Kac tradutor Turco
211,083 parallel translation
The Nightingale's on his way to jail and your mother's not being taken, and especially not tonight.
Nightingale, hapishane yolunda ve annen kaçırılmadı, özellikle de bu akşam.
I have been bored for the past few hours of my life, so we both got a lot riding on this.
Ben de hayatımın geçmiş bir kaç saati sıkıntıdan patladım yani ikimiz de bu iş için çok çaba sarf ettik.
Actually, Cabe, Walter and Paige haven't been active on their comms for a few minutes now.
Aslına bakarsan Cabe, Walter ve Paige bir kaç dakikadır telsizde etkin değiller.
I haven't requested the budget because it would take me less than a few minutes to read it, identify any inefficiencies and then balance it.
Mali tabloları istemedim çünkü okumam, verimsiz kısımları tespit etmem ve dengelemem bir kaç dakikamı alırdı.
Sat phone, water, some energy bars.
Uydu telefonu, su bir kaç enerji gofreti.
You have completely cut me loose these past weeks.
Son bir kaç haftada beni tamamen kendi başıma bıraktın.
And some PVC pipes floating under the plumbing system.
Ve sıhhi tesisat üstünde yüzen bir kaç PVC boru.
Okay, start calculating the ballpark buoyancy force numbers for those materials, and throw in some floatation cushions and some pieces of life vests.
Tamam, bu malzemelerin yaklaşık kaldırma kuvveti değerlerini hesaplamaya başla ve içine bir kaç yüzdürme yastığı... -... ve can yeleği parçaları da ekle.
It's been a slow couple of months at his garage.
Bir kaç aydır garajda işler iyi gitmiyor.
A few days ago, I got a call from the FBI.
Bir kaç gün önce, FBI'dan bir telefon aldım.
He runs a stolen car ring, and years ago, when I still drank a lot, before you were back in my life, I used to blast VIN numbers off of vehicles he brought to me for a few bucks.
Bir çalıntı araba çetesinin başındaydı ve yıllar önce, ben hala çok içerken sen hayatıma tekrar girmemişken, bir kaç papel karşılığında getirdikleri araçların şasi numaralarını siliyordum.
He's now using those cars to smuggle drugs over the border.
Artık o araçları ülke dışına uyuşturucu kaçırmak için kullanıyor.
The list of their identities is encrypted, but the Sardovians have already managed to break a couple names.
Kimliklerinin listesi şifreliydi fakat Sardovialılar bir kaç ismin şifresini çözmeyi başardılar bile.
If you try to spring him from that place, it's only gonna make things worse when the U.S. marshals find him.
Eğer onu kaçırmaya çalışırsan bu, sadece Amerikan Polisi onu bulduğunda işleri daha da kötüleştirir.
You can get to the border in a few hours.
Bir kaç saatte sınırı geçebilirsin.
You can see right here on the replay few pieces survived the impact.
Tekrar görüntülerinde darbeden kurtulan bir kaç parçayı görebilirsiniz.
If you're gonna kidnap me again, may I humbly request I'm allowed to finish my ale first?
Beni tekrar kaçıracaksan, rica etsem önce... biramı bitirebilir miyim?
I'm not here to kidnap you.
Buraya seni kaçırmaya gelmedim.
How long's it gonna be before she slips, Philip?
Ağzından kaçırması ne kadar sürer Philip?
You missed the meeting.
- Görüşmeyi kaçırdın.
How many pests have been delivered so far?
Şimdiye kadar kaç böcek teslim edildi?
How many eggs?
- Kaç yumurta o zaman?
How long were you in for?
Sen kaç sene çektin?
So, I shouldn't run for it?
- Kaçıp gitmeyeyim mi yani?
Okay. If you pass by and miss the shot, don't circle back.
Geçerken kaçırırsanız dolaşıp tekrar denemeyin.
Well, tell her I'll miss it.
Ona kaçıracağımı söyle.
_
Bu operasyonların kaç tanesi işe yarıyor ki?
How many people work here? Hmm.
- Burada kaç kişi çalışıyor?
Hey, you got any idea how many people work here? Eh.
- Burada kaç kişi çalıştığını biliyor musun?
- We missed her.
- Onu kaçırdık.
Okay, can we just be serious for a minute?
Bir kaç dakikalığına ciddi olabilir miyiz?
Tricky little bugger.
Elimden kaçıp duruyor.
Well, so far, I've seen Columbus, Milwaukee,
Şimdiye kadar bir kaç kere Columbus,
So we're just entering kidnapping territory here?
Bunu yaparak adam kaçırmanın sınırlarına girmiş oluyoruz.
- Not for a couple years.
- Bir kaç yıl geçmeden yapamazlar.
How many opportunities does a girl get to save the world?
Bir kız dünyayı kurtarmak için daha kaç fırsat yakalayabilir ki?
Hey, how many children do you have?
Hey, senin kaç çocuğun var?
Please. We're gonna miss the sentencing hearing.
Lütfen duruşmayı kaçıracağız.
- What time is it?
- Saat kaç?
And I told Cheryl Hirsham, and she said, "Sometimes my son pees in the backyard, and it helps scare away the deer."
Cheryl Hirsham'a söyledim ve o dedi ki, "Bazen oğlum arka bahçeye işiyor ve böylece geyikler korkup kaçıyor."
Yeah, I've never bailed on a show.
" Ben hiç gösteri kaçırmadım.
I'm it, you run away from me, frightened, afraid.
Ben ebeyim, siz ürkmüş, korkmuş bir hâlde benden kaçıyorsunuz.
- All right, Gar. You don't want to miss that bus.
- Tamam Gar, otobüsünü kaçırma.
He was just trying to scare me away.
Beni korkutup kaçırmaya çalışıyormuş.
Are you out of your fucking mind?
Sen aklını mı kaçırdın acaba?
You just missed these idiots telling me how hard they're selling out by working for fucking Galvin Belson in his disgusting lap of luxury.
Gavin Belson'un iğrenç zengin kucağında oturan bu aptallar, ruhlarını satmalarının zorluklarını anlatıyorlardı. Onu kaçırdın.
That's very impressive, all of it, but you guys have to understand that companies like ours are particularly risk averse.
Çok etkileyici. Her biri. Fakat, bizim gibi şirketlerin öncelikle riskten kaçındığını anlıyorsunuzdur umarım.
How many are we?
Kaç kişiyiz peki?
It's just for the past few hours, you've been a little, um... checked out.
Geçtiğimiz bir kaç saatte, sen aslında...
I mean, how many times did our teeth clink?
Kaç kere dişlerimiz birbirine çarptı öyle?
Look, we set up a bunch of these at Hoolicon.
- Bak. Bunlardan bir kaçını Hoolicon'da kuracağız.