It's your fault tradutor Turco
5,698 parallel translation
It's not your fault.
Senin suçun yok.
It's not your fault.
Senin hatan değil.
Well, Scarlett, it's kind of your fault I'm in this mess, remember?
Peki, Scarlett, Senin hatandan dolayı başım derde girmişti, hatırladın mı?
It's not your fault they broke up.
Ayrılmaları senin suçun değil.
Vincent, it's not your fault.
Vincent bu senin suçun değil.
Chon, it's not your fault.
Chon, bu senin hatan değil.
So if I get fired, it's your fault.
Kovulursam sizin suçunuz.
It's not your fault, what happened.
Yaşananlar senin hatan değil.
It's all your fault - -
Bu tamamen senin suçun.
And I wanted to apologize, because obviously it's not your fault, what Joel and I are going through.
Özür dilemek istiyordum çünkü Joel'la aramızda geçenler bariz bir şekilde senin hatan değil.
Hey, it's... it's not your fault.
Bu senin hatan değil.
I mean, it's not like it's your fault.
Senin suçun değil ya.
It's not your fault that your father is a murderer.
Seni suçlamıyorum, ama baban bir katil, onu suçluyorum.
And it's your fault!
Hepsi senin suçun!
It's your fault!
Senin suçun!
It's not your fault.
- Senin suçun değil.
It's all your fault!
Bunların hepsi senin suçun.
- And it's all your fault!
- Hepsi senin suçun!
It's not Luke's fault that your friend's emotionally blackmailing him to fulfill whatever mental head case crap she's going through.
Arkadaşının yaşadığı dengesizlik yüzünden Luke'a duygusal baskı yapması onun suçu değil.
It's your fault.
Bu senin hatan değil.
It's not your fault, believe me.
Senin suçun değildi, merak etme.
Angela's death is a tragedy. But it's not your fault.
Angela'nın ölümü bir felaketti ama senin suçun değildi.
It's not your fault.
Senin suçun değil.
I HAVE NO IDEA WHAT HAPPENED THERE. NO IDEA. HEY, WELL, IT'S NOT YOUR FAULT
Orada olanlara dair hiçbir fikrim yok.
Cassie's death was an accident, John, it wasn't your fault.
Cassie'nin ölümü bir kazaydı John, senin hatan değildi.
If it doesn't work, It's your fault.
Bu iş yürümezse senin suçundur.
- It's not my fault if your voice molted.
- Sesin bozulduysa ben n'apayım?
It's not your fault.
Sizin hatanız değildi.
If it's hard to taste It's not your fault
Tadı bir garipse Suç değil sende
It's your fault, actually.
Aslında bu sizin suçunuz.
It's your fault for talking about that stuff at home.
Evde bu konuları açman senin hatan.
It's your fault our wages are short.
Sizin yüzünüzden maaşlar kesildi!
- RUSS : It's not your fault.
- Bu senin suçun değildi.
I didn't think. It's not your fault.
Senin suçun değil.
And it's your fault.
Ve bu senin suçun.
You probably think it's your fault that he got attacked.
Senin yüzünden sevdiğinin saldırıya uğradığını düşündün.
Daria, it's not your fault.
Devam et! - Daria, bu senin hatan değil.
It's not your fault.
Bu senin suçun değil.
It's not your fault.
- Bu senin suçun değil.
Honey, it's not your fault, you have, like, a high-pitched voice, right?
Suç sende değil, tiz sesin var.
Shhhh. It's not your fault.
- Senin hatan değil.
Abby, it's not your fault.
Abby, senin hatan değildi.
It is your fault, because you can't tell strangers that you're pregnant with Wayne's baby.
Senin hatan çünkü yabancılara Wayne'in çocuğuna hamile olduğunu söyleyemezsin.
- Sure, it's never your fault.
- sen hep masumsun zaten.
- It's your fault.
- senin hatan.
It's not your fault Baez got banged up.
Senin hatan değil. Baez abarttı.
You know it's not your fault.
Bu senin hatan değil biliyorsun.
It's not your fault.
Bu senin hatan değil.
YES, I THINK IT'S YOUR FAULT.
Evet, bence bu senin hatan
I mean, it's not your fault.
Senin hatan değil.
- It's your fault!
- Asıl senin hatan!
it's your choice 290
it's your birthday 200
it's yours 974
it's your turn 401
it's your move 63
it's your call 289
it's your decision 99
it's your lucky day 103
it's your turn now 40
it's your funeral 64
it's your birthday 200
it's yours 974
it's your turn 401
it's your move 63
it's your call 289
it's your decision 99
it's your lucky day 103
it's your turn now 40
it's your funeral 64