English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It's so far away

It's so far away tradutor Turco

146 parallel translation
- My God, but it's so far away!
- Mesafe çok uzak!
Yes... but it's so far away.
Evet ama çok uzak.
Only it's so far away it don't seem like it.
Ama çok uzakta olduğu için öyleymiş gibi gelmiyor.
Webb, I'd be happy with you no matter where we lived or how, so long as it's far away.
- Webb, buradan uzak olduğumuz sürece nerede ya da nasıl yaşadığımızın önemi yok. Seninle mutlu olurum.
It's so far away
Buraya çok uzak.
You're right. It's so far away.
Haklısın, çok uzak.
We've managed to get away with it so far, but it's only a matter of time until we're found out.
Bu güne değin atlatmayı becerdik. Fakat yakalanmamız an meselesi.
It's your mommy who sends you for the water so far away?
Annen mi buraya kadar seni gönderdi?
It's a pity the church is so far away
yazık ki kilise çok uzakta
That star is so far away..... that by the time the light from it reaches us here on Earth,..... it might not even be up there any more.
Şu yıldız o kadar uzak ki ve öyle bir zamanla ışığı bize, yani dünyaya ulaşıyor ki belki de artık orada değildir.
It's awful, the bath so far away.
Bu rezalet, hamam çok uzakta.
It's big and far away, so that I won't have sinful thoughts.
O bizi uzaklara taşıyacak Günahkar düşüncelerimden arınacağım.
It's sad to have to die so far away from home.
Evinden bu kadar uzakta ölmek çok üzücü bir şey.
- It's just so far away.
- Yalnız çok uzak.
London... the world it's all so far away, useless and strange.
Londra... Dünya şimdi çok uzaklarda, bana bile yabancı.
Vietnam was so far away, insignificant... we would never bother about it.
Vietnam çok uzak ve önemsizdi ve bunun için can sıkmaya değmezdi bile.
You sound so close. It's hard to believe you really are that far away in space.
Sesin o kadar yakından geliyor ki Uzayın o kadar uzak bir yerinde olduğunuza inanmak çok zor.
- It's not so far away.
- Çok ta uzak sayılmaz.
I would like to offer you the hospitality of my home, but it's so far away from this mountaintop.
Size evimin misafirperverliğini sunmak isterim. Ama bu dağ başından oldukça uzakta.
♪ By the light of the day ♪ ♪ Oh it's so far away ♪
- Oo, çok uzaklardaa -
It's so far away.
Çok uzak.
Oh, yeah, but it's so far a..... away.
Oh, evet, ama öyle uzak ki..... uzak.
I've sent a message to Tau Alpha C but it's so far away, it could take days to get there.
Tau Alpha C'ye bir mesaj yolladım, ama ulaşması günler alır.
As I'm leaving the parking lot, I realize that Thurlon, the producer, got this incredibly good space right by the exit, and they put me far away in the back, so I go on the air that night, I give it a 3.
Bilmiyorum. Çünkü parktan çıkıyordum ve yapımcı Thorlow'un girişin hemen yanındaki harika yeri almış olduğunu gördüm. Ve beni en arkaya kadar yolladılar.
Mommy went crazy... and went far, far away... so it's going to be just you and me for a while.
Annecik çıldırdı... ve uzaklara gitti, çok uzaklara... Yani anlayacağın bir müddet için sadece sen ve ben varız.
I want to see what it's like up there, so high and far away. I understand.
Yukarının neye benzediğini, nereye kadar uzandığını görmek istiyorum.
It's so far away.
Çok uzakta.
It seems so far away.
Çok uzaklarda kalmış gibi.
It's just I've never seen a beautiful lady reading the Guide so far away from a TV.
Sadece, ben hiç tv rehberi okuyan güzel bir kadını televizyondan bu kadar uzak görmemiştim.
The war's so close that it might as well be far away.
Çünkü hem çok yakın hem çok uzak.
He couldn't prevent it, since he was so far away.
Çok uzaklarda olduğundan buna engel olamamış.
It's so far away!
Orası çok uzak!
It's so far away.
Orası çok uzak.
Is it difficult for you being so far away from everything that's familiar?
Tandık olan her şeyden, bu kadar çok uzakta olmak, sizin için zor olmuyor mu?
There is a place I know, but it's ever so far away.
Ben bir yer biliyorum, ama oldukça uzak.
It's so far away
Cezayir!
I mean, it's just that Italy's so incredibly far away!
Yani, demek istediğim, İtalya o kadar uzak ki!
- Of course, it's so far away.
- Tabiki, çok uzakta.
It's just so far away.
Sadece çok uzakta.
I told him I'd have to think about it again. It's hard to have so much faith in us when you're so far away.
" Sevgili John, keyfinin yerinde olmasına sevindim.
It's gonna be hard to isolate your bio-signs, so stay as far away from the Suliban as you can.
İnsan bio-sinyallerini ayırt etmek güç olucak Sulibanlılardan olabildiğince uzak kalmaya çalışın.
It's so far away from where we live, Jen.
burası bizim orada çok uzakta, Jen.
I'd invite you out here, but it's just so far away.
Seni buraya çağırırdım ama gerçekten çok uzak. - Ne kadar?
It's so nice when children get married and... and move far away from their parents.
Çocukların evlenip ailelerinden uzağa taşınmaları ne kadar hoş.
It's strange to think of her so far away.
Onu bu kadar uzakta düşünmek çok garip.
It's a hard time for women whose husbands are so far away.
Kocası uzakta olan kadınlar için zor zamanlar.
It's so far away and it's you hardly hear anything about it, I mean, keep in mind there are things going on right in our backyards for god sake.
O kadar uzaktır ve pek nadiren hakkında bir şey duyarsın. Yani Tanrı aşkına unutmayın ki kendi arka bahçemizde olan şeyler var.
It's in a great area, just far enough away from anything major... so there's not a lot of noise, but still not in Siberia.
Bir sürü çimen var. Harika bir yerde. Kalabalıktan uzakta.
It's so far away.
Ama orası çok uzak.
Just, if it's not too weird, don't stand so far away.
Sadece, bu o kadar da garip değil o yüzden fazla uzakta durma..
Europa is so far away, that even at the speed of light it would take more than an hour for a command just to reach the vehicle.
Europa o kadar uzakta ki, ışık hızında bile bir komutun araca ulaşması bir saatten fazla sürer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]