It means a lot to me tradutor Turco
286 parallel translation
It Means A Lot To Me To Have You Here. Of Course.
- Burada olman benim için çok önemli.
It means a lot to me.
Benim için çok önemli.
It means a lot to me personally.
Bunun benim için önemi büyük.
It means a lot to me.
Hatta her şeyden çok bağlıyım.
It means a lot to me.
O benim için çok önemli.
It means a lot to me. It's not just the money!
Mesele sadece para değil!
I'm delighted that Chief Yang is here It means a lot to me
Şef Yang'ın burda olması şereftir namınız heryerde geçer!
It may not sound like much, but it means a lot to me.
Bunlar çok önemli gelmeyebilir ama benim için çok şey ifade ediyor.
It means a lot to me, and it doesn't change a thing for you.
Benim için anlamı büyük, sizin için de fark eden bir şey olmaz.
I'd really like to play, and it means a lot to me.
Gerçekten oynamak istiyorum, benim için önemli bir maç.
Whatever this is, it means a lot to me.
Bu her neyse, benim için anlamı büyük.
It means a lot to me.
Benim için önemli.
It means a lot to me.
Benim için çok şey ifade ediyor.
- It means a lot to me too, Dwayne
- Bu bizim düğünümüz.
It means a lot to me that all of you are willing to do this.
Hepinizin bunu yapmaya gönüllü olması benim için çok anlamlı.
It means a lot to me, both as an employee and flesh - and blood-wise.
Bu benim için çok anlamlı, hem oğlun olarak hem de bir çalışanın olarak
It means a lot to me.
Benim için çok anlamlı.
It means a lot to me that you'd...
Bunu yapmanız beni çok mutlu...
It's not worth much money but it means a lot to me.
Çok para etmez ama benim için değeri büyük.
it means a lot to me too
bana da çok şey ifade ediyor.
So, as you might imagine, it means a lot to me to see retards portrayed on the silver screen so compassionately.
- Anlayacağınız üzere zeka özürlülerin beyaz perdede şefkatle canlandırılmasının anlamı... -... benim için çok büyük.
- It means a lot to me...
- Benim için- -
It means a lot to me, too.
Benim için de.
It means a lot to me.
Benim için anlamı büyük.
It means a lot to me to do well in your class.
Bu bana sizin sınıfınızda iyi olmam gerektiğini farkettirir.
I know you guys like to give me a hard time... but it means a lot to me.
Sağ ol. Benimle uğraşmaya bayıldığınızı biliyorum ama bunun benim için anlamı büyük.
Which is why it means a lot to me that you're here in the opening night, Poirot.
Açılışa gelmen bu yüzden çok önemliydi benim için, Poirot.
We've been reading this manuscript of yours. It means a lot to me.
Yazdığın şeyleri okuduk.
It means a lot to to me and Frank.
Onun için çok önemli.
Maybe to you, but to me it means a lot of sacrifices
Senin için olmayabilir, ama benim için çok fedakarlık demek.
All it means to me is that you're terrified... hiding under a lot of rubbish about the functions of a robot.
Bütün bunların benim için anlamı... robotlaşmış saçmasapan bir sürü davranışın arkasına sığınmak.
Look, I take you in now, it means a lot of money to me.
Seni şu anda tutuklarsam, bu bir ton para demek.
When a person does a lot for you, it means you grab part of it. It's found to be fun. And he'll be fond of me.
Bir insan gülerse memnun olduğunu gösterir.beni de mutlu eder bu
If Eliot gives me this, it can mean a senior vice-presidency, maybe next year... a seat on the board, not to mention another $ 25,000 per annum... which means a lot of things, like the mortgage on this dump.
Eliot terfi verirse kıdemli başkan yardımcısı olabilirim, belki gelecek sene de... kurulda bir koltuk, yıllık 25,000 $'lık zamdan bahsetmiyorum bile... bizim için çok değerli olur, buranın borcu gibi mesela.
No, Carla, it means a lot more to me than that.
- Hayır, Carla.
And it means a lot to me.
Senin yaşındayken bana verilmişti.
I think it's time to propose a toast... to a little lady who means an awful lot to me.
Bence bir kadeh kaldırma vakti benim için çok önemli olan bir küçükhanıma.
- Certainly not. That bike means a lot to me, it does.
O bisiklet benim için çok önemli.
While that might not mean jack shit to you, it means a hell of a lot to me.
Bu senin umurunda olmayabilir ama benim çok umurumda.
It really means a lot to me that these huge and beautiful creatures Which came so close to extinction are on their way back
Yok olmaya çok yaklaşmış bu kocaman ve güzel yaratıkların tekrar yollarına devam etmeleri bana gerçekten çok anlamlı geliyor.
It just means a lot to me.
Sadece benim için çok değerli.
I was the one that had to remind you when Christmas came around that... while it doesn't mean anything to you, it means a whole hell of a lot to me.
Noel'in geldiğini sana hatırlatmak zorunda kalan bendim. Senin için bir anlamı olmasa da benim için çok önemliydi.
But before you say anything just know that your opinion means a lot to me and if you hate it I can't anticipate the downward spiral it might send me on.
Ama birşey söylemeden önce şunu bilmeni isterimk düşüncelerin benim için çok önemli ve eğer beğenmezsen... yeteneğimden nefret etmeye başlayabilirim...
I know a lot of people don't understand that... It means more to me than going to the Moon.
Pek çok insanın, bunun bana göre Ay'a gitmekten daha önemli olduğunu anlamadığını biliyorum.
this prize means a lot to me... because he gave it to me.
Çünkü bana ondan geliyor.
It means a lot to her, but it also means a lot to me.
Onun için çok anlamlı olduğunu biliyorum. Benim için de öyle.
It really means a lot to me to know that I can come to you when I need to talk.
Bilyorsunuz, konuşma ihtiyacı duyduğumda gelip sizinle konuşabileceğimi bilmek benim için çok şey ifade ediyor.
And it's my mom's birthday so it means a lot to her for me to come home.
Annemin doğum günü var ve eve gitmek için sanırım tek yolum buydu.
- Because it means nothing to you and a lot to me.
- Çünkü o senin için önemsiz ve benim için çok önemli.
It really means a lot to me.
Şükran Günü için babamın da senin de gelmeniz harika, benim için anlamlı.
That means a lot to me because you made it.
Vay be Peter, bu benim için çok değerli, ellerinle yapmışsın.