Jiggity tradutor Turco
22 parallel translation
"Jiggity-jig!"
"Fikfik."
All bah-jiggity about some guy.
Adam senin sinirini bozmuş.
- Bah-jiggity?
- Benim mi?
- I'm not bah-jiggity.
- Benim sinirim bozulmadı.
- You are so bah-jiggity.
- Fena halde bozulmuş.
If I'm bah-jiggity about this guy Peter, it's because you're telling me I am.
Eğer şu Peter denen adam sinirimi bozduysa, öyle olduğumu söylediğin içindir.
- I'm not bah-jiggity.
- Ben kafayı takmıyorum.
- You are so bah-jiggity.
- Fena halde takıyorsun.
Lookin'like Kris Kross Jiggity jump yo'ass offstage
Kris Kross gibi görünüyorsun Zıpla! Çek kıçını sahneden
Cry out in defiance of this jiggity-joggity!
Bu hoplama zıplamaya meydan okumak için bağırın.
Home again, home again, jiggity-jig.
Biz geldik güzel ev halkı
Especially if he's been held hostage in your never-ending, jiggity-jiggity,
Özellikle de oğlu elinden geldiğince şıngır cıngır
Jiggity jig.
Yaşasın!
Still got the Baggies! Hot jiggity.
Su geçirmez çoraplarım hala ayağımda!
Bro, we are already the four jiggity-jamminest dudes and dudettes this side of...
Dostum, biz zaten buraların en cilalı ve en civilek delikanlılarıyla cıvırlarıyız.
Jiggity-jig.
İş bitimi.
Yiggity-oo diggity-oo, jiggity-ane? Shiggity-ure diggity-on't, iggity-al-iggity-ex.
Higgity-iç diggity-ma iggity-dım iggity-al.
Jiggity-jig.
Jiggity-jig. ~
Home again, home again, jiggity jig!
Eve dönüyoruz, eve dönüyoruz!
"To market, to market, to buy a fat pig. " Home again, home again, jiggity-jig. "
"İğnem düştü yakamdan, çocuk geldi arkamdan gelme çocuk gelme, polis bakıyor balkondan."
Him and that woman been jiggity-jig.
O ve şu kadın, biraz fikfik yapmışlar.
Iggity-I diggity-on't riggity-mem-biggity-er.
Iggity-an liggity-la, diggity-ın jiggity-ane?