English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It's settled

It's settled tradutor Turco

881 parallel translation
It's settled, then.
Anlaşıldı o zaman.
Then it's settled.
O zaman karar verildi.
So, it's settled then?
Anlaştık, öyleyse?
That's all settled, just as you wanted it. He's downstairs now.
İstediğin gibi ayarlandı Şu an aşağıda.
But he's got to do it. lt was all settled.
Ama bunu yapmak zorunda. Her şey ayarlandı.
Well, I think it's much better to have this settled now, at once.
En iyisi bu işi bir an önce halletmek.
- And it's all settled.
- Halloldu.
By 7 a.m., it was all settled. Our roles were assigned.
Sabah 7'de her şey ayarlanmış, herkes ne yapması gerektiğini biliyordu.
- It's all settled.
- Her şeyi ayarladım.
Well, then it's all settled.
Öyleyse her şey yoluna girdi.
- The price hasn't been settled but it's the Hastings brothers, the big store owners.
- Fiyat kesin değil ama mağaza sahibi Hastings kardeşler.
All right, then, I take it that's settled, and I get what I asked for.
Pekala, anlaştık
Very well, then, it's settled.
Pekala, o zaman anlaştık.
It's a problem they've been trying to settle for hundreds of years... and they haven't settled it yet.
Bu sorunu yüzyıllardır çözmeye çalışıyorlar... ve hala çözemediler.
It's wonderful to have the rent paid, isn't it, and the bills settled up?
Kiranın, tüm borçların falan ödenmesi harika bir şey, değil mi?
Then it's settled?
O zaman karar verildi.
It's settled.
Konu kapanmıştır.
- It's all settled, isn't it?
- Her şey ayarlanmadı mı?
Well, well, it's settled then and, good day to you, Mrs. Nolan.
O zaman her şey ayarlandı. Size iyi günler Bayan Nolan.
Then it's settled.
O halde anlaştık.
It's all settled, yes
Karar verildi, evet.
It's all settled.
Anlaşmalar tamam!
It's lucky the pot didn't hit me, or I might have settled someone.
Şanslısın bana gelmedi, yoksa birinin canı yanardı.
It's not settled yet who'd come out on top.
Kimin kazanacağı belli değil henüz.
IT DOESN'T MATTER. IT'S ALL SETTLED.
Bu önemli değil, O iş tamamen bitti.
It is definitely settled, the arrangement down at Conrad's, hmm?
Conrad'daki anlaşma tamamen halledildi mi?
It's done, it's settled.
Her şey hazır ve nazır.
It's high time he married and settled down.
Artık evlenmesinin ve düzenli bir hayat kurmasının zamanı geldi.
- Then it's settled.
- Hazırım. - O zaman tamamdır.
And I don't think it's quite right to start a lot of talk and scandal in open court until their dust has settled behind them.
Onlar kendi yollarını bulana kadar, mahkemede çok fazla konuşmanın ve skandal yaratmanın doğru olduğunu düşünmüyorum.
But you convinced me that it isn't, so now it's settled. We'll go together.
Ama beni öyle olmadığına ikna ettin, mesele halloldu.
I guess she'll have enough to get by on, that is, when it's all settled up.
Her şey durulduğu zaman ona yetecek kadar parası olacaktır.
It's settled, then.
- Güzel. O zaman anlaştık.
It's all settled. I play the clown.
Her şey tamam, palyaçoyu oynayacağım.
Then it's all settled.
- Bu hâlde her şey tamamdır.
- It's settled.
- Öyleyse tamamdır.
Then it's settled?
Öyleyse anlaştık mı?
It's settled.
Anlaştık.
Then it's settled.
Öyleyse tartışma bitmiştir.
It's settled.
Tartışma bitmiştir.
Then it's settled.
O zaman hazırlıklara başla.
- Well, my dear, it's all settled.
- Her şey tamam, tatlım.
It's all settled.
Her şey halloldu.
- It's all settled.
- Kararımı verdim.
It's settled, then.
O halde karar verildi.
- It's all settled.
- Herşey bitti.
This is an old case. It's already settled.
Bu eski bir dosya, çoktan karara bağlandı.
It's all settled.
Düzene girdiler.
Sounds like it's settled at last
Sonunda sesleri kesildi.
Then it's settled.
O zaman anlaştık.
It's settled.
Konu kapandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]