It's too high tradutor Turco
242 parallel translation
It's too high.
Çok yüksek.
It's a little too high to reach.
Uzanmak için biraz fazla yüksek.
It's pitched too high for human ears, but dogs'ears can catch the sound.
İnsan kulağı için frekansı çok yüksek ama köpek kulağı sesi duyabiliyor.
- It's too high.
- Çok yüksek.
It's too bad that when schools depend on their athletes, certain athletes are concerned with their own problems, instead of beating Peebe High.
Okulun, güvendiği sporcuların, Peebe High okulunu yenmek yerine, kişisel sorunlarını önplana çıkarması, çok kötü bir durum.
For one thing, it's too high in the front.
Bir kere ön kısmı çok yukarıda.
Now prove to me it's not too high.
Bu ödenecek en yüksek bedel.
- I can't tell, it's too high.
- Bilmiyorum çok yüksekte.
It's up too high.
Sesi çok açık.
My father said there's a building in New York so high... they have lights on it to warn airplanes not to come too close.
Babam dedi ki, New York'ta o kadar büyük bir bina varmış ki... uçakları uyarmak için üzerine ışık koymuşlar.
- No, it's too high to jump.
- Hayır. Atlamak için fazla yüksek.
You can come with me. But don't get your hopes up too high because it's a dirty life.
Benimle gelebilirsin ama umutlarını çok yüksek tutma, çünkü kirli bir yaşam bu.
It ´ s too high.
Çok yüksek.
It ´ s too high for him.
Çok yüksek.
It's too high, I can't fly!
Ama çok yukarda, Uçamam ki!
It wasn't that I was bluffing it's too high
Blöf yaptığımdan değil, gerçekten çok yüksek
It's too high.
- Çok yüksek, Başçavuşum. - Oraya gelmemi mi istiyorsun?
It's too high. - Get on their shoulders.
- Öyleyse, adamların omuzlarına bas.
It's too high.
- Çok yüksek. Yapamıyorum.
It's too high.
Kolumun ucu daha yakın gibi.
- It's too high a price!
- Sakın yapma. Pahalıya mal olur sana.
Look at the back ; it's not too high, it hangs on the back...
Sırta bakın, çok yüksek değil, sırttan sarkıyor...
A Lincoln continental mark 4, 1973... it's loaded, it's got air conditioning, it's got a stereo... it's got power steering, power breaks, power seats, power windows... and a price that is just too high!
İştr bir tane daha. 73 model bir Lincoln Continental. Ful aksesuar.
It's too high!
Çok yüksek!
It's an octave too high.
Fazla yüksek bir oktav.
Had it turned up a little too high.
Biraz fazla açmışım. Sorun değil.
It's too high.
Burası çok yüksek.
It's riding way too high.
Kayışları çok sıkı.
It's too high.
Çok yukarda.
I know if she criticized me it's because she had high hopes for me too high, and I had a lot to live up to.
Beni tenkit etmesinin sebebinin benimle ilgili beklentileri olduğunu biliyorum. Ama onlara ulaşmam zor.
It's too high.
Çok yüksekteyiz.
It's too high up to read.
Onu okumak için sandalyeye çıkman gerek.
It's too high.
Bu çok yüksek.
It's too high up
Yetişemedim!
Louisa, it's too high!
Louisa, çok yüksek!
He tries the window but it's too high.
Pencereyi dener, ama çok yüksektir.
It's a good idea, but warp plasma radiates at too high a frequency to alter electrochemically.
Çok iyi bir fikir, ama warp plazması değiştirilmek için, çok yüksek enerji frekansına sahip.
- l can't, it's too high.
- Yapamam, çok yüksek.
It's like trying to sing a high "C" lf you push too hard, you can't reach it I understand that about as well as I understand the song's message
Tiz bir ses vermeye çalışmak gibi. Fazla zorlarsan, başaramazsın. Şarkının mesajını ne kadar anladıysam dediğinizi de o kadar anladım.
In this take, the bottle is still too high, but in the next one it's perfect.
Bu çekimde, şişe fazlaca yükseklik kazanıyor, ama bir sonraki güzel oluyor.
Yeah, well I guess it's the kind of life that keeps your expectations from getting too high.
Evet, yani... Sanırım bu, beklentilerin çok fazla artmasından kaçınılan bir yaşam tarzı.
It ´ s too high a risk.
Çok büyük bir risk.
It's okay to play a bullshit scam on Jackie Dee and Chow- - but you too high and mighty when it comes down to the real deal.
Stray, bunu yaparsak Mack'ten bir farkımız kalmaz. Jackie Dee ve Chow'ı kandırmaya çalışırken iyiydi de... olay ciddiye binince bize ahlak dersi veriyorsun, ha?
It's too high... - lt is not.
Çok yüksek... - Değil.
It's the personal costs that are too high.
Pahalıya mal olan, kişisel bedeller.
It's never too late to one-up your best friend by telling him that you raped the love of his life in high school.
En iyi arkadaşının lisedeki aşkına tecavüz ettiğini söyleyerek... yıkmak için hiçbir zaman çok geç değildir.
# But it's way too high and so this time I'll just pretend #
Ama çok yüksekte o yüzden bu seferlik sadece tırmanır gibi yapacağım.
Maybe there's a bigger purpose for me... and I've just been too high to figure it out.
Belki burada benim için daha büyük bir amaç vardı... ve bu amacı bulmak için düşünmeye başladım.
The right's too high. And when did it become Taylor's?
Burası ne zaman Taylor'ın Yeri oldu?
The cost of wearing the uniform can be high, but... Sometimes it's too high.
Bu üniformayı giymenin bedeli ağır olabilir ama bazen çok ağırdır.
Sometimes it's too high.
Bazen çok ağır olabilir.
it's too late 1593
it's too late for me 32
it's too much 352
it's too late now 142
it's too loud 51
it's too expensive 49
it's too cold 57
it's too early 104
it's too easy 69
it's too painful 30
it's too late for me 32
it's too much 352
it's too late now 142
it's too loud 51
it's too expensive 49
it's too cold 57
it's too early 104
it's too easy 69
it's too painful 30