Irrational tradutor Turco
921 parallel translation
Or perhaps he's just out of control, irrational, paranoid and reactionary.
Belki de sadece kontrolünü kaybedip mantıksız hareket etmiştir. Paranoyaklaşıp tepki vermiştir.
I've thought of you as emotionally immature... torn by irrational rages, a bit on the psychopathic side.
Duygusal açıdan olgunlaşmamış anlamsız yere öfkelenen psikopat biri olduğuna dair şüphelerim vardı.
Oh, won't pay their taxes, an irrational resentment of Rome...
Vergilerini ödemiyorlar. Roma'nın mantıksız kızgınlığı.
Quite irrational.
- Aklını kaçırmış gibi davranıyor.
You're completely irrational!
Tamamen mantıksızsınız!
The proletariat has only one irrational ideal.
İşçi sınıfının sadece bir tane akıl dışı ülküsü vardır.
" Women are irrational That's all there is to that
" kadınlarda mantık bulunmaz İşte meselenin özü
You want to know about irrational and imaginary numbers?
İrrasyonel ve sanal sayıları mı bilmek istiyorsun?
But there's something irrational about it haunting you from the day you were born :
Ama bu konuda doğduğunuz günden itibaren size musallat olan mantıksız bir şey var.
You know the greatest danger facing us is ourselves, an irrational fear of the unknown.
Bizi bekleyen en büyük tehlike kendimiz. Bilinmeyenin korkusu. Bilinmeyen diye bir şey yok.
Almost as though they were irrational, drugged.
İrrasyonellik var, uyuşturucu verilmiş gibi.
Irrational. Or drugged.
İrrasyonel ya da uyuşturucu verilmiş gibi.
there is no evidence of impulsive or irrational behaviour, the man who sits before you in the prisoner's dock is an educated man, you have observed this by the way he answered my questions, therefore I repeat,
Mantıksız ya da düşüncesiz davranışa dair bir kanıt yok. Sanık sandalyesinde huzurlarınızda oturan bu adam eğitimli biridir. Bunu sorularıma verdiği cevaplardan fark ettiniz.
We must use wild, insane, irrational illogic aimed right at Norman!
Norman'ı hedef alan vahşi, irrasyonel, mantıksız olanı kullanmalıyız.
- That is irrational, illogical.
- Mantık dışı.
And we poor, irrational humans whipped them in a fair fight.
Biz zavallı irrasyonel insanlarsa, onları adil bir kavgada yere serdik.
You are, after all, essentially irrational.
Her şeyden önce, mantıksızsınız.
I do not know, but all the Elasians seem most irrational.
- Elasianlar irrasyonel.
- Don't you think my father has a right to live the rest of his life as irrational as he wants?
- Sence babam, hayatının... geri kalan kısmında ne kadar saçma olursa olsun istediği gibi yaşama hakkına sahip değil mi?
An irrational classification, just as meaningless as the collecting itself.
Koleksiyonumun kendisi gibi, mantıksız bir tasnif şekli.
We humans are too obsessed with the irrational belief in reproduction and continuation
Biz insanlar üreme ve yaşamakla ilgili saçma inançlara çok takıntılıyız.
And once this irrational belief is established, all kinds of laws would come up
Bir kez mantıksız inanç yerleştiğinde ortaya her türlü yasa çıkartılıyor.
You are being irrational.
Mantıksız davranıyorsun.
- Isn't that irrational?
- Bu mantıksız değil mi?
" I hate the irrational.
Mantıksızlıktan nefret ederim.
Irrational, maybe.
Mantıksız, belki.
You're asking me why someone in an irrational state failed to act in a rational manner.
Siz bana akıldıdışı davranan birinin niçin akıllıca davranmayı başaramadığını soruyorsunuz.
You have to organize. The endless defining of irrational human behavior... into tight little patterns.
Planlamak zorundasınız... insanın mantık ötesi, sonsuz belirleyiciliğini planlamak... dar, küçük kalıplara sokmak istiyorsunuz.
People are not rational. People are irrational.
İnşanlar mantıklı değildir, Insanlar mantıksızdır...
Do you want me to be irrational?
Benim mantıksız olmamı mı istiyorsun? Tamam.
All right. I shall be irrational.
Mantıksız olacağım.
Is that irrational enough for you?
Sence yeterince mantıksız mı?
It is also a powerful and irrational master.
Aynı zamanda güçlü ve akılsız bir yöneticidir.
He feels I'm being irrational.
Mantıksız davrandığımı düşünüyor.
The human being is a very unstable, irrational, violent animal.
İnsanoğlu son derece dengesiz mantıksız, saldırgan bir hayvan.
They're totally irrational, crazy and absurd.
Akıldışı, mantıksız, hatta saçma olduklarını bilseniz de sürdürmeye çalışıyorsunuz.
Because there's a conflict in every human heart, between the rational and irrational, between good and evil, and good does not always triumph.
Cunku her insanin kalbinde bir cekisme vardir, mantikli ve mantiksiz olan kisimlar arasinda, iyi ve kotu arasinda, ve iyi her zaman kazanmiyor.
- I think you're being irrational.
- Mantıksız davranıyorsun.
I'm being irrational?
Mantıksız mı?
I sit there listening to stories about the Guacamole Act of 1917 and tsetse flies carrying off children, and I'm being irrational?
1917 Avokado Kanunu ve çocuk kaçıran sinek hikayeleri benim mi?
So a crisis in doctrine occurred when they discovered that the square root of two was irrational.
Bu yüzden karekök iki'nin irrasyonel olduğunu keşfettiklerinde öğretilerinde bir kriz meydana geldi.
Irrational originally meant only that that you can't express a number as a ratio.
İrrasyonellik de esas olarak tam bu anlama geliyordu bir sayıyı oransal olarak ifade edemeyeceğiniz anlamına.
But for the Pythagoreans, it came to mean something else something threatening a hint that their world-view might not make sense the other meaning of irrational.
Ama Pitagorasçılar için başka bir anlamı daha vardı onları tehdit eden bir anlam dünya görüşlerinin bir anlam ifade etmediğini ima ediyordu irrasyonelin diğer anlamı buydu.
His ideas, however, have been rejected as irrational.
Ancak onun fikirleri de pek kabul görmüyor.
Irrational.
Akıl dışı.
Modern society has abandoned those irrational methods.
Modern toplum böyle mantıksız yöntemleri kullanmaktan vazgeçti.
I won't accept irrational explanations.
Ve böyle mantık dışı açıklamaları kabul etmiyorum.
That was irrational of you.
Cok akiIsizca davrandin. '
She's irrational.
Mantıksız biri o.
Perception is irrational. It implies imminence.
- Algılama, mantıklı olmaz.
That's irrational!
Olmaz öyle şey!