English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ J ] / Just tell her the truth

Just tell her the truth tradutor Turco

142 parallel translation
Don't tell her what I told you to tell her. Just tell her the truth now, OK?
Sizden söylemenizi istediğim şeyi söylemeyin.
Just tell her the truth!
Ona gerçeği söylesene!
- Now, leave her alone, Cynth. Just tell her the truth.
Sadece gerçeği anlat.
Why didn't you just tell her the truth?
Neden ona gidip doğruyu söylemiyorsun.
Just tell her the truth about Healy.
Sadece Healy hakkında herşeyi anlat.
I should just tell her the truth.
Ona gerçeği söylemeliyim.
But why didn't you just tell her the truth.
Ama neden sadece gerçeği anlatmıyorsun?
I'm gonna just tell her the truth.
Ona gerçeği söyleyeceğim.
Perhaps the time has come for me to just tell her the truth.
Belki ona gerçeği söylemenin zamanı geldi.
Just tell her the truth.
Hadi, ona artık gerçeği söyle.
Just tell her the truth.
Ona gerçeği söyle.
We'll just tell her the truth... he ran away.
Ona doğruyu söylemeliyiz.
OK, just tell her the truth.
Ona doğruyu söyle.
Just tell her the truth.
Ona sadece gerçeği söyleyin.
Just tell her the truth.
Ona sadece gerçeği söyle.
So you just tell her the truth, she's mad for a while, then forgives you.
O zaman ona doğruyu söyle, bir süre sana kızacaktır, sonra da affedecektir.
why don't you just tell her the truth?
Neden gerçeği ona söylemiyorsun.
Look, I know we both careabout blair, but maybe the best thing is for meto just tell her the truth.
Bak, biliyorum, ikimizde Blair'e değer veriyoruz, ama belki de... benim için en iyisi ona gerçeği söylemektir.
To just tell her the truth.
Ama belkide benim için en iyisi... ona sadece gerçeği söylemektir.
I mean, I don't understand why I can't just tell her the truth.
Yani, neden ona gerçeği söyleyemiyorum ki?
So you think I should just tell her the truth, Just confess everything? It's not a confession.
Yani sence ona gerçeği söylemeli herşeyi itiraf mı etmeliyim?
Why don't we just tell her the truth?
Neden ona gerçeği söylemiyoruz?
Let go of what you think she wants to hear, and just tell her the truth.
onun ne duymak istediğini bırak, sadece doğruyu söyle.
Why can't you just tell her the truth?
Niye ona gerçeği söyleyemiyorsun?
Just tell her the truth!
- Gerçeği söyle yeter.
You'll save a good deal of time and make for a better feeling all round if you just tell me the truth.
Eğer bana yalnızca gerçekleri söylersen, hem zaman kazanırız hem de her bakımdan daha iyi bir durumda olabiliriz.
- Louise, look. I don't expect you to tell me everything you do. What about if you tell me something, just tell me the truth?
Bana yaptığın her şeyi anlatmanı beklemiyorum ama bir şey anlatacaksan bari doğru söyle.
I'm finally trying to tell her the truth. I just did.
Sonunda ona gerçeği anlatmaya çalışıyordum.
I've always found that it's better just to tell the truth.
Her zaman gerçeği söylemenin daha iyi olduğunu düşündüm.
The point I'm making is, you have to tell the absolute truth, or else you just end up confusing people.
Bunu söylememin nedeni her zaman doğruyu söylemelisiniz. Yoksa her zaman kafa karıştıran bir insan olursunuz.
just tell her the truth.
Ya da doğruyu söyleyin.
Xplain--tell her you just got lost, tell her the truth.
Açıkla, doğruyu söyle.
Because if I just told you the truth about that... it means that I'm just a truthful person who would tell you the truth about anything.
Çünkü sana her zaman doğruyu söyleyen bir insan olduğumu... söylerken doğruyu söylüyordum.
I mean, do I tell her the truth, or do I just leave it alone?
Ona gerçeği anlatayım mı yoksa hiç karıştırmayayım mı? - Hiç karıştırma.
You'll just have to tell her the truth.
Ona sadece gerçeği söylemek zorundasın.
With you I'll always tell the truth, just so long as you promise to always laugh in the right places.
Sana her zaman doğruyu söyleyeceğim, ama bana her zaman doğru yerde güleceğine söz verirsen.
Look, just... tell her the truth, okay?
Şu an duymak istediği bu.
Now, remember, you're just gonna tell her the truth.
Şimdi sakın unutma, ona sadece gerçeği anlatacaksın.
And I have heard every excuse and half-truth so... you want to just tell me the real story?
Her bahaneyi ve beyaz yalanı duydum. Gerçek hikâyeyi anlatmak ister misin?
Why don't you just go tell her the truth?
Neden ona işin aslını söylemedin?
That she's just as toxic as her late friend and that that's the way she's gonna be remembered. We could tell her the truth.
Ona doğruyu söyleyebiliriz.
After all these years, maybe it would be easier just to finally tell her the truth.
Bu kadar yıl sonra, belki de ona, herşeyi anlatmak daha kolay olur.
It makes me wish we could just... tell her the truth.
Keşke diyorum.. ona gerçeği söylesek.
I just wanted to set the record straight and tell the truth because I have way too much respect for all of you to keep lying.
Her şeyi açıklığa kavuşturmak, gerçeği söylemek istedim. Hepinize saygı duyduğum için yalan söylemeyi sürdüremezdim.
Dad risked everything just to tell the truth.
Babam gerçeği söylemek için her şeyi riske attı.
Yeah, I'm going to do what you said, I'm gonna tell her the truth, tell her I'm just not interested in her.
Evet, senin sözünü dinleyip ona gerçeği söyleyeceğim.
Just clean her up, tell her the truth.
Bir güzel temizleyip, gerçeği söyleyeceğim.
How could I tell her the truth? I was just figuring it out myself.
Ona nasıl gerçeği söyleyebilirdim ki daha kendim anlayamamıştım her şeyi.
You tell her the truth and if she really is this special one everything will work out just fine.
Sen ona gerçeği söylersin, eğer o da gerçekten özel kişiyse her şey yoluna girecektir.
I just told you that because I couldn't tell you the truth, which was that I missed you every single day.
Sana gerçeği söyleyemediğimden bunu söyledim. Gerçekse ; Allah'ın her günü seni özlediğimdi.
You just tell me the truth, from the beginning and this will be over.
Ama en başından anlat olanları. Sonra her şeyi unutalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]