It's good to see you tradutor Turco
4,360 parallel translation
It's good to see you.
Seni gördüğüme sevindim.
It's good to see you too!
- Seni de öyle.
It's so good to see you!
- Seni görmek güzel.
Well, it's good to see you, old bean.
Seni görmek güzeldi eski dostum.
It's so good to see you.
Seni görmek çok güzel.
It's good to see you. You look great.
- Seni de, mükemmel görünüyorsun.
It's always good to see you, Harvey.
Seni görmek her zaman güzel Harvey.
- It's good to see you, Claire.
- Seni görmek güzel Claire.
Hello, It's good to see you.
Seni görmek çok güzel.
It's so good to see you.
- Seni görmek çok güzel.
It's good to see you again, Will.
Seni tekrar görmek güzel, Will.
It's good to see you smile.
Seni gülerken görmek güzel. - Kahve alır mısın?
Hey, it's good to see you guys.
Sizi görmek çok güzel.
It's been good to see you.
Seni görmek güzeldi.
It's good to see you.
Seni görmek ne hoş.
- It's good to see you, justin.
Seni görmek güzel Justin.
Ah, Mr. Lowe, good to see you back in one piece, though it was a close run thing, I hear.
Bay Lowe, tek parça halinde döndüğünü görmek çok güzel. Yine de duyduğuma göre kıl payı kalmış.
It's good to see you.
Seni görmek güzel.
It's so good to see you, it's been way too long.
Seni görmek çok güzel, uzun zaman oldu.
Elena, it's good to see you.
Elena, seni görmek güzel.
It's good to see you anyway.
Yine de seni gördüğüme sevindim.
- Alright, it's good to see you.
- Pekala, seni görmek güzeldi.
- Christopher, it's good to see you.
- Christopher, seni gördüğüme sevindim.
Mr. Hardy, it's good to see you again.
Bay Hardy, sizi yeniden görmek güzel.
It's good to see you, cousin Dewey.
Seni görmek ne güzel kuzen Dewey.
Excuse me. It's good to see you.
Sizleri görmek çok hoştu.
It's good to see you.
Sizi görmek çok güzel.
It's good to see you again.
Seni tekrar görmek güzel.
Inspector Grus, it's good to see you.
Müfettiş Grus, sizi görmek ne güzel.
It's good to see you again.
Seni yeniden görmek güzel.
- It's good to see you.
- Seni görmek çok güzel.
It's good to see you, Sally.
Seni gördüğüme sevindim Sally.
It's good to see you again, H.
Seni tekrardan görmek güzel, H.
- It's good to see you, Cousin Dewey.
- Darryl. - Görüştüğümüze çok memnun oldum kuzen Dewey.
It's good... ( Voice on radio. ) Get yourself to the highest point you can see and activate it.
En yüksek yere tırman, aktifleştiğini göreceksin.
It's good to see you, CJ.
Seni görmek çok güzel CJ.
- It's good to see you too, mikey.
Mikey seni görmek gerçekten güzel.
Yeah, it's... it's really good to see you.
Evet, sizi görmek çok güzel.
It's good to see you back at the club, George.
Seni kulüpte tekrar görmek çok güzel, George.
It's good to see you, Dallas.
Ne iyi ettin de geldin, Dallas.
It's good to see that you knew enough not to let it affect our pay schedule.
Bunun aramızdaki ödemeleri etkilememesi gerektiğini anlamış olmanız güzel.
It's good to see you.
- Merhaba. - Seni görmek güzel.
It's good to see you, Abby.
- Seni gördüğüme sevindim, Abby.
It's good to see you, too.
- Ben de seni gördüğüme sevindim.
It's good to see you again, pal.
Seni yeniden görmek güzel, ahbap.
It's good to see you again.
Sizi yeniden görmek güzel.
It's good to see you again, sir.
Sizi yeniden görmek güzel, efendim.
It's, uh, it's so good to see you, sir.
Sizi görmek çok güzel efendim.
Mm. It's good to see you.
Seni görmek güzel.
It's good to see you came down.
Geldiğini görmek ne güzel.
Well, it's good to see you.
Seni görmek iyi oldu.