Isn't that weird tradutor Turco
253 parallel translation
According to that miss, if something happens, we should break this but even though things are weird, this isn't something that should be broken just from listening to those words.
O bayanın lafına göre bir terslik olursa bunu kırmamız gerekiyormuş ama tuhaf şeyler olduğunu biliyorum ama sırf onun lafı için de kırılacak bir şey değil.
But he's still got a little stuff left and for you people that still believe that capitalism isn't that weird you might help him out and buy a couple of hamburgers.
Fakat hâlâ biraz eti var, kapitalizm ne kadar ilginç değil mi şimdi cebinizdeki parayla ondan hamburger alacaksınız.
Isn't that weird?
Bu tuhaf değil mi?
Isn't that weird?
Garip değil mi?
That's kind of a weird contradiction, isn't it?
Bu biraz tuhaf bir durum değil mi?
A childlike old fogey. Isn't that weird?
Çocuksu bir ihtiyar.
Isn't that kind of weird?
Tuhaf değil mi?
That's so weird. Isn't that weird?
Aslında bu çok ilginç.
Isn't it weird that he came here today?
Bugün buraya gelmiş olması tuhaf değil mi?
Isn't that weird, though?
Tuhaf değil mi?
Isn't that weird?
Tuhaf değil mi?
That's weird, isn't it?
Garip, değil mi?
You never see positive drugs stories on the news, do ya. Isn't that weird? 'Cause most of the experiences I've had on drugs, were real fucking positive.
Çünkü benim uyuşturucuyla ilgili tecrübelerimin çoğu her an gerçekten olumluydu.
Isn't it weird that they haven't had sex but they're spending a weekend together?
Seks yapmadıkları halde George ve Jane'in birlikte hafta sonunu geçirmeleri tuhaf değil mi?
- Isn't that gonna be weird?
- Bu biraz tuhaf olmaz mı?
Professor isn't it weird that we sent a space probe to Mars and we didn't even find anyone?
Profesör... Mars'a yapılan uzay araştırmasında kimseye... rastlamamamız garip değil mi?
Isn't it weird that your mom's never on the boat?
Annenin tekneye gelmemesi sence de garip değil mi?
OK, but if there isn't anything weird... - Hey, that's weird.
Tamam, ama ortada garip bir şey yoksa...
"Something weird is going on" - isn't that our school motto?
Bu işte bir tuhaflık mı var? Bu bizim okulun sloganı değil mi?
- Isn't that weird?
- Garip, değil mi?
Isn't it weird that you're thinking of sleeping with someone you don't know... to get closer to Jack?
Jack'e yakın olmak için hiç tanımadığın biriyle yatmayı düşünmen acayip değil mi?
That's weird, isn't it?
Garip değil mi?
It's weird stuff, all that tackle, isn't it?
Bu alet acaip, değil mi?
I know Isn't that weird?
- Biliyorum bu çok garip.
It's weird how that happens, isn't it?
Ne kadar tuhaf oluyor değil mi?
Well, that's kinda weird, isn't it?
Bu biraz garip, değil mi?
- Isn't that weird? - No.
- Çok tuhaf değil mi?
That is a little weird, isn't it?
Bunlar biraz tuhaf değil mi?
And then I think in a weird way... I was trying to keep things the way they were, and I did that... because I was afraid of losing you. Isn't that amazing?
Sonra tuhaf davrandım... ve herşey olduğu gibi kalsın istedim ve bunu seni... kaybetmek istemediğim için umutsuzca yaptım.
I didn't say it in front of him, but back there... in the crematorium, seeing the coffins... I suddenly felt so good! Isn't that weird?
Michel'in yanında söylemek istemedim, ama cenaze sırasında tabutlara bakarken kendimi çok, çok iyi hissetmeye başladım.
Isn't that weird?
Biraz garip değil mi?
Explain that. - Weird, isn't it?
- Beyin tedavisi mi görüyor şimdi?
Isn't it weird... how things just kind of work out that way?
Hep böyle olması tuhaf değil mi?
One fine day you wake up after a weird dream, look around... and think that this life isn't really yours.
Güzel bir günde tuhaf bir rüyanın ardından uyanırsın, etrafına bakarsın... ve bu hayatın gerçekten sana ait olmadığını düşünürsün.
Isn't that weird?
Sence de garip değil mi?
- It's weird having the feeling that someone you love isn't telling you everything.
Bana garip geliyor yani sevdiğin birinin sana her şeyi anlatmaması.
That is weird, isn't it?
Çok tuhaf değil mi?
That's weird, isn't it?
Çok garip, değil mi?
That's weird, isn't it?
Garip geliyor, değil mi?
Isn't that kind of weird?
Biraz garip değil mi?
That's the weird thing isn't it?
Garip bir durum değil mi?
Isn't it weird that the women are in the mud pushing?
Kadınların çamurun içinde arabayı itmeleri garip deği mi?
I'm from Holland! Isn't that weird?
Aynı zamanda altınım, bu inanılmaz
That is so weird! Isn't it? You know what else is weird?
Daha garip olanı, Andy'ye söylediğimde korkup yukarı kaçtı.
Isn't that weird?
Tuhaf, değil mi?
I just got out of a really weird relationship, and I know that sounds like a line, but it isn't.
Garip bir ilişkiden daha yeni çıktım. Sanki bahane gibi görünüyor biliyorum ama değil.
I'm saying, isn't it weird that taylor made up this story?
Sadece, Taylor'ın bu hikayeyi uydurması garip değil mi diyorum.
That's a little weird, isn't it?
Bu bayağı tuhaf, değil mi?
- Well, isn't that weird for you?
- Sana garip gelmiyor mu?
Isn't that weird.
Çok tuhaf, değil mi?
- Isn't that weird to you? That they wouldn't involve us at all?
Bizi hiç karıştırmamaları sana da garip gelmedi mi?
isn't that the point 36
isn't that enough 159
isn't that what you wanted 60
isn't that crazy 40
isn't that right 1289
isn't that nice 131
isn't that beautiful 37
isn't that great 227
isn't that lovely 31
isn't that cute 44
isn't that enough 159
isn't that what you wanted 60
isn't that crazy 40
isn't that right 1289
isn't that nice 131
isn't that beautiful 37
isn't that great 227
isn't that lovely 31
isn't that cute 44