English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It's like a dream

It's like a dream tradutor Turco

404 parallel translation
This place, the way it is, it's like a... Like a tomb of Rie's dream that can never come true.
Burası, öyle bir şekilde ki Rie'nin asla hayata geçmeyecek hayalinin mezarı gibi.
It's like a horrible dream.
Korkunç bir kabus gibi.
It's like a dream.
Bir rüya gibi.
It's like a bad dream.
Aynen bir kabusa benziyor.
Why, it's just like a dream.
Bu bir rüya gibi.
I was doing everything like in a dream... like I was watching myself, but I couldn't help it.
Her şeyi bir rüyadaymış gibi yapıyordum... sanki kendimi seyrediyormuşum gibi, ama elimde değildi.
Why, it's like a dream.
Bu, bir rüya gibi.
Sometimes it's like a dream.
Bir düş gibi.
It's like a dream being in Tokyo.
Tokyo'da olmak bir rüya gibi sanki.
It's just like a dream.
Bütün olanlar, sanki bir rüya gibi geliyor.
Ah, it's like a dream.
Sanki bir rüya gibi.
I don't know, but a love like ours just can't fade away... as if it were only a dream.
Bilmiyorum, bizimkisi gibi bir aşk böyle yok olup gitmemeli... sanki bir rüyaymış gibi.
It's just like a dream
Bu sanki bir rüya.
IT'S LIKE A BAD DREAM- -
Artık hepsi geride kaldı, Corry.
It's like a dream.
Rüya gibi.
It's... It's like roping'a dream now.
Bir hayali kementle yakalayıp sarmalamak gibi bir şey bu.
It's like living in a dream.
Bu bir rüyada yaşamak gibi.
# It all seems like a dream until the sun comes up #
Bir rüya gibi yükseliyor Günışığı
It's like a dream.
Tıpkı bir rüya gibi.
Like Morooka said, for me, being a poor samurai's daughter, it's a dream match, but I don't wish to marry for convenience.
Morooka'nın dediği gibi ; benim için, fakir bir samurayın kızı olarak bu bir rüya gibi, ancak refah için onunla evlenmek istemiyorum.
It seems like a dream.
Sanki bir rüyadaymışım gibi.
No responsibilities. It's almost like a dream.
Sorumluluk yok, sanki rüya gibi.
It's like a dream, Pengy-sweet.
Rüyada gibiyim, Pengiciğim.
It's like a dream!
Rüya gibi!
It's like being in a dream.
Rüyada olmak gibi.
It's like a dream.
Bir rüya gibi sanki.
Carter, have you done something when you were mad - I mean really mad - that it was like being in a dream?
Carter, kızdığında, ama gerçekten kızdığında, sanki rüyaymış gibi gelen bir şey yaptın mı hiç?
It's like we're all having a dream, or some sort of... psychotic fantasy.
Sanki hepimiz bir rüyadayız ya da bir psikozun içindeyiz gibi.
It's like a dream.
Rüyada gibiyim.
It's like a dream. It's true, then!
Bu doğru, o zaman!
This is like a... an archaeologist's dream... to go back in history and... and walk the Earth as it was 10 centuries ago.
Bu sanki bir arkeologun tarihte geri gitmesi ve dünyanın 10 yüzyıl önceki halini görmesi gibi bir şey.
It's like a dream - dreamed by Livia sleeping fitfully down in hell.
# Düş gibi. # Livia'nın cehennemin dibinde huzursuzca uyuduğunu gördüğü düş.
It's like a dream
Bir rüya gibiydi
It's like a dream.
Bu bir düş gibi.
It's like a dream.
Rüya gibi desene.
It's been destroyed. It's gone... like a dream.
Yok edildi.Gitti bir rüya gibi.
It's like... something out of a dream or...
Sanki... rüyamda...
Think of it.... It's like a dream, you know?
Bunu bir düşün... bu rüya gibi bir şey, anlıyor musun?
When I fly, it's like in a dream.
Ben uçtuğumda kendimi düşte hissederim.
It's like a dream for me, being with you.
Seninle birlikte olmak benim için rüya gibiydi.
It's like a dream come true.
- Altı. Gerçekleşen bir rüya gibi.
Look, let's get it on with these two, score points and go back to Lisa. This is like a dream come true.
Gel şu ikisiyle işi pişirelim Lisa'ya döneriz.
You know, it's like a dream come true.
Bilirsin, bu sanki bir düşün gerçekleşmesi gibi.
- It's like a dream.
- Rüya gibi.
It's like a bad dream.
Kötü bir rüya gibi,
It's like a dream, far away from everything.
Düş gibi, herşeyden uzak.
Because of people like Fu with his monkey face, the big-headed guy, the fat dude and you. You don't exist, it's a dream.
Maymun suratlı Fu koca kafalı herif, şişko adam ve sen sizler normalde yoksunuz.
It's like a hellish dream.
Bu iğrenç bir rüya.
It's like a dream come true.
Bu gerçek olan bir rüya gibi.
It's like a dream, this whole thing... you, me, them.
Sanki rüya gibi, bütün herşey... sen.. ben.. onlar..
It's like a bad dream.
Kötü bir rüyada gibiydim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]