Just a few minutes ago tradutor Turco
171 parallel translation
- Just a few minutes ago.
- Sadece bir kaç dakika önce.
Just a few minutes ago.
Sadece birkaç dakika önce.
We were married just a few minutes ago.
Oh, Will.. Daha birkaç dakika önce evlendik.
That place was full of people just a few minutes ago, and now there's nobody.
Burası birkaç dakika önce insanlarla doluydu ve şimdi kimse yok.
I saw your wife leave with her suitcase just a few minutes ago... and now you're skipping out.
Az önce karını elinde valiziyle buradan ayrılırken gördüm ve şimdi de sen sıvışıyorsun.
That lighter was here just a few minutes ago.
O çakmak bir kaç dakika önce buradaydı.
But I'll swear he sat up and talked to me just a few minutes ago when Mr. Bradley...
Fakat yemin ederim, doğrulup, benimle bir kaç dakika kadar konuştu, o sırada Bay Bradley...
Just a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce.
I found this note in my cabin just a few minutes ago.
Bu notu birkaç dakika önce kamaramda buldum.
Just a few minutes ago.
Birkaç dakika önce.
Just a few minutes ago...
Ah, evet.
Baltimore County Police report... the stomper has attacked a Mrs. Shirley Evans... just a few minutes ago at the Crockfield Mall... and Channel 12 News was there.
Baltimore Polisi Ayak Sapığı'nın birkaç dakika önce, Crockfield mağazasında... Bayan Shirley Evans'a saldırdığını bildirdi... Kanal 12 Haber'de o sırada oradaydı.
- Just a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce.
Just a few minutes ago Georgina arrived unexpectedly in my trench.
Bir kaç dakika önce Georgina, ansızın siperime geldi.
Yeah, just a few minutes ago.
Ama çoktan çıkmış galiba.
Just a few minutes ago, the jury asked to see the videotape.
Bir kaç dakika önce jüri üyeleri, video kaydını izlemek istediklerini belirttiler.
- just a few minutes ago.
-... az önce.
Someone shot him, just a few minutes ago.
Birkaç dakika önce, biri onu vurdu.
I was there this morning, and Lieutenant Paris was in there just a few minutes ago.
Bu sabah oradaydım, ve Binbaşı Paris birkaç dakika önce oradaydı.
It looks like she died just a few minutes ago.
Birkaç dakika önce ölmüş gibi görünüyor.
Oh, just a few minutes ago, when I sensed crew morale might be especially low.
Oh, sadece birkaç dakika önce, mürettebatın moralinin çok düştüğünü gördüğüm anda.
Trevor saw someone in the house- - just a few minutes ago.
Birkaç dakika önce Trevor evin içinde birini görmüş.
But so were you just a few minutes ago.
Ama birkaç dakika önce sen de görüyordun.
We met just a few minutes ago.
Biraz önce tanışmıştık.
He showed me the analysis just a few minutes ago.
Analizlerin sonucunu, biraz önce bana gösterdi.
Just a few minutes ago, you were absolutely certain he was on this flight.
Sadece birkaç dakika önce, uçakta olduğundan tam anlamıyla emindin.
That was just a few minutes ago.
Bu, sadece birkaç dakika önceydi.
We recorded a tactical conversation that took place between them just a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce kendi aralarında yaptıkları bir konuşmayı kaydettik.
The one on the right, just a few minutes ago.
Sağdaki de bir kaç dakika önceki
She just left a few minutes ago.
Birkaç dakika önce ayrıldı.
He just left a few minutes ago.
- Hayır efendim, o biraz önce çıktı.
The party just broke up a few minutes ago.
Parti daha birkaç dakika önce bitti.
I JUST SPOKE TO THE STU DIO A FEW MINUTES AGO.
- Geri dönmeliyim.
But I was just down there a few minutes ago!
Ama az evvel aşağıya inmiştim!
We just met a few minutes ago.
Daha beş dakika önce tanıştık ve...
Yeah, he just left a few minutes ago, but he'll be back.
Birkaç dakika önce gitti ama gelir.
Look, a few minutes ago, you said you didn't want to just wait here to be captured. Now, all you want to do is stay?
Demin beklemek istemiyordun şimdi burada mı kalmak istiyorsun?
I wasn't a few minutes ago, when we had something to do but now I just feel awkward again.
Birkaç dakika önce böyle değildi, çünkü bir şey yapıyorduk şimdi ise aynı duygu içerisindeyim.
They just took B.A. in a few minutes ago.
B.A.'i bir kaç dakika önce getirdiler.
Well, this thing was workin just fine a few minutes ago... and now I can't get pea-turkey on it.
Birkaç dakika önce gayet iyi çalışıyordu ama şimdi hiçbir işe yaramıyor.
I just came in a few minutes ago.
Ben biraz önce geldim.
- We just met a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce karşılaştık.
- Just closed a few minutes ago.
- Birkaç dakika önce kapattık.
Just hung up on the officer in charge a few minutes ago.
Yetkili kişiyle olan konuşmam az önce bitti.
A ship came in through the jumpgate a few minutes ago but now it's just sitting there.
Birkaç dakika önce geçitten bir gemi geçti ama şimdi hareketsiz bekliyor.
She just E-mailed me a few minutes ago.
Biraz önce bana mail attı.
The latest reported just to the north-east of Canton a few minutes ago.
Ayrıca hortumlar görüldü. Sonuncusu Canton'un kuzeydoğusundan... az önce bildirildi.
I just met her a few minutes ago.
Daha yeni tanıştım.
He was... he was here just a few minutes ago. I-I guess he's still AWOL.
Galiba hala firarda.
I just rolled in a few minutes ago and grabbed something'to eat.
- Cupcake, hayır!
Well, then it's your lucky day... because she is a close personal friend of mine... and I was just talking to her a few minutes ago... on the phone, and she said that she'd be willing... to go horseback riding with you on the beach... and to have a candlelight dinner with you... and sit in a tub and drink champagne.
O zaman bu senin şanslı günün... çünkü o benim çok yakın bir arkadaşım... ve birkaç dakika önce onunla konuşuyordum... ve bana söyledi ki seninle sahilde... at sürmekten çok hoşlanırmış... ve mum ışığında akşam yemeğinden... ve banyoda şampanya içmekten.