Just let me out of here tradutor Turco
122 parallel translation
Will you just let me out of here?
Beni dışarı çıkartacak mısınız?
Just let me out of here. Please!
Lütfen beni buradan çıkarın
Jack, we can work this out, just let me out of here.
Jack, bunu çözebiliriz, Bırak gideyim.
Come on! No! Will you just let me out of here?
İzin ver de gideyim!
You just let me out of here, you idiot.
Beni çöz buradan seni gerzek.
Look, just let me out of here!
Hadi, çıkarın beni bunun içinden!
Just let me out of here.
Hemen inmek istiyorum.
So why don't you just let me out of here.
Müsaade edersen gideyim artık.
Please just let me out of here.
Lütfen sadece gitmeme izin ver.
Come on. Just let me out of here.
Haydi ama, çıkar beni buradan.
I just know on top of all that, you wouldn't take away my nice, warm bed, and let me spend the night out here in a draughty old club car.
Benim için hepsinden önemlisi ise benim güzel, sıcak yatağımı elimden alıp, beni cereyanlı eski bir klüp vagonuna getirme hakkın yoktu.
Just help me out of here and let me go.
Burdan çıkmama yardım et ve bırak gideyim.
Honey, let me just get him out of here.
Canım, onu çıkartacağım.
Now just step aside and let me out of here.
Şimdi çekil de çıkayım.
Let me just pay the check and I'm out of here.
Hesabı ödememe izin verin de gideyim.
And let me just do my job, and get out of here.
Sadece bana bırak bu benim işim ve şimdi git buradan.
Just let me take a quick leak and I'll be out of here.
Bir tuvalete gireyim sonra giderim.
Now, will you tell I.A. I'm just your average... healthy, totally fucked up cop... and let me out of here, please?
Artık bakanlığa normal ve sağlıklı bir polis olduğumu söyleyebilirsin. Ve, lütfen bırak artık gideyim.
All right, just give me my car and let me get the hell out of here.
Tamam, sadece bana arabamı ver ben de defolup gideyim.
Let me just pick up a chick, and we'll get out of here.
Bir piliç kaldırayım, sonra buradan hemen çıkarız.
Why don't you just let me pay for this and get out of here?
Şunun parasını ödeyip gideyim.
So, Claudia, let me just say... so I can get my role as an LAPD officer... out of the way here before we enjoy our coffee.
Görev başında size şunu söylemek isterim. Kahvelerimizi içmeden önce.
I told the guy out there I was a friend of yours and he just let me come on back here. So.
Dışarıdaki adama arkadaşın oluğumu söyledim, o da buraya gelmeme izin verdi.
Well, what about you, then? L-le - just let me get you out of here.
En azından seni buradan götürmeme izin ver.
Mr. Pinciotti, sir, let me just say that you're making a lot of sense here... and I think that when I bring Donna home tonight... you two ought to sit down and really hammer this thing out.
Bay Pinciotti, efendim, bu konuda çok haklı olduğunuzu söylemeliyim... ve Donna'yı bu akşam geri getirdiğimde... siz ikiniz oturup bu konuyu masaya koymalısınız.
Just let me find Lori, and then we're out of here.
Sadece Lori'yi bulayım, ve sonra buradan gidelim.
Just let me get my stuff and get out of here.
Bırak, eşyalarımı alıp buradan çıkayım.
Here, have a seat. Let me just get this out of your way.
Hadi, bir yere otur Sadece senin yolundan çekilmeme izin ver
Just let me out of here.
Bunu kanıtlayabilirim.
Okay, can you please explain to me... why you just let that very single guy out of here without even asking for a date?
Tamam, lütfen bana açıklayabilir misin... neden bu tek adamın bir randevü bile istemeden gitmesine izin verdin?
Let me just pay the fine and get out of here.
Size cezayı ödeyeyim de gideyim.
Look, just... let me out of here and we call this thing a mulligan.
Bak, sadece gitmeme izin ver de buna karışıklık diyelim.
Let me just change my shirt, then we can get out of here.
Gömleğimi değiştirmeme izin ver, sonra buradan çıkabiliriz.
Fache was never gonna let me just stroll out of here, was he?
Fache buradan yürüyüp gitmeme asla izin vermeyecekti öyle mi?
Are you gonna let me get dressed, or should I just walk out of here naked?
Giyinmeme izin verecek misiniz, yoksa çıplak çıkmam mı lazım?
Now just give me some antibiotics or something, and let me out of here.
Bana antibiyotik falan verin de buradan gideyim.
Just fucking let me out of here!
Beni indir!
dude, come on, let's just find bizarro me and get out of here.
Haydi dostum, garip beni bulalım ve buradan çıkalım.
Seriously, dude, you're just gonna let me walk out of here?
Gerçekten dostum, buradan çıkıp gitmeme izin verecek misin?
You're just gonna let me walk out of here in peace?
Hiçbir şey olmamış gibi buradan çıkıp gitmeme izin mi vereceksin?
I don't suppose you gonna let me just walk out of here?
Buradan elimi kolumu sallayarak çıkmama izin vermeyeceksin herhalde.
Let me go and just get out of here.
Nesi var bunun?
Just let me get out of here, please.
İzin ver, çıkayım. Lütfen.
No, you can't- - she already thinks I'm pathetic, and now I'm gonna send my sister in there to stick up for me? What? Let's just get out of here.
Zaten acınacak durumda olduğumu düşünüyor, şimdi bir de kız kardeşimi gönderip benim için konuşmasını mı isteyeyim?
And then he let go of me, and I just ran out the back door and I came over here.
Sonra beni bıraktı. Arka kapıdan kaçtı ve ben de buraya geldim.
Just let me get you out of here first, all right?
Izin ver de seni bir an önce suradan uzaklastirayim.
Just tell me. What are the magic words that I've gotta say so you will let me out of here?
Söyler misiniz lütfen, beni buradan çıkartmanız için, söylemem
You could just let me walk out of here, please.
Bırakın çekip gideyim, lütfen.
Cartman, just give me my brother and let us get out of here.
Cartman, kardeşimi ver ve bırak buradan gidelim.
Seriously, you'd let me just walk out of here with this?
Cidden, bununla çıkıp gitmeme izin verirdin yani?
Let me ride with you, Ned, just out of here anyway.
Bırak sizinle geleyim Ned. En azından buradan çıkana kadar.