Jotunheim tradutor Turco
46 parallel translation
I have faced down the frost giants of Jotumheim, Dark elves from Sputerfied.
Jotunheim'ın buzdan devlerini, Svartalfheim'ın kara eflerini, ve hatta ateş iblisi Surtur'ı kendisini bile mağlup ettim.
Come to drag us down to Jotunheim and freeze us dead.
bizi Jotunheim'a çekti ve bize ölüm verdi.
In Jotunheim?
Jotunheim'da mı?
When it's in Jotunheim.
Özellikle de, Jotunheim söz konusu olunca.
- A mere seven days, though it will feel like an eternity while in the throes of battle against the beasts of Jotunheim.
- Sadece yedi gün ama Jotunheim'daki canavarlarla dövüşürken sonsuzluk kadar uzun gelecek bir süre.
We're in Jotunheim.
Jotunheim'dayız.
On to Jotunheim.
Rotamız Jotunheim.
He knows Jotunheim well, Loki.
Jotunheim'ı iyi biliyor, Loki.
We must not be found in Jotunheim with such a weapon.
Elimizde böyle bir silah varken, bizi Jotunheim'da görmemeliler.
I've just come from Jotunheim.
Jotunheim'dan geliyorum.
Why would you go to Jotunheim?
Ne diye Jotunheim'a gittin ki?
By his actions, Thor has declared war on Jotunheim.
Thor, yaptıklarıyla Jotunheim'a savaş ilân etti.
But I thought your war with the Frost Giants ended in Jotunheim.
Buz devleriyle olan savaşınız Jotunheim'da sona erdi sanıyordum.
He aligned himself with you only to conquer Jotunheim.
Jotunheim'ı fethedebilmek için sizinle ittifak kurdu.
There are many who seek this weapon, for with it, even the weak can rise up against Jotunheim.
Bu silahı arayan pek çok kişi var. Onun sayesinde en zayıflar bile, Jotunheim'a baş kaldırabilir.
We hadn't even gotten to Jotunheim when our troubles began.
Sorunlar baş gösterdiğinde, Jotunheim'a daha adımımızı bile atmamıştık.
Jotunheim and Niflheim are mine to command.
Jotunheim ve Niflheim benim emrimde.
You should not have trespassed in Jotunheim, mortal.
Jotunheim'a izinsiz girmemeliydin, ölümlü.
Jotunheim?
Jotunheim ha?
The giant said this was Jotunheim.
Dev buranın Jotunheim olduğunu söyledi.
"When time will come when my Loki will show the tyrants of Asgard The Metal of the son of Jotunheim."
Loki'min bu zorba Asgardlılara Jotunheimlı bir yiğidin kudretini göstereceği gün de gelir elbet dedim kendime.
Since that day of infamy, when Asgard failed the men folk of Jotunheim... a new generation of warriors as grown up and took their place.
Alçak Asgardlıların erkeklerimizi katlettiği o acı günün ardından Jotunheim'da yeni bir savaşçı nesil yetişip onların yerini doldurdu.
In truth I'm neither Asgardian nor son of Jotunheim.
Hakikat şudur ki ben ne Asgard'ın ne de Jotunheim'ın evlâdıyım.
March into Jotunheim as you once did.
Bir zamanlar yaptığın gibi Jotunheim'a yürürdüm.
What sort of madness?
123 00 : 13 : 46,441 - - 00 : 13 : 48,238 Jotunheim'a gidiyoruz.
This is Jotunheim.
Bu Jotunheim.
My father fought his way into Jotunheim, defeated their armies and took their Casket.
Babam savaşarak Jotunheim'a girdi, ordularını yendi ve onların kutularını aldı.
My friends, we're going to Jotunheim.
Dostlarım, Jotunheim'a gidiyoruz.
Bifrost will remain closed to you and you'll be left to die in the cold waste of Jotunheim.
Gökkuşağı Köprüsü size kapalı olacak ve Jotunheim'ın soğuk çöplüğünde ölüme terk edileceksiniz.
To leave the bridge open would unleash the full power of the Bifrost and destroy Jotunheim with you upon it.
Köprüyü açık bırakmak Gökkuşağı Köprüsü'nün bütün gücünü serbest bırakır 167 00 : 17 : 17,285 - - 00 : 17 : 18,183 Gökkuşağı Köprüsü'nün bütün gücünü serbest bırakır ve siz üzerindeyken Jotunheim'ı yok eder.
We should never have reached Jotunheim.
Jotunheim'a hiç gitmemeliydik.
The Casket wasn't the only thing you took from Jotunheim that day, was it?
O gün Jotunheim'dan aldığın tek şey o kutu değildi, değil mi?
We're on the brink of war with Jotunheim.
Jotunheim ile savaşın eşiğindeyiz.
Is it Jotunheim?
Jotunheim mı?
The truce with Jotunheim is conditional upon your exile.
Senin sürgün edilmen koşuluyla Jotunheim ile ateşkes yaptık.
Once Odin is dead, I will return the Casket to you and you can return Jotunheim to all its...
Odin öldüğünde, kutuyu size geri vereceğim ve siz de Jotunheim'a şeyini geri getirirsiniz...
I turned my gaze upon you in Jotunheim, but could neither see you nor hear you.
Jotunheim'da gözümü sana diktim, ama seni ne görebildim ne de duyabildim.
Jotunheim.
Jotunheim.
Now if you'll excuse me, I have to destroy Jotunheim.
Şimdi izninle Jotunheim'ı yok etmem gerek.
The Bifrost will build until it rips Jotunheim apart.
Jotunheim'ı paramparça edene kadar Gökkuşağı Köprüsü inşa olacak.
I am Loki of Jotunheim,
Ben, Jotunheim'dan Loki.
But we will face the sons of jotunheim with fury.
Jotunheim'ın çocuklarıyla korkusuzca yüzleşeceğiz.
His mouth is a portal to jotunheim, realm of the frost giants.
Ağzı buz devlerinin âlemi olan, Jotunheim'a açılan bir geçittir.
The portal leads to the frost giant's home of jotunheim.
Geçit bizi bu devlerinin evi Jotunheim'a götürecek.
I traveled east until I came to that band of water that divides the world of men from Jotunheim.
İnsanların dünyasını Jotunheim'dan ayıran su şeridine gelene dek doğuya doğru seyahat ettim.
Farbauti of Jotunheim.
Annenim, Loki.