It doesn't make sense to me tradutor Turco
125 parallel translation
It doesn't make sense to me.
Hiç anlayamıyorum.
It still doesn't make sense to me, Laura.
Bu bana hala mantıklı gelmiyor, Laura.
It doesn't make sense to me.
Anlamıyorum.
It doesn't make sense to me.
- Mantıklı gelmiyor.
It doesn't make a bit of sense to me, and I'm getting out.
Bana anlamsız geliyor ve ben gidiyorum.
It doesn't make sense to me!
Bu benim için bir anlam ifade etmiyor!
Sorry, but it just doesn't make any sense to me.
Kusura bakmayın ama bana anlamlı gelmiyor.
It doesn't make a damn bit of sense to me, but those men look up to you.
Bana birazcık bile mantıklı gelmiyor, ama o adamlar sana saygı duyuyor.
It doesn't make sense to me.
Benim için bir anlamı yok.
- It doesn't make any sense to me.
- Bana mantıklı gelmiyor.
It doesn't make sense to me.
Bu bana hiç mantıklı gelmiyor.
It doesn't make sense to me.
Bana akıllıca gelmiyor.
It doesn't make sense to me.
Bana pek anlamlı gelmedi.
It doesn't make any sense to me.
Bana hiç mantıklı gelmiyor.
To be honest with you, it doesn't make sense to me either, Miss Gayley.
Açık konuşmak gerekirse, benim için hiç fark etmiyor, bayan Gayley.
It had nothing to do with me. I mean, why am I cheering for my team? It doesn't make any sense.
Devlet denetimindeki kurumlar, hükümetler genellikle şiddet içeren yerel güç mekanizmasını temsil eder.
- It doesn't make sense to me!
- Bana mantıklı gelmiyor!
- Oh, it doesn't make any sense to me.
- Bana hiç mantıklı gelmiyor.
You know, it just doesn't make sense to me.
Biliyor musun bu bana hiç mantıklı gelmiyor.
It doesn't make sense to me.
Bana saçma geliyor.
I mean, this endless pursuit of the truth, Mulder, it just... it doesn't make any sense to me now.
Sürekli gerçeğin peşine düşme isteğin, Mulder bana hiç mantıklı gelmiyor.
But it just doesn't make any sense to me to sponsor a bowling team unless it wins.
Ama kazanmayan bir takıma sponsor olmam çok anlamsız. O zaman bile heyecanlanmak çok zor.
It doesn't make sense to me.
Çok mantıksız.
- It just doesn't make sense to me.
- Bu bana hiç mantıklı gelmiyor.
So it doesn't make sense for me to do them anymore.
Bu yüzden, kullanmak için artık bir sebebim kalmadı.
I don't believe it, Dana. It just doesn't make any sense to me.
Ben inanamıyorum, Bunlar bana mantıklı gelmiyor.
- It doesn't make sense to me. - It's out of my hands now.
İşler benim kontrolümden çıktı John.
It doesn't make sense for any of you to risk your lives trying to save me.
( Elliot ) Herhangi birinizin beni kurtarmak için hayatını riske atması mantıklı değil.
It still doesn't make any sense to me.
Bana... Anlamlı gelmiyor.
It doesn't make sense to me why this guy would try and take out...
Bu adamın ödül avcısından kurtulmak istemesi...
It just doesn't make any sense to me. Derek, I-I don't understand.
Mantıklı gelmiyor, Derek.Anlamıyorum.
I know this doesn't make any sense, because it doesn't make sense to me either.
Bunun saçma olduğunu biliyorum, çünkü bana da saçma geliyor.
It doesn't make sense to me.
Bana pek anlamlı gelmiyor.
It doesn't make any sense to me.
- Bana hiçbir şey ifade etmiyor.
Somehow, It doesn't make a whole lotta sense to me.
Nedense, bu olanlardan bir türlü bir anlam çıkaramıyorum.
This doesn't make any sense. - Well, to me, it does.
Tanımlar berbat!
No. It doesn't make any sense to me.
Hayır bana hiç mantıklı gelmiyor.
It just doesn't Make any sense to me.
Nasıl oldu hiç anlamadım.
It's the sound of metal, that doesn't make any sense to me.
Bu metalin sesi. Bunun hiçbir anlamı yok.
Look, it doesn't make any sense, okay, especially to me.
Anlamsız bir şeyler var ve bunu hissediyorum.
It just doesn't make any sense to me.
Bana çok anlamsız geliyor.
It doesn't make any sense to me.
Bana mantıklı gelmedi.
It still doesn't make sense to me.
Bana hâlâ tutarsız geliyor.
I know, it doesn't make a lot of sense to me either.
Biliyorum.
He's willing to kill for it? It doesn't make any sense to me either, but it's something.
Bana da mantıksız geldi ama bu da bir şeydir.
It doesn't make any sense to me a guy would drive a trunk-load full of jewelry outside of Miami and risk getting arrested by a Statie.
Miami dışına çıkarıp federallerce yakalanma riskine girmesi mantıksız geliyor.
It just doesn't make sense to me.
Bana hiç mantıklı gelmiyor.
- Because I didn't want her to know it was me, which I now realize doesn't make sense, because she hadn't even met me.
Ama zaten mantıksız, Çünkü benimle tanışmamıştı.
I mean, with the way HMOs are cutting into profit margins, it just doesn't make sense for me to go into medicine anyway.
HMO'nun kestiği kar marjına bakılırsa, zaten tıp okumamın pek anlamı yoktu.
It's, it's complete and yet there's still something that doesn't make sense to me.
Yine de aklıma yatmayan bir şey var.
It doesn't make a bit of sense to me, and I'm getting out.
Hiçbir şey anlamadım. Gidiyorum buradan!