It'll be perfect tradutor Turco
133 parallel translation
- Grandpa, it'll be perfect.
- Büyükbaba, harika olacak.
It'll be a perfect pudding my love.
Mükemmel bir puding olacağına eminim, aşkım.
It's perfect, if you'll just be patient for a little while longer.
Sadece biraz daha sabırlı olursan, bu harika.
Knock out the wall, it'll be perfect.
Aradaki duvarı yıkarız. O zaman mükemmel olur.
And if I don't then that'll just be the most perfect kiss ever created by two strangers and we'll just keep it perfect for the rest of our lives.
Ama girmezsem bu iki yabancının gerçekleştirdiği en mükemmel öpücük olarak kalır ve ömrümüz boyunca da o mükemmelliğini korur.
It'll be perfect.
Harika olacak.
Just cut a few and it'll be perfect.
Birazını atınca mükemmel olacak.
It'll be perfect for us.
İkimiz için de mükemmel olacak.
So, it'll be perfect
Öyleyse, muhteşem olacak
It'll be perfect.
It'll be perfect. - No, no, no.
So it'll go right under the plane. It's gonna be perfect.
Yani uçağın altından geçecek.
But next time it'll be perfect.
Ama bir sonraki aşama kusursuzluk olacak.
I can eat a doughnut. It'll be perfect. Stephanie.
Hayır, yeterince çörek yiyebilirim.
It'll be so perfect.
Harika olacak.
Couple more hours, we'll be home. You can do this, and it's gonna be perfect for you.
Bunu yapabilirsin ve bu senin için harika olacak.
They'll all be there. It will be perfect.
Hepsi gelecek ve bir sorun çıkmayacak.
It'll be perfect when we want the sunlight to kill us.
Güneş ışığının bizi öldürmesini istiyorsan, harika bir yer.
- And it'll be perfect.
- Git haydi. - Mükemmel olacak.
It'll be perfect.
- Mükemmel olabilir.
I'm going to have Thanksgiving, and it'll be perfect.
Şükran Günü yemeği yapacağım. Her şey mükemmel olacak.
Over here, it'll be in the perfect position.
Ama burada, daha iyi duracak.
It'll still be perfect.
Hâlâ iyi olabilir.
It'll be perfect.
Bu harika olacak!
It'll be perfect. Just like it was.
Eskisi gibi mükemmel olacak.
Push the armchair... put the desk by the window, and it'll be perfect.
Koltuğu çek... Pencerenin önüne masa da yerleştirdik mi mükemmel olacak.
It'll be perfect.
Mükemmel olacak.
I'll tell you what, Deb, why don't you take it, huh? You can go and exercise and lose like half a pound and then officially be perfect.
Egzersiz yaparak iki yüz elli gram verirsen resmen mükemmel olabilirsin.
It'll give us a chance to be together, and I have the perfect excuse at home - an employee's birthday.
Beraber olmamız için bir fırsat olur, ve eve karşı mükemmel bahanem de var... bir çalışanın doğum günü.
Have Will walk you down the aisle Yeah, it'll be perfect
Will'e seni arayolda yürüttür. Evet, mükemmel olur.
I saw it and I thought, "This'll be perfect."
Onu görünce "Bu mükemmel olur" dedim.
They can try, but they'll drown or be eaten by sharks. It's perfect.
Bu mükemmel.
When your hair's done, it'll be perfect.
Saçın bitince harika olacak.
I'M SURE IT'LL BE THE PERFECT GIFT. BYE.
Hoşçakal.
I'll be happy to run his DNA again for you. But I don't have to tell you what a long shot it is. I mean, it came up a perfect match.
Bak, senin DNA testini yeniden yaptırmaktan mutlu olurum... ama bunun ne kadar uzun süreceğini söylememe gerek yok.
That wig lady thinks she can make him a skin wig. It'll look natural. It'll be perfect.
Peruk yapan kadın deri şeklinde peruk yapabileceğini söylüyor doğal görünecek.
There's three of you and three of them, so it'll be perfect!
Üçünüze üçünüz, harika olur!
Just needs a little hot sauce and it'll be perfect.
Sadece biraz sıcak sos lazım, o zaman mükemmel olur.
Going to Yume Island with Oki and the others, sounds OK to me I hope it'll be the perfect end-of-summer - vacation trip
Oki ve diğerleriyle Yume Adası'na gitmek bana iyi gelecek. Yaz tatilim umarım mükemmel geçer.
I hope it'll be the perfect end-of-summer - vacation trip
Yaz tatilim umarım mükemmel geçer.
- It'll be a perfect safe house.
Mükemmel bir güvenli ev olacak. - Tamam.
It'll be perfect.
- Harika olacak.
I never said it was a perfect plan, but at least it'll be you up on those podiums... getting the accolades and signing the autographs.
Mükemmel bir plan olduğunu söylemedim ama en azından podyuma çıkıp övgüleri alacak ve imza vereceksin.
We'll just take the hem up and it'll be perfect. - You look beautiful.
Kenarını yukarı çekeceğiz ve mükemmel olacak.
See, it's perfect. No, it'll be fine.
Gördün mü, mükemmel.
It'll be the perfect time.
Mükemmel bir zamanlama olacak.
I'll clean it up for you and it'll be perfect.
Ben temizlerim burayı harika olur.
Point of Inaccessibility it would be the perfect end to my 20 years of climbing.
Erişilemeyen bölgeye varmak, 20 yıllık dağcılığımda mükemmel bir son olacak.
It'll be tough, dangerous... and a perfect chance to premiere my new cargo shorts.
Zor, riskli ve yeni kamuflaj şortumu denemek için harika bir fırsat.
It'll be fun, and I got the perfect date for you.
Eğlenceli olacak ve senin için harika bir kız ayarlayacağım.
It'll be perfect, We'll hide it right under this...
Mükemmel. Altına gizleriz.
It would be a perfect country home, and though I know we'll live mainly in the city
Gerçi çoğunlukla şehirde yaşayacağımızı biliyorum ama mükemmel bir kır evi olur,
it'll be alright 64
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll be all right 327
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll be all right 327