English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / Islamabad

Islamabad tradutor Turco

173 parallel translation
'The Islamabad government also accused India'of supplying arms to rebels in East Pakistan.'
"Islamabad hükümeti Hindistan'ı, aynı zamanda Doğu Pakistan'daki isyancılara silah sağlamakla suçluyor."
Her auntie said lots of girls are wearing saris in Islamabad, and she's quite well-to-do.
Halası Islamabad'daki pek çok kızın sari giydiğini söyledi. Kendisinin hali vakti de yerinde, değil mi George?
Touch me and you'll see the repercussions in Islamabad.
Bana dokunacak olursanız. Bunun bedelini ağır ödersiniz. İslamabad'a hesap verirsiniz.
That ´ s a question only a general in Islamabad can answer.
Bu soruya sadece lslamabad'daki bir general cevap verebilir.
I used to play a lot in Islamabad, but I'm not in demand any more... so I just watch it, when I can. And collect Wisdens.
Islamabad'ta çok oynardım, ama artık bana çok rağbet yok bu yüzden fırsat bulunca izlerim.
What does Mom do, again, that we have to live in Islamabad?
İslamabad'da yaşarsak, annem ne iş yapacak?
Next operation, killed 70 people with a bomb in Islamabad.
Sonraki operasyonu, İslamabad'daki 70 kişinin öldüğü bombalama eylemiydi.
I've been talking to our contact in Islamabad.
Islamabad'daki bağlantımızla konuşuyordum.
It's because of this man that Islamabad airport's new wing.. .. was destroyed even before it could be completed.
Çünkü bu adam İslamabad Havaalanı'nın bir bölümünü bombalayan adam.
And the guys sitting in Islamabad are telling the world..
Sonra İslamabadtakiler çıkıp
I'd like one ticket from Chippewa Falls to Islamabad, please.
Chippewa'dan İslamabad'a bir bilet istiyorum, lütfen.
I stood there in the office in Islamabad, and I said, "How much do you need?"
Islamabad'ta onun ofisindeydim ve "Ne kadara ihtiyacın var?" dedim.
The man stood in my office in Islamabad, and I told him, " A sudden influx of money
İslamabad ofisinde bana vekalet eden adama söyledim... "Hızlı para akışı..."
Thousands of journalists from all over the world arrived in Islamabad to cover the war in neighboring Afghanistan.
Dünyanın dört bir tarafından binlerce gazeteci komşu Afganistan'daki savaşı gözlemlemek için İslamabad'a gelmişlerdi.
- My fixer in Islamabad.
- İslamabad'daki aracım.
I mean, I left him in Islamabad.
Yani, onu İslamabad'da bıraktım.
We are sending him back to Islamabad tonight.
Onu bu gece tekrar İslamabad'a gönderiyoruz.
He's going to go with me to Islamabad.
Benimle İslamabad'a gelecek.
Steve and Danny worked together in Islamabad.
Steve ve Danny Islamabad'da birlikte çalışmışlar.
I'm thinking maybe the best thing for me to do is to go to Islamabad first.
Yapabileceğim en iyi şeyin ilkin İslamabad'a gitmek olacağını düşünüyordum.
I was in my house in Islamabad at the time that I was abducted.
Yakalandığım sırada İslamabad'daki evimdeydim.
We already have a rescue team mobilizing out of Islamabad.
İslamabad'ın dışında bir kurtarma birimini çoktan herekte geçirdik.
He'll be halfway to Islamabad by now.
Şimdiye İslamabat yolunu yarılamıştır.
Two days later, one of those Stingers shot down a 747 out of Islamabad.
2 gün sonra, o Stinger füzelerinden biri İslamabad semalarındaki bir 747'yi düşürdü.
An MI6 asset in Islamabad referring to something called Nightingale, connected to a group that met in Basel.
İslamabad'daki bir MI6 bilgi kaynağı Nightingale olarak adlandırılan bir şeyden bahsediyor. Basel'de buluşan bir grupla bağlantılı.
In the capital, Islamabad, word hit the streets in early afternoon- - another nuclear device tested successfully.
Başkent Islamabad'da bir diğer nükleer silahın başarıyla test edildiği haberi sokaklara yayıldı.
Abdul Habib sneaks him out on a U.N. flight through Islamabad to Horat.
Abdul Habib onu gizlice Islamabad'tan Horat şehrine götürüyor.
Hey, that's a no go on both Islamabad and Dubai.
Islamabad ve Dubai ile ilgili hikayeyi bırakın.
When he was a teenager, his father moved the family to Islamabad to work at the embassy there.
Gençken, babası Islamabad elçiliğinde iş bulduğu için ailecek oraya taşınmışlar.
Send me a postcard from Islamabad.
Bana İslamabad'dan kart atın.
Her roommate came home to a note from her saying she had to rush off to Islamabad... her dad was sick.
Ev arkadaşı eve geldiğinde babasının hasta olduğunu ve acilen İslamabat'a gitmesi gerektiğini söyleyen bir not bulmuş...
He announced in Islamabad that he'll resign from the army, suggesting he intends to stand as a civilian in the forthcoming election...
Ramiz, İslamad'da yaptığı açıklamada gelecek seçimlerde sivil aday olabilmek için, ordudan istifa edeceğini duyurdu.
Islamabad's in full denial mode.
İslamabad'ın tam red modunda.
Five days ago, you're safely hidden away in Islamabad.
5 gün önce, İslamabad'da güven içinde saklanıyordun.
Eight names- - four in Islamabad, three in Lahore, one in Larkana.
8 isim. 4'ü Islamabad'da, 3'ü Lahor'da, 1'i de Larkana'da.
Islamabad was'87.
İslamabat 87'deydi.
We will return to Islamabad right now.
Hemen Islamabad'a dönmemiz gerekiyor.
Lahore, Karachi, Islamabad will be annihilated.
Lahor, Karachi Islamabad yok edilir.
The Marriott, one of the most popular destinations for locals and westerners... in Islamabad, now destroyed.
Marriott Oteli, yerel halkın ve batılıların İslamabad'daki bir numaralı duraklarından biri, şu an mahvolmuş durumda.
He can't come to Islamabad.
İslamabad'a gelemiyor.
So a little context here, if you take a right, out of Islamabad, drive about forty-five minutes north, you'll find yourself here in Abbottabad.
Küçük bir durum var. İslamabad'dan çıkılırsa 45 dakika kuzeye gidildiğinde Abbottabad'a geliniyor.
Wait until she finds out about the one in Islamabad.
İslamabat'taki karısını öğrenene kadar bekle.
In addition to the commander's travels to Egypt, there were numerous flights to Islamabad from Cairo this past month.
Ayrıca binbaşının Mısır'daki seyahatlerine baktığımızda, Kahire'den İslamabad'a birçok uçuş görünüyor.
Yes, uh, mainly for de-briefings with our embassy in Islamabad.
İslamabad'daki büyükelçimizle bilgi alışverişinde bulunurdu.
Boss, the State Department just transmitted photos taken by security cameras near the U.S. Embassy in Islamabad.
Patron, Dışişleri Bakanlığı'ndan İslamabad Büyükelçiliğimizin yanındaki kameradan alınan görüntüleri gönderdiler.
It was also the same day as her first trip to Islamabad.
Aynı gün İslamabad'a ilk seferine çıkmış.
Congressman Charlie Wilson.
İslamabad, Pakistan
Hi.
A.B.D. Elçiliği İslamabad, Pakistan
is your village named Baslamabad?
Köyünüzün adı İslamabad mı?
The one surviving terrorist from the compound in Afghanistan where we rescued Brody. Scooped him up in some shitshack in IBD.
Afganistan'da Brody'nin kurtarıldığı yerleşkeden kaçmayı başaran bir terörist İslamabad'ta bir evde yakalanmış.
The one surviving terrorist from the compound in Afghanistan where we rescued Brody. Scooped him up in some shit shack in IBD.
Afganistan'da Brody'nin kurtarıldığı yerleşkeden kaçmayı başaran bir terörist İslamabad'ta bir evde yakalanmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]