Jumpy tradutor Turco
727 parallel translation
I can't understand that, and that's what's got me jumpy.
Bunu kafam almıyor ve bu beni sinirlendiriyor.
It's my fault. I'm a little jumpy myself.
Benim hatamdı. Ben de biraz sinirliyim.
I say, you mustn't get jumpy, you know. Really you mustn't.
Bence bu kadar gergin olmamalısın, hiç gerek yok.
I guess I'm getting jumpy.
Sanırım giderek pimpirikli biri olmaya başladım.
You're new here, but in a couple of months, you'll get as jumpy as me.
Sen yenisin, birkaç ay sonra, benim gibi olursun.
I may as well tell you that Ruby there with the gun... ... he's pretty nervous and jumpy.
Şimdiden söyleyeyim, şurada duran Ruby'nin sinirleri biraz zayıftır.
I'm gettin'kinda jumpy about those wagons.
Bu arabalar hakkında biraz endişelenmeye başladım.
Oh, he's just been a little jumpy lately.
Bu aralar biraz sinirli.
Your arabesques were jumpy.
"Arabesk" in titrekti.
You're just nervous and jumpy, that's all.
Yalnızca biraz gergin ve ürkeksin, hepsi bu.
I'm still a little jumpy.
Hâlâ biraz tedirginim.
It's amazing how reassuring the sunlight is, but I was pretty jumpy last night.
Gün ışığı nasıl da güven veriyor, dün akşam oldukça tedirgindim.
You're jumpy, both of you.
- İkiniz de gerginsiniz.
'I noticed that Peter seemed preoccupied and a bit jumpy and irritable.
Peter'ın biraz dalgın, gergin ve asabi olduğunu farkettim.
Guess I'm getting a little jumpy.
Sanırım biraz heyecanlıyım.
I'm just jumpy.
Sinirim bozuldu.
The fog's got me jumpy -
Şu sis diken üstünde olmama sebep oldu.
If you don't get jumpy whenever I see that silly Barredout man.
Sen de o aptal Barredout'yla her karşılaştığımda sinirlenmezsen, anlaştık. Söz.
He's a good man, Holley... but still a little jumpy.
O iyi bir adam Holley... ama hala biraz sinirli.
I'm jumpy, I guess.
Sanırım bana öyle geldi.
Aren't you ever jumpy, Brett?
Sen hiç heyecanlanmazmısın, Brett?
I do hope you don't think I'm always as jumpy as this, but this is not easy for me, Doctor.
Hep böyle ürkek olduğumu sanmayın ama zor bir durumdayım doktor.
Looks like these town folks is kinda jumpy, Jess.
Bu kasaba halkı sinirli gibi görünüyor, Jess.
What are you so jumpy about?
Neden bu kadar gerginsin?
You're pretty jumpy.
Bu kadar gergin olma.
He's liable to get jumpy hearing those shots.
Bu silah seslerini duymuş ve diken üstündedir şimdi.
I guess I'm a little jumpy.
Biraz sinirliyim.
Still jumpy.
Hala ürkeksin.
Those guns look even more jumpy than the food does.
Gerçi şu an o silahlar yemeklerde daha cazip görünüyor.
I'm always jumpy before a job.
Daima iş öncesi biraz gergin olurum.
Hector, you're jumpy as a stall horse.
Hector, yarış atı kadar huysuzsun.
He'd never have gotten behind me if you wasn't so jumpy with those arrows.
Sen sağa sola ok atıyor olmasaydın asla arkamdan bana yaklaşamazdı.
I saw Verber walking down the street. He looked kind of jumpy.
Verber'i yolda gördüm.Gergin görünüyordu.
Darling, you're getting awfully jumpy lately.
Sevgilim, son zamanlarda çok gerginsin.
I felt, well, you can imagine, jumpy, on edge.
Tahmin edersiniz ki, gergindim, diken üstündeydim.
Getting jumpy, Delaney?
- Heyecanlandın mı, Delaney?
Lots of folks in these parts get pretty jumpy about that sort of thing.
Bu taraflarda pek çok insan bu gibi şeyleri hoş karşılamıyor.
- She's wonderful she's jumpy and- -
- O harika bir kız
Either pick it up in a few days or if you're jumpy,
İster bir kaç gün içinde al ister ürkek biri isen,
Our party's getting jumpy, just sitting around waiting.
Göç eden grup sinirleniyor, yaptıkları sadece oturup bekleşmek.
Maybe that's why I'm so jumpy.
Belki bu nedenle çok ürkek biriyim.
I know this man. he gets kind of jumpy in a crisis.
Bu adamı iyi tanırım, Böyle konularda çok soğukkanlıdır.
Now. don't act jumpy.
Şimdi, gergin davranmayın.
You boys seem to be getting a little jumpy.
Siz çocuklar, gene bir numara çeviriyor gibisiniz.
Everybody you talk to is jumpy.
Hekes Gant'den bahsediyor.
I don't see what the prosecution's jumpy about.
Savcı niye hop oturup hop kalkıyor anlayamadım.
We're all getting jumpy from not having any liquor or fun.
İçki içemediğimiz ve eğlenemediğimiz için hepimiz gerginiz.
I'm getting jumpy.
Sinirlerim bozuldu.
Seems like everyone's jumpy today.
Bugünlerde çok daha fazla sallanmaya başladı.
Now, don't get jumpy about her, honey.
O kız yüzünden sinirlenme tatlım.
What are you so jumpy about?
Neden bu kadar sinirlisin? Paranı istiyor musun?