinin birbirine girmesine neden olmuştu.
This Seven of Nine stopped Braxton, but she's created several temporal incursions along the way.
Seven of Nine Braxton'u durdurdu, ama yol boyunca bir çok zamansal tecevüzde bulundu.
No incursions into the North. The President gave me a direct order.
Başkan bana direktiflerini verdi.
The events that are taking place are the result of temporal incursions.
Gerçekleşmekte olan olaylar zamansal saldırıların sonucu.
V'Lar's Treatise, the revised Intersystem Agreement... the High Command briefing on the border incursions of 2112.
V'Lar'ın 2112 sınır akınları üzerine Yüksek Komutanlık... brifingindeki gözden geçirilmiş sistemler arası anlaşmazlık incelemeleri.
Different incursions are causing paradoxes.
Farklı akınlar çelişkilere neden oluyor.
Multiple hyperspatial incursions.
Çoklu hiperkonumsal baskın var.
And that — that got me to — to go out and look at the largest industrial incursions that I could find.
Bunun üzerine bulabildiğim en büyük sanayi istilasını aramaya başladım.
Israel uses air strikes and ground incursions.
Israil hava ve kara saldirilari yapiyor.
Junior here took it upon himself to make unlawful incursions into county territory marked for my people.
Şu çocuk benim adamlarım için ayrılmış bir bölgeyi kuralsızca istila etmeyi kendine görev bilmiş.
Incursions?
İstila mı?
General, our alliance has countermanded six Decepticon incursions this year, each on a different continent.
General, birliğimiz bu yıl altı Decepticon vakasına müdahale etti. Her kıtada bir tane.
He was working out of the NCIS Resident Agency in Yuma, Arizona, so... we coordinated on incursions and smuggling cases
O da Arizona, Yuma'da NCIS Şubesi'nde çalışıyordu. Baskınlarda, kaçakçılık olaylarında beraber çalışırdık.
... Israeli incursions.
... İsrail istilasına.
There's been too many incursions over the border from Scotland into England.
Son dönemlerde, İskoçya'dan İngiltere sınırına çok fazla saldırı oldu.
I want you to deal with my cousin, the King of the Scots, and I want these incursions stopped.
Senden, kuzenim İskoçya Kralı'nın hakkından gelmeni istiyorum. Ve bu saldırılarının durmasını istiyorum!
Chad strongly condemns these cowardly incursions.
Çad, bu hain saldırıları ağır şekilde cezalandırıyor.
Rebel incursions are on the increase.
Asilerin saldırıları artış gösteriyor.
We are going to make little incursions in other zones, also with cocaine.
Biz bu işi yapacağız Diğer bölgede hareket yok kokain satacağız.
Their frequent incursions spread death among the local tribes
Onların sıkça yaptığı istilalar, yerli kabilelerin ölümüne sebep oldu.
Any further incursions into my territories... will be considered a hostile act.
Bundan sonra bölgeme yapılacak baskınlar düsmanca tavır olarak algılanacaktır.
The official line is our only priority is managing the anomalies and the creature incursions.
Resmi görevimiz yegâne önceliğimiz, yani anomalilerle meşgul olmak ve yaratık istilaları.
Dulles and Reagan airports reported four incursions in the last hour.
Dulles ve Reagan Havaalanları son bir saat içerisinde 4 saldırı olduğunu söyledi.
The Turks begin to do incursions.
Türkler baskınlar yapmaya başladılar.
I've been checking for incursions, but all of the packet filters are intact.
Hayır. İşlemleri kontrol ediyorum. Ama tüm filtre paketleri sağlam.
You understand we need to investigate any uncleared incursions into the restricted sections of the White House.
Beyaz Saray'ın kısıtlı bölümlerine yapılan tüm girişleri kontrol etmemiz gerektğini anlıyorsunuzdur.
Objects made incursions over our WSA, fired pencil-thin beams of light into them, and adversely affected the ordinance possibly.
Uçan nesneler nükleer silah depolarımıza toplu şekilde akın etti kalem inceliğinde ışınlar ile ateş ettiler ve silahları yeterince işlevsiz hale getirdiler.
We would react to these incursions and minimize their impact.
Bu tür olaylarda ortaya çıkıyor ve etkilerini minimize ediyoruz.
Forgive me, King Aelle, but I might suggest that even the complete destruction of one Northern army will not lead to the end of their incursions.
Bağışla beni Kral Aelle, lakin tek bir Kuzeyli ordusunu tam anlamıyla hezimete uğratmak bile onların baskınlarının sonunu getirmeyecektir.
The only way to bring an end to these incursions is to negotiate an agreement that is good for both sides.
Bu baskınlara son vermenin tek yolu her iki tarafın da çıkarına olan bir anlaşmayla mümkün.
You seek to curb Ottoman incursions.
Osmanlı istilasını engellemek istiyorsunuz.
Your childhood friend, responsible for a number of previous incursions.
Çocukluk arkadaşınız, birkaç istilanın sorumlusu.
We will block the rivers, prevent their incursions.
Nehirleri kapatacak, akınlarını önleyeceğiz.
- The incursions into our privacy are already so severe, Judge.
O zaman karşılaştıralım. Gizliliğimize karşı yapılan istila zaten oldukça büyüktür, yargıç.
Agent Schott, scan the archives for anything resembling Fifth Dimensional incursions here on Earth.
Ajan Schott, Dünya'daki Beşinci Boyut vakaları için arşivleri tarayın.
I promise you, we are already well prepared for any incursions into our kingdom.
Krallığımıza düzenlenecek her türlü istilaya karşı yeterince hazırlıklıyız, emin olabilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]