It'll never happen again tradutor Turco
151 parallel translation
If you get me out of this jam, it'll never happen again.
Eğer beni kurtarırsan, bir daha asla yapmam.
It'll never happen again.
Bir daha asla olmayacak.
It'll never happen again.
Bu asla bir daha olmayacak.
THAT WAS A MISTAKE, AND IT'LL NEVER HAPPEN AGAIN.
Bir daha olmayacak. Asla olmayacak.
It'll never happen again.
Bu bir daha asla olmayacak.
The only thing is, if it ever does happen... I'll never respect you... and I'll never, never speak to you again.
Şayet bir daha olursa katiyen sana saygı duymam ve de seninle bir daha asla konuşmam.
It'll never happen again.
Bir daha olmayacak.
It'll never happen again, I'll tell you that.
Bir daha asla olmayacak. Bundan emin ol!
We'll remember it as a very beautiful... and solemn moment... that will never happen again.
Bunu, bir daha asla yaşanmayacak olan... çok güzel ve kutsal... bir an olarak hatırlayacağız.
I promise it'll never happen again.
Bir daha olmayacak, söz veriyorum.
It happened last night, it'll never happen again.
Bir daha asla olmayacak.
Sometimes I think it'll never happen again.
Bazen bir daha asla yaşanmayacağı hissine kapılıyorum.
David, it'll never happen again in a million years.
David, bir milyon yıl içinde bir daha olmayacak!
It'll never happen again.
Bu bir daha tekrarlanmayacak.
I hope it'll never happen again.
Bir daha asla yapmayacağını umuyorum.
Because it'll never happen again.
Bu bir daha olmayacak.
Don't worry, Paulette, it'll never happen again.
Merak etme Paulette, bir daha asla olmayacak.
It'll never happen again.
Bir hata yaptım. Bir daha olmaz.
It was just a one-time thing, and it'll never happen again.
Bir seferlik bir şeydi. Bir daha olmayacak.
It'll never happen again, Miss
Bir daha olmayacak hanımefendi.
It'll never happen again, Uncle.
Bir daha asla olmayacak, amca.
" I promise it'll never happen again.
Söz veriyorum bir daha olmayacak.
"I promise it'll never happen again, and I still love only you."
Ben hala seni seviyorum. "
- It'll never happen again.
- Bir daha asla olmayacak.
- It'll never happen again.
- Bir daha olmayacak.
It'll never happen again.
Tekrarlanmayacak.
It'll never happen again.
Bir daha yapmayacağım.
Yes, whatever happened to the days when a parent would take a wayward child by the hand, march them back to the scene of the crime... and make them say, "I'm sorry, Your Holiness, it'll never happen again"?
Evet, ebeveynlerin laf dinlemeyen çocuklarını elinden tutup suç mahalline götürerek "Özür dilerim Papa Cenapları bir daha olmayacak" dedi iği günlere ne oldu?
- I'm sorry. It'll never happen again.
- Özür dilerim, bir daha olmaz.
It'll never happen again, Kenny.
Çok haklısın bunu bir daha yapamayacak.
It'll never happen again.
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
It'll never happen again. I swear it!
Bir daha olmayacak. Yemin ederim.
But because it'll never happen again, I'll let it go.
Ama bir daha olmayacağı için sorun yok.
It'll never happen again.
Bu bir daha olmayacak.
You don't have to worry anymore'cause it'll never happen again.
Artık, endişe etmene gerek yok çünkü bir daha böyle bir şey olmayacak.
Anyway, what happened in that car wash never happened before and it'll never happen again.
Her neyse, içeride her ne olduysa, daha önce hiç olmadı ve... ... bir daha asla olmayacak.
Anyway, one thing's for sure... it'll never... never happen again.
Her neyse, kesin olan bir şey var ki... bir daha... asla tekrarlanmayacak.
You fall in love and it doesn't work out and you think it'll never happen again, but it does.
Bir daha olamayacağını sanırsın. Ama olursun. İnan bana olursun.
- I promise, it'll never happen again.
- Söz veriyorum bir daha böyle birşey yaşanmayacak.
And that it'll never happen again.
Ve bir daha asla olmayacak.
It sounds hollow to say it'll never happen again, but it won't.
Her ne kadar boş gelse de, bir daha asla olmayacak.
I'm sorry I didn't come by yesterday and get you food, and I'll try to never let it happen again, but you can't go outside.
Üzgünüm sana dün uğrayıp yemek getiremedim, ve bunun bir daha olmaması için elimden geleni yapacağım ama sen dışarı çıkamazsın.
You're upset, and I understand it's on the margins for someone like you and I'm sorry and it'll never happen again, ever.
Kızgınsın. Senin gibi biri için bu sınırda, biliyorum. Bir daha asla olmayacak.
I know it's on the margins for someone like you and it'll never happen again.
Senin gibi biri için bu sınırda, biliyorum. Bir daha asla olmayacak.
It'll never happen again.
Bir daha olmaz.
ALL WE NEED NOW IS A GIG. OH, GREAT, IT'S MAGICAL-MYSTERY GIG - THAT'LL-NEVER-HAPPEN-TIME AGAIN.
Harika. "Sihirli gizemli konser" zamanı yine.
Mark my words, it'll never happen again.
Sözüme dikkat edin, bu bir daha asla olmayacak.
I should have never yelled at you like that. It'll never happen again.
O şekilde bağırmamalıydım.
I'm going to work with these other people and it'll never happen again.
Artık bu insanlarla çalışacağım ve bu bir daha asla olmayacak.
You have to know he's lying when he promises it'll never happen again.
Bir daha asla olmayacak dediğinde bil ki yalan söylüyor.
I promise it'll never happen again.
Söz veriyorum, bir daha olmayacak.
it'll never work 48
it'll never happen 31
it'll pass 151
it'll be alright 64
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll never happen 31
it'll pass 151
it'll be alright 64
it'll be okay 411
it'll be our secret 35
it'll be over before you know it 17
it'll be 123
it'll be over soon 59
it'll be worth it 51
it'll be ok 114
it'll be fun 600
it'll 69
it'll be all right 327
it'll be your fault 21
it'll be fine 692
it'll be nice 34
it'll be easy 44
it'll be too soon 17
it'll be different 17
it'll be fun 600
it'll 69
it'll be all right 327
it'll be your fault 21
it'll be fine 692
it'll be nice 34
it'll be easy 44
it'll be too soon 17
it'll be different 17