Kellogg tradutor Turco
370 parallel translation
Lastwick. Kellogg.
- Kellogg.
Wilkes, relieve Kellogg in Hydro, eh?
Wilkes, Kellogg'dan kaplıca nöbeti devral.
Do you get all your equipment from Kellogg's?
Bütün ihtiyacını Kellogs'tan mı sağlıyorsun?
We take it to Inspector Kellogg.
Müfettiş Kellogg'a götüreceğiz.
- Kellogg?
- Kellogg? - Evet.
I'm like a quiff who's been fucked over for a year and a half by guys like Kellogg, McClain, Delaney...
Kellogg, Mc Olain, Delaney gibi adamlar tarafından bir buçuk yıldır sikilen bir kadın gibiyim...
I'm not Kellogg, McClain or Delaney.
Ben Kellogg, McOlain ya da Delaney değilim.
Why didn't you tell him about Delaney and Kellogg?
Neden onlara Delaney ve Kellogg'dan bahsetmedin?
I have just won a kellogg's corn flake competition.
Kellogg's Mısır Gevreği yarışmasını kazandım.
Oh, yes. Khaki, kettle, Kipling, Khomeini, Kellogg's Born Flakes.
Kedi, kral, Kipling, Kuveyt, Kellogg's, büzel kız.
Hello, Mr. Kellogg.
Marhaba Bay Kellogg.
All I can do for ya, Mr. Kellogg, is to give you another man... who will get our tiger to sit on the automobile with a girl in a bikini.
Bay Kellogg, sizin için yapabileceğim tek şey, bir kaplanı, içinde bikinili bir kadın olan arabaya sokacak başka bir adamımı vermek olabilir.
I had to referto the KelloggBriand Pact.
Kellogg-Briand Paktı'na başvurmam lazımdı.
Kellogg's Corn Flakes.
Kellogg Mısır Gevrekleri.
Kellogg?
Kellogg mu?
They aren't "my" books, Mr. Kellogg.
"Benim" kitaplarım değil Bay Kellogg.
- Kellogg.
- Kellogg.
- Mr. London, I'm Clark Kellogg.
- Bay London, ben Clark Kellogg.
Clark Kellogg.
Clark Kellog.
Mr. Kellogg.
Bay Kellogg.
We're undercover, Mr. Kellogg.
Gizli görevliyiz Bay Kellogg.
- These men are fiends, Mr. Kellogg.
- Bu adamlar zebani, Bay Kellogg.
- Not just dinner, Mr. Kellogg.
- Sadece yemek değil.
Is Clark Kellogg in one of these rooms?
Clark Kellogg bu odalardan birinde mi?
I need Clark Kellogg for a second.
Clark Kellogg'a bir saniye ihtiyacım var.
You need Clark Kellogg for a second?
Clark Kellogg'a ihtiyacın mı var?
Up, Mr. Kellogg!
Kalkın Bay Kellogg!
With him are his daughter, Tina, and her fiancé Clark Kellogg from the great state of Montana.
Yanında kızı Tina ve nişanlısı Clark Kellogg büyük Montana eyaletinden.
Let's say... all your life, for breakfast, you're eating from the Kellogg's variety pack.
Diyelim ki... tüm hayatın boyunca kahvaltıda aynı mısırı gevreğini yesen.
Why don't you take my seat, Mrs. Kellogg.
Benim yerime oturun, Bn. Kellogg.
We're speaking with Cynthia Kellogg who has come forward voluntarily... to give information in the case regarding James Urbanski.
James Urbanski davasıyla ilgili bilgi vermek üzere gönüllü gelen Cynthia Kellogg'la konuşuyoruz.
Mrs. Kellogg, as procedure, I have to inform you of your rights.
Bn. Kellogg, kural gereği, haklarınızı okumak zorundayım.
Ensign Kellogg, I want a list of all relatives, known associates and especially old school friends.
Teğmen Kellogg, tüm akrabalarının, bilinen iş arkadaşlarının... özellikle de eski okul arkadaşlarının bir listesini istiyorum.
Dr. Kellogg, how did you come to invent the cornflake?
Dr. Kellogg mısır gevreğini nasıl keşfettiniz?
My younger brother, W.K. Kellogg, worked for me... as a low-paid assistant for many years.
Benim genç kardeşim W.K. Kellogg benim için çalışıyordu... Düşük ücretle yıllarca asistanım oldu.
But the whole world knows only one Kellogg :
Fakat bütün dünya yalnızca bir Kellogg tanıyor :
Me, Dr. John Harvey Kellogg... surgeon, inventor, author and crusader for biological living'.
Beni, DR. John Harvey Kellogg Cerrah, mucit, yazar ve biyolojik hayat için mücadeleci.
Oh, it's Dr. Kellogg's "Question Box." What a pity we missed it.
A, bu Dr. Kellogg'ın "Soru Kutusu". Şükür, biz de onu arıyorduk.
There's Dr. Kellogg.
Dr. Kellogg orada.
Dr. Kellogg, what a pleasure to see you.
Dr. Kellogg, sizi görmek ne büyük bir zevk.
I'm Dr. Kellogg's son.
I'm Dr. Kellogg's son. Ben Dr. Kellogg'un oğluyum.
George Kellogg!
George Kellogg!
It is of great distress to me, to Mrs. Kellogg, to your brothers and sisters.
Bu benim için inanılmazbir acı, Bayan Kellogg senin abilerin ve ablaların için de öyle.
Meet my luncheon companion, George Kellogg.
Öğle yemeği arkadaşımla tanış, George Kellogg.
Did you say "Kellogg"?
Sen "Kellogg" mu dedin?
George has the proud distinction of being John Harvey Kellogg's son.
John Harvey Kellogg'un oğulları arasında George'un oldukça şerefli bir yeri var.
Kellogg.
Kellogg.
Kellogg's Per-Fo Incorporated!
Kellogg's Per-Fo Holding!
Bartholomew Bookbinder. One of Kellogg's top men.
Kellogg'ta mevki sahibi bir işçi.
What actually did you do over at Kellogg's, Bart?
Hakikaten Bart, sen Kellogg'da ne iş görüyordun?
Kellogg?
Kellogg?