Jordie tradutor Turco
43 parallel translation
Pity you didn't join him, Jordie.
O'na katılmaman çok yazık oldu Jordie.
You want to know something, Jordie?
Bir şey bilmek ister misin Jordie?
- Forget it, Jordie.
- Boşver gitsin, Jordie.
Jordie, boy.
Jordie, evlat...
There's no need, Jordie.
Buna gerek yok Jordie.
Jordie, you better talk to this fellow.
Jordie, bu dostumuzla konuşsan iyi olur.
He never really said so... but since he spends so much time in Jordie's Guns and Ammo... I figured he was stocking up for the season.
Jordie'nin Silah Dükkânı'nda çok vakit geçirdiğinden o sonucu çıkardım.
Where's Jordie's Guns and Ammo?
Jordie'nin Silah Dükkânı nerede?
Come on, Jordie. They're okay.
Yapma Jordie.
"Bi-Bi Guys, featuring Curious Jordie"?
"Bay-Bay Çocuklar, başrollerde meraklı Jordie"?
Jordie man, I don't want to see you coming back here.
Jordie adamım, buraya geri dönmeni görmek istemiyorum.
You'd steal a car, you smash it up all wasted... shining fucking example, Jordie.
Araba çalardın, parçalar mahvederdin... parlak bir örnek, Jordie.
Jordie?
Jordie?
It's... Jordie will be expecting dinner soon.
Jordie kısa süre içinde yemek bekleyecek.
Thank god, you're here, Jordie.
Tanrı'ya şükür sen buradasın, Jordie.
You sure look cute in that uniform, Jordie.
Bu uniformada çok sevimli görünüyorsun Jordie.
Jordie, I see a lineup forming and it's not even rush-hour.
Jordie, kuyruk oluşuyor ve henüz yoğun saat bile değil.
I missed you, Jordie.
Seni özledim, Jordie.
Jordie, aren't you going to introduce me to your friend?
Jordie, beni arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?
How do you know Jordie?
Jordie'yi nereden tanıyorsun?
Do you like me, Jordie?
Benden hoşlanıyor musun Jordie?
Jordie, you haven't cleaned the bathrooms yet.
Jordie, tuvaletleri daha temizlemedin.
Jordie...
Jordie...
Jordie, Jordie, can you just please... can you just wait for a second?
Jordie, Jordie, lütfen... bir saniye bekleyebilir misin?
Jordie.
Jordie.
This is Jordie...
Ben Jordie...
Jordie, did you take my keys?
Jordie, anahtarlarımı sen mi aldın?
Jordie, honey, give us a minute.
Jordie, hayatım, bize biraz izin ver.
- Jordie.
- Jordie.
Hey, Jordie!
Hey, Jordie!
- What's up?
- Hey Jordie, naber?
Okay, Jordy, you inbound to Luke.
Jordie topu kenardan Luke'a ver.
I heard Jordie's dad pull up outside, and then there was this shout.
Jordie'nin babasının dışarıya park ettiğini gördüm. Sonra bir çığlık duyuldu.
What about Jordie's parents, huh?
Peki ya Jordie'nin ailesi?
Not me. Jordie.
Beni değil Jordie'yi.
No, I saved Jordie.
Hayır ben Jordie'yi kurtardım.
Jordie, you have any, uh, family you can stay with?
Jordie kalabileceğin bir ailen var mı?
- Jordie.
- Adın ne? - Jordie.
Jordie?
Jordie'yi mi?