It'll be too late tradutor Turco
295 parallel translation
It'll be too late.
İş işten geçecek.
They'll realize how I loved them when I'm dead and out of your way. Then it'll be too late.
ÖIdüğüm zaman onları ne kadar sevdiğimi ve beni dışladığının farkına varacaklar ama o zaman iş işten geçmiş olacak.
But one day you will, but it'll be too late then.
Bir gün anlayacaksınız ama o zaman iş işten geçmiş olacak.
it'll be too late then.
O zaman çok geç olacak.
- Sure, because then it'll be too late.
- Tabii, çünkü o zaman çok geç olacak.
Then it'll be too late.
O zaman da geç kalırız.
If it does, it'll be too late to get away.
Çıktığı vakit, kaçmak için çok geç olacak.
– By the time you get around to it, Ben, it'll be too late.
– Zamanında karar vermezsen, Ben, çok geç olacak.
I know I'll chicken out afterwards, but... by that time it'll be too late. I'm...
Biliyorum, Aslında bir ödlek gibi davrandım, ama... aynı zamanda artık çok geç.
In a minute it'll be too late.
1 dakika sonra çok geç olacak.
She'll be better when it's too late for early Mass
Sabah ayini için çok geç Olduğunda İyi olacaktır
I'll call in the police. Once I know for sure. It'll be too late then.
Emin olduğum zaman polisi arayacağım.
You'll be sorry when it's too late!
O zaman da geç olacak.
But I guess maybe it'll be too late.
Ama, tahminime göre, çok geç olmuş olacak.
Taking you away will convince her, it'll be too late for her to object.
Bu işi sırf ananı razı etmek için yapıyorum. Oldu bitti yapacağız.
It'll be too late.
Çok geç olacak.
That's the one with the leaky roof, but you won't find out about it..... until it rains, and then it'll be too late to do anything except swim out if it.
Bu çatısı akan oda, ama yağmur yağana kadar fark etmezsiniz, sonra yüzmenin dışında bir şey yapmak için artık çok geç olur.
One phone call and it'll be too late.
Bir telefon ederse, çok geç olacak.
Quick or it'll be too late.
Acele et yoksa çok geç olacak.
By the time you get out, it'll be too late for me.
Senin çıkmanı beklersem, çok geç kalmış olurum.
But it'll be too late, Sam.
Ama çok geç olacak, Sam.
So that when your wife's order comes in, it'll be too late.
Böylece eşinin talimatı ulaştığında iş işten geçmiş olacak.
Hurry it up, or it'll be too late.
Acele edin yoksa çok geç olacak.
At the hospital, when they see I'm telling the truth, it'll be too late.
Beni yine hastaneye yatıracaklar. Doğru söylediğimi anladıklarında ise iş işten geçmiş olacak.
Soon, it'll be too late for you.
Birazdan fırsatını kaybedeceksin.
Run, or it'll be too late
hadi, kaç hemen burdan!
- Soon it'll be too late.
- Yakında çok geç olacak.
- Then it'll be too late.
- Çok geç olacak!
If you don't allow me to bring Dr. McCoy down here, it'll soon be too late to do anything for her.
Dr. McCoy'u ışınlamama izin verin, yoksa onun için geç olacak.
But it'll be too late then.
Fakat o zaman geç olacak.
If Fraser don't get here quick, it'll be too late.
Fraser bir an önce buraya gelmezse her şey için çok geç olacak.
- Not now! Later it'll be too late!
Sonraki gelişme geç olur.
By the time I get relief, it'll be too late.
Serbest kaldığımda çok geç olacak.
Hurry back, I'm afraid it'll be too late I know
geç kalmayalım! Tamam!
As I've said, you'll be forced to come too I hope you don't leave it too late.
Sonunda benim dediğime geleceksin ya, inşallah geç olmaz.
It'll be too late then.
Çok geç olur.
If you see him do it, you'll be too late.
Onun yaptığını görürsen, geç kalırsın.
I'll have to straighten you out before it's too late, or you'll be a bad influence on Harge.
Çok geç olmadan seni adamakıllı cezalandırmalıyım. Yoksa Harge'i kötü örnek olacaksın.
Once the body's discovered, it'll be too late.
Beden bulunursa, çok geç kalmış olunur.
You'll get that too but it will be too late.
Berivan benim karım, baba. Berivan senin korkaklığının, acizliğinin sebebi.
And even if he does find out, it'll be too late. He will have gotten used to me, and he'll adore his kid.
Hem öğrense bile, çok geç olacak.
By then, it'll be too late.
Zamanla ne istedikleri ortaya çıkar.
But it'll be too late.
Ama çok geç olacak.
She's practicing Peppermint Patty's P.E. Program she's in shape She's in shape get in shape Pretty soon it'll be too late
Peppermint Patty'nin Beden Eğitimi Programı'na çalışıyor. O formda, o formda, o formda. Hey, Linus, forma gir.
It'll be too late for you when we enter!
İçeri girdiğimizde çok geç olacak!
It'll be too late after that!
Sonra çok geç olacak!
It'll be too late for you when we enter!
Sonra çok geç olacak!
It'll be too late.
Çok geç olur.
After that, it'll be too late.
Sonuçlar geldikten sonra, her şey için çok geç olur.
Even though we Know it's a trap we must leave here tomorrow morning, or we'll be too late.
Bunun tuzak olduğunu bilsek bile yola çıkmalıyız. Şafak sökmeden yola çıkıyoruz. Hazırlanın!
Soon it'll be too late!
Yakında çok geç olacak.
it'll be alright 64
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll be all right 327
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll be all right 327