Institutions tradutor Turco
603 parallel translation
One who is a master of ceremonies, one who has acted in a similar capacity... in a great many institutions of this kind... both in this country and abroad... and one whom we hope to have with us for many, many years to come.
Seremoniler kralı, oyunculukta kendi çağdaşlarıyla benzer seviyede..... türünün bu ülkede ve yurt dışında en iyi örneklerinden birini sunmaktan gurur duyuyorum ve umarız daha uzun yıllar bizimle olur.
The SA and other institutions of the Party... had nothing whatsoever to do with this shadow.
Partimizin SA ve diğer birimlerinin... bu gölgeye karşı yapacakları bir şey yoktu.
And then these two institutions will equally educate the German man... and, therefore, strengthen and carry on their shoulders... the German State, the German Reich.!
Ve bu iki kurum eşit derecede Alman halkını eğitecek... ve bu yüzden, Alman devletini, Alman Reich'ını... omuzlarında taşıyacak ve güçlendirecektir.!
There are institutions for such people.
Bu tip insanlar için çeşitli kuruluşlar var.
I help to support the institutions I mentioned.
Sözünü ettiğim kurumlara yardımda bulunuyorum, yeterince maliyetleri var.
Monsieur Vincent, there are institutions that collect these children.
Mösyö Vincent, bu çocukları alan kurumlar var.
When I appear in front of my only judge, do you think I'll tell Him, "I witnessed crimes but I didn't want to interfere and get in trouble with the local institutions - and the judges who allow those crimes"?
Yegane yargıcımın karşısına çıktığımda, ona, "suça şahit oldum ancak buna karışmak ve... bu suçlara müsaade eden yerel kurumlarla ve yargıçlarla başımın derde girmesini... istemedim" diyeceğimi mi düşünüyorsunuz?
Similar institutions now exist in Italy, in Europe and around the world.
Şimdi İtalya ve Avrupa ve tüm dünyada benzer kuruluşlar var.
But it means that peasant children will get a chance to study at secondary and higher institutions of learning?
Ama bu demektir ki köylü çocukları incelemek bir değişiklik olacak. Orta öğrenim ve yüksek okul kurumlarınıda mı?
Are there any public institutions, a jail, a prison, or a hospital...
Buraya 10 dakika uzaklıkta bir kamu kurumu, cezaevi, hapishane...
Unless you want to try the city pound, the dump, or the waterworks... that just about takes care of all the public institutions in Poughkeepsie.
Hayvan barınağı, çöplük ve kanalizasyon hariç... Poughkeepsie'deki tüm kamu kurumlarına baktık.
We live in a modern nation with modern institutions.
Modern bir toplumda, modern kurumlarla yaşıyoruz.
Well, I thought, perhaps, you might drop a gentle hint to some of our larger institutions to look favorably upon the plight of St. Anthony's.
Düşünüyordum da belki bazı büyük kuruluşlara nazik tavsiyelerde bulunarak St. Anthony'e daha olumlu bakmalarını sağlayabilirsin.
I put in a call to check out all the mental institutions.
Akıl hastanelerinin kontrol edilmesi için haber vereyim.
Unhappily for Mary Summers, however, there is more to her story, for she subsequently found herself in one of those institutions she had come to fear.
Mary Summers için mutsuz bir biçimde, ancak, öyküsüne eklenecek bir şey var, çünkü sonunda o korkuya kapıldığı o kuruluşlardan birinde kendini buldu.
For the record, The Creeper was subsequently caught... and is now repairing locks at one of our leading penal institutions.
Bilginiz olsun, Sürüngen bunun akabinde hemen yakalandı..... ve şimdi en büyük hapishanelerimizden birinin kilitlerini tamir ediyor.
They'll expose communism in all branches of American institutions.
Sorgulamaların gayesi Komünizmi Amerika toplumuna teşhir etmektir.
In accordance with the statute on autopsies in official institutions the said Emanuel Vogler will be duly examined obedient to a decision by Medical Councillor Vergerus and myself.
Resmi kuruluşlardaki otopsi sonuçlarına dayanarak ben ve Tıbbi Meclis üyesi Vergérus kararları doğrultusunda....... adı geçen Emanuel Vogler, gereği gibi incelenecek.
There are asylums and institutions for you and your ilk.
Sen ve senin gibiler için düşkünler evi ve tımarhaneler var.
It concerns one of our oldest institutions.
Öykünün konusu en eski kurumlarımızdan biri ile ilgili.
" and I am a coward where these institutions enter.
"İçinde bulunduğum pozisyon beni böyle korkak olmaya zorluyor."
I collect big game fish for various marine institutions.
Çeşitli deniz enstitülerinden büyük oyun balıkları biriktiririm.
Article 2 : Health care institutions must keep the police informed of all wounded patients admitted for treatment.
Madde 2 ; sağlık kuruluşları... tedaviye alınan tüm silahla yaralanmış hastalar hakkında, polise bilgi vermelidirler
There are properly qualified institutions for the care of the... the deprived. Especially when there are substantial estates to be administered.
Bakıma muhtaç kişiler için tam teşekküllü kurumlar var özellikle de ortada idare edilecek mal varlıkları varken.
Surely, if truth be needed of the excellence of these institutions, we need only remember that they are promoted and subsidised by the very state, to which we owe our allegiance.
Elbette, bu kuruluşların ne kadar mükemmel olduklarını sorgulamak gerekirse onların, hepimizin sadakatle bağlı olduğu devlet tarafından düzenlenen ve mali destek gören yerler olduklarını hatırlayalım yeter.
The old regime's institutions were not substantially modified.
Eski rejimin kurumları büyük ölçüde değiştirilmemişti.
Supported by the trade-union organizations it would cause, during the last 10 years, the most serious crises of the democratic-liberal institutions.
Sendikaların desteğiyle son on yılda demokratik-liberal kurumlar için en ciddi kriz kaynağı olacaktı.
In 1955, Argentinean trade unions ceased being semi-public institutions and transformed into authentic engines of resistance,
1955'de, Arjantinli sendikalar yarı-kamu kurumlar olmaktan çıktı ve direnişin itici gücüne dönüştürüldü.
The only thing the Communist and Socialist parties can do is to ask for the... democratic-civil institutions to be maintained.
Komünist ve sosyalit partilerin yapabildiği tek şey demokratik-sivil kurumların sürdürülmesini istemektir.
Folks just don't like it when you start in attacking public institutions.
Sen umuma açık tesislere saldırmaya başladığın an millet bundan hiç hoşlanmaz.
It is not only the Crown of England that is in peril, Excellency all institutions of established order throughout the countries of Europe are threatened.
Tehlikede olan yalnız İngiltere tahtı değil bütün Avrupa ülkelerindeki toplum kurumları tehdit altında.
Do not make offensive remarks against us and our nation's important institutions.
Polislik hakkında kötü şeyler söyleme. - Gerçekleri anlat.
She was playing games with me and our institutions!
Benle oyun oynuyorsunuz!
We've no vested interest in the means of production... and capitalist institutions.
Kapitalist kuruluşlarda ve üretim araçlarında kazanılmış bir hakkımız yok.
Nor any security in our relations with the means of production... and these institutions.
Üretim araçları ve bunların kuruluşlarıyla alakalı da hiç bir güvenliğimiz söz konusu değil.
The lumpen must create their own rebel forces... in terms of their own life... their special relations... to the means of production and to social institutions.
Lümpen proletarya kendi hayatları üretim araçları ve sosyal kurumlarla olan özel ilişkileri açısından kendi isyancı güçlerini oluşturmalı.
Is it going to be in and out of institutions like this though more in than out for most of you?
Burası gibi hapishanelere girip çıkıp duracak mısınız gerçi çoğunuz çıkamayacak ama?
Ritual victims of their own institutions... murdered by irony.
Kendi ayaklarıyla ölüme gittiler. Bir cinayet değildi bu.
They represent the greatest danger to our free institutions.
Kurumlarımız için en büyük tehlikeyi bu yabancılar oluşturuyor.
Thanks to the court for its kind tolerance, and for listening to what one of the defendants have to say about our institutions.
Sanığın kurumlarımız için söylediklerine karşı mahkemenin gösterdiği toleransa teşekkür ederim.
American democratic institutions have been restored...
Amerikan'ın demokratik kurumları restore edildi.
According to the 1970 enrollment studies there are one 1,145 institutions of higher education.
1970'te yapılan bir çalışmaya göre... 1145'ten fazla yüksek öğretim kurumu varmış.
I have the supreme duty to defend the law, to defend our institutions, to defend legitimate justice, which is the only one entitled to judge and pass sentence.
Yüksek bir göreve sahibim Doğruyu savunmak Kurumlarımızı savunmak adaleti ve yasaları savunmak
I therefore propose, Mr. Speaker, that a further investigation be undertaken into the penal institutions of our country, and into the men involved in their administration.
Bu yüzden Sayın Sözcü şunu söylemeliyim ki ülkemiz hapishanelerinin ve yönetimlerinden sorumlu kişilerin, genel bir soruşturmaya tabii tutulmasını öneriyorum.
A large part of Asia had been under British rule, and most of that that was not under British rule was under Dutch rule or some European rule, and the people were beginning to aspire to the creation of their own political institutions.
Asya'nın büyük bölümü İngiliz hakimiyeti altındaydı. İngiliz hakimiyetinde olmayan yerlerin çoğunda da Flemenk ya da kimi Avrupa hükümranlığı mevcuttu. İnsanlar, kendi politik kuruluşlarının oluşturulması için can atmaya başlamıştı.
And that is why institutions like this academy... cannot be allowed to die.
İşte bu nedenle bu akademi gibi kuruluşların yok olmasına izin verilemez.
People begin by sneering at family life, and family institutions, and before you know it, we'll have intermarriage between black and white!
İnsanlar aile hayatını, aile kurumlarını hiçe saymaya başladı, ve biz farkına bile varmadan, zenci ile beyazın evlendiği günler gelirse hiç şaşırmam.
In brief, if we want to maintain peace and order, it is essential to support and expand our institutions.
Kısacası, barış ve düzenin korunmasını istiyorsak kurumlarımızı genişletmek ve onları desteklemek elzemdir.
There are places for girls in your predicament. Institutions.
Senin gibi zor durumda olan kızlar için bazı yerler var.
I believe in our institutions, including the phone system.
Tüm kurumlarımıza güvenim tam, telefon sistemi de dâhil.
GOVERNMENTS AND INSTITUTIONS MAY DISINTEGRATE,
Kesinlikle. Neden sonsuza dek olmasın ki?