English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It's cold out there

It's cold out there tradutor Turco

215 parallel translation
Oh, it was cold out there too, boss. It was —
Dışarısı çok soğuk patron.
It's cold as hell out there.
Dışarısı cehennem kadar soğuk.
It's cold out there.
Dışarısı buz gibi.
It's stinkin'cold out there!
Soğuktan dondum be!
I couldn't sleep, it's cold out there.
Uyuyamıyorum. Burası soğuk.
It's cold out there.
Dışarısı çok soğuk.
It's so cold and dirty out there.
Orası çok soğuk ve pistir.
It's cold out there.
- Orası soğuk oldu.
It's cold out there.
Dışarısı soğuk.
It's cold tonight, there are so many stars out!
Bu gece soğuk, gökte çok yıldız var!
It's cold out there Who the hell are you?
Sen de kimsin böyle?
- It's cold out there.
- Dışarısı çok soğuk.
There's a flood out in California and up north it's freezing cold
Şimdi California'da sel var ve kuzeyde de dondurucu soğuk
God, it was cold out there.
Tanrım, dışarısı buz gibi.
It's cold out there.
Orası soğuk.
It's a cold world out there.
Buz gibi bir dünya orası.
It's freezing cold out there, no wonder they howl so.
Zavallı hayvancıklar. Dışarısı o kadar soğuk ki, böyle ulumalarına hiç şaşmamak gerek.
- It's cold out there.
- Orası soğuktur.
It's a cold, cold night out there, me friends.
Dışarısı gerçekten çok soğuk dostlar.
- It's cold out there!
- Dışarısı soğuk!
- Boy, it's cold out there.
- Oğlum, dışarsı soğuk.
[Phone ringing] Sorry to hear that it's... Cold enough out there to freeze your winnebago.
Dışarıda karavanı donduracak kadar soğuk olduğunu duymak çok üzücü.
It's gonna be cold out there, Jack.
Orası çok soğuk olacak, Jack.
They don't really think about those things... till you get out there and you say, "My stomach's growling now." Or, " It's getting cold out here.
O tip şeyleri pek düşünmezler ta ki evden kaçıp da, "Karnım guruldamaya başladı." ya da " Hava iyice soğudu.
Boy, it's getting cold out there.
Hava soğumaya başlamış.
It's so cold out there.
Dışarısı çok soğuk.
Hey, it's cold out there, man!
Dışarısı bayağı soğuk adamım.
It's cold out there.
Soğuktur.
- It's cold out there!
- Hava soğuk!
- It's cold out there!
- Bugün hava soğuk!
It's cold out there today!
Bugün hava soğuk!
Don't forget your booties, because it's cold out there.
Botlarınızı unutmayın, çünkü hava kötü.
It's cold out there every day.
Hava hep kötü.
- It's cold and dangerous out there.
- Dışarısı soğuk ve tehlikeli.
It's gettin'cold out there.
Gece çok soğuk olacak.
It's cold out there, huh?
Dışarısı soğuk haa?
It's so cold out there, and I couldn't get a fire started.
Hava o kadar soğuk ki, ateş de yakamadım.
They say that, over there, it's too cold to go out.
Öyle diyorlar, fazla soğukmuş, Çok soğuksa oradan gitmek lazım.
- ls it really that cold out there?
- Dışarısı o kadar soğuk mu?
AND HE'S AN EXECUTIVE WITH THE SIBERIAN EQUIVALENT OF DE BEERS. NOW IT'S SO FUCKING COLD THERE, THEY CAN ONLY PULL THE DIAMONDS OUT OF THE GROUND TWO MONTHS A YEAR.
Orası o kadar soğuk ki, elmasları yerin altından anca yılda iki ay çıkarabiliyorlar.
- It's a cold one out there tonight, Barney.
Dışarısı çok soğuk Barney.
It's a cold day out there, eh, Bear?
Dışarısı soğuk, değil mi Bear?
It's cold out there.
Disarisi soguk.
Well, go get it. It's cold out there.
Pekala, gidip onu al, dışarısı çok soğuk.
It's so cold out here, there won't even be a dog barking.
Burası o kadar soğuk ki köpek bile yok etrafta.
Hey you, it's cold out there!
hey sen, burası çok soğuk!
It's cold out there.
Dışarısı epey soğuk.
It's another cold one out there.
Dışarıda yine soğuk hava var.
Man, it's pretty cold out there.
Tanrım, dışarısı buz gibi.
It's just that it's so cold out there, and the pollution, and I didn't want to expose my unborn child to the elements any longer than I needed to.
Dışarısı çok soğuktu. Hava da kirliydi. Doğmamış çocuğum daha fazla zehirlensin istemedim.
I don't know how they do it, man. It's cold out there too.
Nasıl yaparlar bilmem, dışarısı buz gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]