It doesn't work that way tradutor Turco
455 parallel translation
Maybe it doesn't work that way.
Belki de işler bu şekilde yürümeyecek.
- It doesn't work that way with me.
- Beni etkilemez. - Etkilemesine gerek yok.
Do we tell the man who jumps that the parachute doesn't work... or is it a sort of practical joke that he finds out on the way down?
O açılmayacak paraşütle atlayan adama durumu önceden söyleyecek miyiz yoksa bu soğuk şakayı aşağıya inerken mi anlamış olacak?
"But it doesn't always work out that way."
"Fakat olaylay hep bu şekilde olmuyor".
I mean, the guy who did it, they catch him every time, and you and I know that it doesn't always work out that way
Cinayeti işleyen kişiyi, onu hep yakalarlar ve senle ben biliyoruz ki, hep o şekilde sonuçlanmaz.
Because it doesn't work that way.
Çünkü işler öyle yürümüyor.
You know, I have my work here, and it fulfills me, even if it doesn't appear that way.
Malum, burada çalışıyorum, işim hayli tatmin edici, her ne kadar öyle görünmüyorsa da.
You can remain silent when you're with the cops, but it doesn't work that way here!
Polislerle birlikteyken sessiz kalabilirsin, ancak öylesi burada işe yaramaz!
It doesn't work that way.
Öyle olmuyor.
It doesn't work that way, you know?
Bu işler böyle yürümez.
It doesn't work that way.
Bu şekilde işlemiyor.
Doesn't work that way, does it?
Öyle olmuyor değil mi?
The only trouble is it doesn't work out that way.
Sorun şu : Işler böyle yürümüyor.
It doesn't work that way.
Bu iş böyle yürümez.
- [Scoffs] It doesn't work that way.
- Bu iş böyle yürümüyor ki.
It doesn't work that way.
Kocaman saçmalık! İşler böyle yürümüyor.
It doesn't work that way.
Bu Şekilde Olmaz..
- It doesn't work that way.
- Bu işler böyle yürümüyor.
It just doesn't work that way, MacGyver.
İşler böyle yürümüyor MacGyver.
It doesn't work that way.
Öyle yapılmaz.
It just doesn't work that way.
O şekilde olmaz.
Because it doesn't work that way, you fool.
Çünkü o iş öyle olmuyor, seni aptal.
It doesn't work that way between us.
Aramızda bunlar olmaz.
It doesn't work that way. You've seen my face.
O şekilde olmayacak ikinizde yüzümü gördünüz
- It doesn't work that way, Coach. You don't force him out of the body until he's used up the life of the body he's in.
İçine girdiği bedenin canını almadan dışarı çıkmıyor.
IT DOESN'T WORK THAT WAY.
Böyle olmaz.
IT DOESN'T WORK THAT WAY.
Bu bir işe yaramaz.
It doesn't work that way.
Bu şekilde olmaz.
It doesn't quite work that way, son.
İşler böyle yürümez evlat.
- It doesn't work that way.
- Böyle olmaz.
It doesn't work that way.
Bak, bu işler böyle olmaz.
It doesn't work that way, son.
Bu şekilde olmaz, evlat.
It doesn't work that way.
Bu işler öyle olmaz.
Mr. Miyagi, it doesn't exactly work that way.
Bay Miyagi, bu işler öyle olmuyor.
It doesn't work that way.
İşler öyle değil.
It doesn't work that way.
Bizde işler öyle yürümez.
It doesn't work that way.
Böyle olmaz.
It just doesn't work that way.
İşler o yolla ilerlemiyor.
It doesn't work that way.
Bu işi böyle çözemezsin.
- No, it doesn't work that way.
- Hayır, bu işler böyle olmaz.
Because it just doesn't work that way.
Bugün cuma, işe gitmiyor musun?
Well, it doesn't work that way for Bajorans.
Eh, Bajoryalılarda öyle olmuyor.
Unfortunately, it doesn't work that way.
MMümkün degil maalesef.
It doesn't work that way.
Bu iş böyle yürümüyor.
It just doesn't work that way.
İşler o şekilde yürümüyor.
Mulder, it just doesn't work that way.
Mulder, bu iş böyle olmaz.
It doesn't work that way.
Bu şekilde bir işe yaramaz.
- It doesn't work that way.
- Bu şekilde olmaz.
I'm... I'm afraid it doesn't work that way, Kung Lao.
Ben... Korkarım olaylar bu şekilde işlemiyor, Kung Lao
It doesn't work that way.
O iş öyle olmuyor Quark.
- No Sir, it doesn't work that way, 24 hours is the best I can do.
- Hayır efendim, böyle olmaz, 24 saat yapabileceğimin en iyisi.