English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ J ] / Jirka

Jirka tradutor Turco

53 parallel translation
Jirka's in the middle. He was the youngest member of our expedition.
Ortada Georgie, takımın en genci.
X marks the spot by the cave where Jirka found this :
Ve işte, mağaramız, bu çarpı işareti, Georgie bunu bulduğu yer.
Jirka didn? t know that trilobites died out long ago. He wanted to find a live one.
Georgie trilobitlerin uzun zaman önce ölmüş olduklarını bilmiyordu, yani canlısını görmek istedi.
It fascinated Jirka. But he was sad that he would never see one alive.
Georgie sevdi, ama canlısını göremediğine üzüldü.
If only mammoths like that lived in our forests! Jirka would have loved it.
Eğer ormanda sadece böyle mamutlar olsaydı, bu Georgie'nin günü olacaktı!
Jirka would do anything to see those monsters alive.
Gerçekten Georgie'nin onları canlı görmesini isterdim.
Here Jirka.
Georgie bunu giy!
Watch out. Careful Jirka.
Dikkat et, Georgie!
Stop that Jirka, we have to protect this book.
Dikkatli olmalıyız, Georgie.
Jirka was the happiest. He got to experience the adventure he'd wished for so badly. Adventurous expedition into the unknown.
Georgie tümüyle mutlu oldu, o büyük bir bilinmeyene, maceracı olarak katılmaktan mutluydu.
When we set up camp all we could talk about was the mammoth. Especially Jirka.
Kamp kurarken, mamut dışında birşey konuşmadık, özellikle Georgie.
Petr, can't I take a souvenir home with me? Please... Honestly Jirka.
- Peter, bize bir şey yapmayacağına emin misin?
Come on Jirka, we've got to find Toník.
- Georgie, haydi gidelim! Tony'yi bulmak zorundayız. Zaman kaybediyoruz.
Oh, Jirka.
Gülümse! Hepsi bitti!
Jirka, look.
- Georgie, bunu görüyor musun?
Jirka thought we should have brought a rifle.
Georgie bir tüfeği olmasını diledi, ama olmadığı daha iyiydi.
Jirka!
- Georgie! - Georgie!
When we got back to the boat and saw how proud Jirka was, we couldn't be mad at him.
Neden tekneye geri dönüp.. Georgie'ye onunla ne kadar gurur duyduğumuzu söylemiyoruz, ona kızgın olamayız.
Don't worry Jirka, I'm just adjusting the lamp.
O neydi? Hiç, Georgie, hiç bir şey. Sadece lamba.
We'd reached the Mesozoic, and Jirka wanted to see dinosaurs.
Ve en kısa sürede Mesozoik döneme girdik. Georgie canavarların gözcüsü oldu.
Jirka!
Georgie! Peter!
You too Jirka.
Hişt!
That's true, but something more important is at stake here Jirka.
Bu inanılmaz olurdu! - Bu doğru. Ama burada daha önemli olan bir tehlike var, Georgie.
Jirka please go get it for me.
Günlüğü teknede bıraktım. Georgie, benim için almaya gidermisin?
Knowing Jirka, whatever he finds will be a big deal.
- Evet, onu biliyorum. Her zaman bir şeyler bulur.
Jirka!
- Georgie!
Guys! Our Jirka...
Arkadaşlar, bizim Georgie.
Don't forget Jirka fighting the salamander.
- George, salamanderle yaptığın mücadeleyi unutma!
Jirka now held two trilobites in his hands.
- Yani Georgie, şimdi elinde iki tane trilobit var.
Now Jirka finally understood. That was the aim. The aim of our expedition.
Georgie nihayet anladı, bizim seferimizin, başarıya ulaştığını.
- Uncle Jirka?
- Jirka Amca?
- Uncle Jirka...
- Jirka Amca...
Jirka's calling!
Jirka arıyor!
- Jirka?
- Jirka?
Jirka!
Georgie!
Jirka.
Georgie!
Jirka!
Georgie! Georgie!
Wake up Jirka, it's morning.
Georgie, kalkma zamanı, sabah oldu!
Forget that, Jirka. Look up there!
Tamam, Georgie, oraya bak?
Pull us in Jirka.
Kıyıya kadar, Georgie.
Guys, let's look around while Jirka dries off.
İyiki kıyıya geldik, çocuklar! Georgie'yi kurulayalım!
It's Jirka!
Bu Georgie!
Don't cry Jirka, this is nothing. We'll build a raft.
- Ağlama, Georgie, bu başka bir şey.
Our expedition won't give up, Jirka.
- Bunun gibi küçük şeylerin bizi durdurmasına izin veremeyiz, Georgie.
Jirka! Jirka!
Georgie!
Jirka, take this.
Georgie bunu al!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]