Jib tradutor Turco
228 parallel translation
I know that's the jib, and that's the jumbo and that's the fore rig, and that's the fore topmast and that's the foremast, and that's the triadic stay.
Bu flok, bu da bumba... bunlar ön donanım, bu ön gabya çubuğu... bu pruva direği, bu da istralya.
Tie up your jib and jumbo!
Yelkenleri toplayın!
Poor old Walt broke his jib, and he's checking his topsails.
Zavallı ihtiyar Walt flok yelkenini kırdı, şimdi de gabya yelkenine bakıyor.
I can see Charleston in the cut of your jib.
Charleston'a benziyor.
Nowadays, they picks the younger men by the cut of their jib. Not the old ones for their experience.
Bugünlerde, tecrübeli yaşlıları değil, güçlü gençleri seçiyorlar.
Haul that jib.
O bumbayı çek.
And he fantails like a broken jib in a storm.
Ve kuyruğunu, fırtınada kopmuş koca bir yelken gibi çarpar.
When I got this ivory jib, all spanking new and scientific... why, I could've thanked that whale.
Bu fildişini taktıktan sonra her şey daha iyi oldu aslında balinaya teşekkür edebilirdim.
Tie the small jib!
Küçük yelkeni bağla!
Lift the jib!
Flok yelkeni kaldırın!
Set the gallants and flying jib!
Babafingoları ve kotra flokları açın!
And that jib, hoist it taut.
Flok yelkenini gerdirin.
Is my jib ready?
Flok yelkenim hazır mı?
Shake the jib down before the race.
Yarıştan önce floku denerdiniz.
He wants us to try out the new jib.
Yeni flok yelkenini denememizi istedi.
Trim the jib.
Flok'u ayarla.
Make fast the outer jib!
Hızlı ol dış yelkeni aç!
Hoist the jib!
Flok yelkenini kaldır!
Putting the jib on.
İyi beceriyor.
Lower the jib.
Kolu indir.
Lower the jib!
Kolu indir!
I like the cut of your jib.
Tarzınızı sevdim.
Undo the jib.
- Flok yelkenini çevir.
- You mean the jib sheet, sir?
- Halatı mı kastettiniz efendim?
I like the cut of your jib, young fellow-me-lad.
Yüz ifadeni çok beğendim, genç yoldaşım.
Give me a chance to get the jib through the foresail.
Floku, trinketadan geçirmeme izin ver.
Ease off on the jib a bit.
Floku sal biraz dikkat.
Do up the jib halyard!
Flok toka!
- Jennifer, walk that jib across.
- Jennifer, halatı çek.
- Trim the other jib.
- Floku toka et.
- Not the jib!
- Folk olmaz!
Cortez, drop the jib!
Cortez folk mayna.
I like the cut of your jib.
Giyim tarzını sevdim, Simpson.
Everybody trying to bum-rush them. Trying to jib and all, right?
Herkes onlarla ilk konuşan olmak için yarışıyordu.
Tighten the jib!
Yelkeni sıkılaştır!
Martin, go try and bring down the jib!
Martin, gidip yelkeni indirmeye çalış!
I like the cut of your jib, Ed.
Ben senin flok, Ed kesim gibi.
Jib, staysail, mainsail.
( RON ) Flok, arkayelken, anayelken.
I like the cut of his jib.
Suratındaki ifadeyi beğendim.
Dick, could you raise the jib for us, please?
Şimdi şuradaki ipi çekip yelkeni açabilir misin?
We lost the jib and port mainsail.
Flok yelkeniyle iskele ana yelkenini kaybettik.
He calls the whole crew on deck, up goes the jib and out roll Tod-o and the girl... naked as goddamn Adam and Eve, I swear.
Sonra bütün mürettebatı güverteye çağırdı ve Tod ile kızı Adem ile Havva gibi çırılçıplak bıraktı. Yemin ederim.
If you jib now we'll have people in the water.
Kavanço edersek, insanları denizden toplarız.
Skipper! Skipper, the jib's blown out!
Kaptan, yelken yırtıldı!
Bring it in and run up the storm jib.
Onu içeri alın ve fırtına yelkenini açın!
Let's bring the storm jib up.
Fırtına yelkenini donatalım! Haydi!
Libby and Jeff. Or Leffy and Jib. Whatever you want.
Leffi ve Jib.n. Hangisini istersen söyleyebilirsi
Or Leffy and Jib. You'll endear yourself by calling them different names.
Dinle, eğer istersen bir şeyler atıştırabilirsin.
[Laughing] I like the cut of your jib.
Simana bayıldım.
- What's a jib?
- Sima ne?
All right, let's bring her in and run up the storm jib.
Fırtına yelkenini donatın!