Jacquot tradutor Turco
19 parallel translation
Come on, Jacquot.
Hadi Jacquot!
Now, then, has Jacquot told you?
- Jacquot sana söyledi mi? - Hayır, sadece yemek yedirdim.
- [Jacquot] Stop slamming doors. Be quiet.
Kapıyı çarpmayı kes.Sessiz ol.
You talk too much, Jacquot.
- Çok konuşuyorsun, Jacquot.
Oh, Jacquot, no more carnivals.
Oh, Jacquot! Artık karnaval yok.
Uh... My associate, Jacquot.
- Yardımcım, Jacquot.
Got that, Jacquot?
Anladın mı, Jacquot?
Jacquot the Fatalist, barrister of the chicken-coop.
Bendeniz Fatalist Jacquot, tavuk kümesinin avukatıyım.
Jacquot had said so!
Jacquot da böyle demişti!
If Jacquot says so, it will fatally work!
Jacquot öyle diyorsa, kesinlikle işe yarayacaktır!
Jacquot also said so last year about operation "A Free Michaelmas", after I greased the guards'palms.
Jacquot, geçen sene ki gardiyanlara rüşvet verdiğim "Özgür Michael Yortusu" operasyonu hakkında da aynı şeyleri söylemişti,.
How could Jacquot foresee that the guards would get drunk and forget to open the gate?
Jacquot, gardiyanların sarhoş olup kapıyı açmayı unutacaklarını nasıl tahmin edebilirdi?
Jacquot's goose is cooked.
Jacquot'ın gücü kalmadı.
Jacquot, would you show Mr. Konali to his table?
Jacquot, Bay Konali'yi masasına götür.
Come on, Jacquot.
Haydi, Jacquot.
Never ever call me Jacquot, understand?
Bana bir daha asla ve asla Jacquot deme?
We're cutting our losses, Jacquot.
Hayır, üzgünüm Jacquot, sizinle tüm bağlantılarımızı kesiyoruz.
No, I'm sorry. We're cutting our losses, Jacquot.
Hayır, üzgünüm Jacquot, sizinle tüm bağlantılarımızı kesiyoruz.
- [Jacquot] I know you're drunk.
- Sarhoş olduğunu biliyorum.