Just stay out of it tradutor Turco
187 parallel translation
You just stay out of it!
- Sen karışma!
You just stay out of it!
Sen bu işe karışma!
Just stay out of it!
Sakın karışma!
You just stay out of it.
Seni ilgilendirmez.
Just stay out of it. - I can't do that.
Bu işin dışında kal.
Just stay out of it.
Sen bu işe karışma.
Just stay out of it.
Bunun dışında kal.
Just stay out of it, pal.
Buna karışma dostum.
Look, just stay out of it, kid. It's for your own good.
Olayın dışında kalsan daha iyi olur.
- Just stay out of it.
- Sadece bunun dışında kal.
Why couldn't you just stay out of it?
Neden bu işten uzak durmadın ki?
- Just stay out of it, bitch!
- Sen bu işe karışma, şıllık!
Just stay out of it.
Yalnızca ondan uzak dur.
Just stay out of it.
Kesinlikle buna hic karisma ve dinle.
I am begging you, just stay out of it.
Sana yalvarıyorum. Bu işe karışma.
You just stay out of it, girl!
SEN BU iSE KARISMA KUCUK KIZ!
Women should just stay out of it!
Kadınlar uzak durmalı.
You don't know anything about this, Rena, so just stay out of it.
Bu konuda hiçbir şey bilmiyorsun Rena, sadece karışma, tamam mı?
Just stay out of it.
Karışma sen.
- Just stay out of it, Ray.
- Bunun dışında kal, Ray.
Don't call Christopher and talk about me or us, just stay out of it!
Onunla benim hakkımda konuşma. Bu işe karışma.
- After I told you to just stay out of it!
- Sana o kadar söyledim, uzak dur diye!
- Just stay out of it, mate.
- Bu konudan uzak dur, dostum.
So please, if you don't have any facts, just stay out of it.
Bu yüzden lütfen, eğer gerçekleri bilmiyorsan, bu işe karışma.
- Just stay out of it, all right?
- Bu işe karışma.
Just stay out of it.
Affedersiniz.
So just stay out of it.
Karışma bu işe.
Cartman, just stay out of it.
Cartman, bulaşma bu işe.
So just stay out of it and everything will be fine.
- Yani sadece ondan uzak durun, ve herşey gayet iyi olacak.
I would also like to point out that from now on the penalty box is mine. Just stay out of it.
Ayrıca şunu da belirteyim ki ceza sahası benim, oradan uzak durun.
Just stay out of it, girl.
Sen buna karışma, kızım.
tim, could you just stay out of it?
Tim, bu işe karışma.
But I tell you one thing, though, it's getting easier...'cause she's getting weaker and I'm getting stronger... and one of these days, just like I tell you, I'm gonna come out and stay out.
Ama gittikçe kolaylaşıyor. Çünkü o gittikçe zayıflıyor, bense gittikçe güçleniyorum. Ve bir gün, ben dışarı çıkacağım, dışarıda kalacağım görürsünüz.
All I know is, if you don't figure out the "something," you'll just stay ordinary. And it doesn't matter if it's a work of art, or a taco, or a pair of socks.
Tek bildiğim, o "Bir şey" i halledemezsen, sıradan biri olarak kalırsın ve bu bir sanat parçasıymış Meksika böreğiymiş veya bir çift çorapmış, hiç farketmez.
Just tell him to stay out of it!
Söyle bu işe karışmasın!
We'll just stay here and keep the hell out of it.
Biz burada kalıp, kötülüğü sokmayacağız.
- I can't get it out of my eyes. - Just stay there.
- Gözümden çıkartamıyorum.
So if you got any other problems, whether it's raisins, prunes figs or any other dried fruit just keep it to yourself and stay out of my way, okay?
Başka sorunların olursa, kuru üzüm olsun, kuru erik incir ya da başka bir kurutulmuş meyve olsun, kendine sakla ve benden uzak dur, anladın mı?
And then it gets boring and they just stay together out of convenience or for the sake of the children.
Ondan sonra heyecan çıkıyor, ama gine beraber kalıyorlar tembellikten, yahut çocuk yüzünden. - Ya?
Look, it just means I'm gonna shampoo my hair... and stay out of your way.
Dinle, bu demek oluyor ki sadece saçımı şampuanlayacağım ve yolundan uzak duracağım.
Well, you know, in the real world sometimes people have to do things that are not so enjoyable and accept things that are imperfect and compromise for reasons that sometimes people are too immature to comprehend, in which case they should just stay the hell out of it.
Gerçek dünyada bazen insanlar o kadar da zevk almadıkları şeyleri yaparlar. Ve mükemmellikten uzak şeyleri kabul ederler. Bazı insanların kavrayamadıkları sebeplerden dolayı fedakârlık yaparlar.
He just said I'd better stay out of it.
Sadece işin dışında kalmamı önerdi.
Just this once, stay out of it.
- Bu seferlik, karışma.
It's not noticeable, but just stay out of bright lighting.
O kadar fark edilmiyor. Ama parlak ışıklardan kaçın.
It's just, you have to stay out of frame.
Sadece görüntü dışında kalman gerek.
It's not just out of my own selfish desire that I'm trying to stay clean on all this.
Bunun dışında kalmak istemem sırf kişisel ihtiraslarımdan değil.
- Just stay out of it.
- Bu lanet yerde neler oluyor? - Ne olursa olsun, karışma.
- Just stay out of it, all right?
Diana, bu işe karışma, tamam mı?
Your father works like a dog to make sure you have everything. If he's not there for you it's just because he's trying to stay out of federal prison.
Yine de bazen yanında olamıyorsa bu hapishaneye düşmemeye çalıştığındandır.
When I told the doctor that I... that I couldn't take it anymore, he said that I was just a con trying to stay out of prison.
Doktora, artık yapamayacağımı söylediğimde, bana, " Bırak böyle davranmayı, ne de olsa tutukluluk haline ara verildi.
Now we keep together... and we stay out of sight... there's just two days... we are so close, Rachel... what is it baby?
Bir arada kalırsak ve birbirimize destek olursak. Sadece iki gün daha. Çok yaklaştık, Rachel.