It's too loud tradutor Turco
155 parallel translation
It's too loud.
Çok gürültü yapıyor.
That's too loud, isn't it?
Şimdi de bağırdım, değil mi?
[Norm] I don't think so. He just thinks it's too loud.
Sadece sesin biraz yüksek olduğunu düşünüyor.
It's the land lady. The radio's too loud.
Radyonun sesi çok açık diyor.
- Too loud, turn it down.
- Çok fazla, kıs biraz.
It's too loud.
Çok sesli.
It's too loud, Mother.
Sesi çok açmışsın, Anne.
Deny it too loud, we're liable to think it's true.
O kadar yüksek sesle inkar ediyorsun ki, doğru olduğuna inanacağız nerdeyse.
It's too late, and you're too loud, you're disturbing the peace!
Vakit geç ve huzuru bozuyorsun.
It's too loud out here.
burası çok gürültülü
In order to revolt... one must find the time to... have the time to see things simply... i.e. not to be scared anymore to say that it's things that are complicated... and that anxiety is simple, too simple... as for instance, to put the sound too loud :
Başkaldırmak yerine... birilerinin... şeyleri açık şekilde görebilmek için zamana ihtiyacı olacak... örneğin şeylerin karmaşıklığının... ve endişenin basit bir şey olduğunu korkmadan söylebilmek gerekiyor örneğin, yüksek sesle ortaya koyabilmek gerekiyor :
But it's too loud even for us.
Ama bizim için bile çok yüksek.
It's too loud outside
çok görültülü
It's too loud.
"Çok yüksek".
It's too loud.
Sesi çok yüksek.
It's up... too loud!
Yüksek.
It's much too loud.
- Hayır, kapattım.
It's too loud already.
- Sen sesi açarsan, ben kısarım.
"If it's too loud, you're too old."
"Müzik gürültülü geliyorsa, yaşlanmışsın demektir"
It's too loud, Junior.
Çok gürültülü Junior.
It's too loud
Kumaşı çok parlak.
It's too loud.
- Sesi çok açık.
God £ ¬ it's loud here £ ¬ too.
Hay Allah buradada çok ses var.
It's too loud.
Çok yüksek.
I mean, if... Is it me, or is that refrigerator too loud?
Yani, Eğer- - ben mi yanlış duyuyorum, yada buzdolabı çok mu ses çıkartıyor?
- Eleven. It's too loud!
- 11.bu da gürültülü oldu!
It's fucking too loud!
Sesi çok fazla!
I hope it's not too loud.
Umarım fazla gürültü olmuyordur.
- It's too loud?
- Çok mu gürültü var?
- l think it's too loud.
- Çok gösterişli.
No, Too loud, And if you do it--it's too much,
Hayır. Çok yüksek. Ve bunu yaparsan... çok fazla olur.
Turned it up too loud and blew out the speakers.
Sesini çok açtıysanız hoparlörler patlamış olabilir.
All his senses are super, super-heightened, so... If the lights are too bright or he hears anything really loud it really, really hurts.
Hisleri çok duyarlı bu yüzden çok fazla ışık varsa ya da fazla ses olursa onun gerçekten canını acıtıyor.
Shit. It's too loud.
Hay anasını çok ses var.
Let go, it's too loud.
Haydi dostum, bırak, çok gürültülü.
It's too loud, I can't hear myself.
Ses çok yüksek, kendimi duyamıyorum.
It's beating too loud for me to hear.
Duyamayacağım kadar yüksek sesle atıyor.
It's too loud.
Çok gürültülü.
It's too loud.
Çok bağırıyor.
Let me know if it's too loud in the kitchen.
Mutfaktan yine ses gelmeye başlarsa bana seslenirsin. Tamam, hayatım.
I will keep my lawn looking nice, and I will make sure that my music isn't played too loud, and if I get some of your mail, heck, I'll run it right over,'cause that's what good neighbors do.
Çimlerimin güzel görünmesine ve yüksek sesle müzik dinlememeye dikkat ederim. Ve mektuplarınız yanlışlıkla bana gelirse hemen size getiririm. Çünkü iyi komşular bu şekilde davranır.
- It's too loud.
- Ses çok yüksek.
It's possible that we were too loud, yes.
Çok ses çıkarmış olmamız muhtemel. Evet.
What were you going to say to me in the elevator? It's too loud in here!
Asansörde bana ne söyleyecektin?
No, it's too loud for squirrels.
Bu sesleri üç gecedir...
It's up too loud, buddy. Turn it down.
Sesi çok açık canım, biraz kısar mısın.
Okay, now it might get really loud in there because people's voices will bounce off the walls and the hallways so if it gets too loud, you tell Anu, and you can walk to another room.
- Tamam şimdi burası biraz gürültülü olabilir çünkü insanların sesleri duvarlardan ve koridorlardan yankılanıyor yani eğer çok gürültülü olursa, Anu'ya söyle ve başka bir odaya geçin.
It's my tune playing too loud again, the neighbors complain, I know.
Biliyorum yine komşular müzik setimden rahatsız olmuşlardır.
It's too loud!
Çok yüksek!
- It's not too loud!
- Fazla yüksek değil!
It's too loud in here.
Çok ses var.
it's too late 1593
it's too late for me 32
it's too much 352
it's too late now 142
it's too expensive 49
it's too cold 57
it's too early 104
it's too easy 69
it's too painful 30
it's too late for that 233
it's too late for me 32
it's too much 352
it's too late now 142
it's too expensive 49
it's too cold 57
it's too early 104
it's too easy 69
it's too painful 30
it's too late for that 233