Kendall tradutor Turco

Have you seen the colonel? No. No?

Kendall'ı gördünüz mü?

Now, colonel, don't forget you're coming with me to buy my carpet. What? Oh, yes.

Merhaba Kendall, bana kahve ısmarlayacağını unutmadın değil mi?

Owen! - Wait!

"Trevor Kendall'ın kedisi önünde bile yapamadım."

Colonel Marlowe, Major Kendall.

Albay Marlowe, Binbaşı Kendall.

Major Kendall has just been assigned to us by General Grant.

Binbaşı Kendall, General Grant'in karargahından bize özel emirle yollandı.

Where are your side arms, Kendall?

Tabancan nerede, Kendall?

Kendall goes along.

Kendall da sizinle geliyor.

- I got your sick list, Kendall.

- Hasta listeni aldım, Kendall.

There's nothing new about this, Kendall.

Bu yeni bir şey değil ki, Kendall.

Where's Kendall?

Kendall nerede?

Dr Kendall went over to that cabin with some young coloured people.

Dr. Kendall genç bir zenciyle beraber şuradaki kulübeye gitti.

Kendall, what the devil are you doing?

Kendall, Tanrı aşkına ne yapıyorsun?

All right, Kendall.

Pekala, Kendall.

Don't push me too far, Kendall.

Beni fazla zorlama, Kendall.

Major Kendall.

Binbaşı Kendall.

Kendall, isn't it?

Kendall'dı, öyle değil mi?

Why, Major Kendall, your cigar.

Binbaşı Kendall, puronuz.

Major Kendall a doctor.

Binbaşı Kendall, bir doktor.

- Kendall, what in the name of...?

- Kendall, bu da ne...?

Where were you, Kendall?

Sen neredeydin, Kendall?

Dr Marvin. Major Kendall.

Binbaşı Kendall.

How long are you going to be, Kendall?

Bu daha ne kadar sürer, Kendall?

Go ahead, Kendall!

Devam et, Kendall!

I've got eyes, Kendall.

Gözlerim var, Kendall.

Go on with it, Kendall. - Ooh!

Hadi, işini yap, Kendall.

I'm Eve Kendall. I'm 26 and unmarried.

Adım Eve Kendall. 26 yaşındayım ve bekarım.

Eve Kendall.

Eve Kendall.

Kendall.

Kendall.

Miss Kendall?

Bayan Kendall mı?

If there was a chance of changing your mind I'd talk about Miss Kendall of whom you so obviously disapprove.

- Hoşçakalın. Fikrinizi değiştireceğinizi bilsem, Bayan Kendall'dan söz ederdim. Hani şu nefret ettiğiniz kadından.

If you hadn't made yourself so attractive to Miss Kendall that she fell for you...

Bayan Kendall'a karşı çekiciliğinizi kullanıp aklını çelmeseydiniz...

If you were seen wandering about healthy, it could prove fatal to Miss Kendall.

Yaşayan insanlar arasında görülmeniz, Bayan Kendall için ölümcül olur.

I know you're terribly fond of Miss Kendall....

Bayan Kendall'a çok değer veriyorsunuz...

Reference, that is. Kendall's, yes.

Kendall'ın verdiği referans.

Kendall's was my first real job.

Kendall benim ilk gerçek işimdi.

Well, it wasn't a very exacting position, and there didn't seem much immediate chance for anything else at Kendall's.

Ayrıca Kendall'da, hiçbir değişiklik için acele edilmiyor gibi görünüyordu.

I went to Pittsburgh and got the job at Kendall's until I could look around for something better.

Pittsburgh'a gittim ve Kendall'da işe başladım. Daha iyi bir iş bulana kadar.

Let us see what Kendall thinks.

Haydi Kendall'ın fikrini alalım.

Good afternoon, Bwana Kendall.

İyi günler, Bwana Kendall.

Richard and I are never getting married because he's with Kendall, and I really wish them all the best.

Richard'la hiçbir zaman evlenemeyeceğiz. çünkü o Kendall ile birlikte, ve umarım mutlu olurlar.

Kendall's dragging me along to another one of her fundraising events.

Kendall beni yine bağış etkinliklerinden birine sürüklüyor.

Kendall, what are you doing here?

Kendall, burada ne yapıyorsun?

Take these to Kendall.

Bunları Kendall'a götür.

I'm Dr paul Kendall.

Ben, Dr. Paul Kendall.

My name is Dr paul Kendall.

Ben, Dr. Paul Kendall.

My cousin Kent... My cousin Kendall from Indiana, he got high once. And, you know, he started eating, like, really weird foods.

Kuzenim Kendall bir keresinde sarhoş olup garip yiyecekler yemeye başladı.

Mark Kendall.

Mark Kendall.

I've seen you in your shorts before, Mark Kendall.

Seni daha önce de pantolonsuz gördüm, Mark Kendall.

And Mark Kendall... vampire.

Ve Mark Kendall vampir.

Miss Eve Kendall is expecting me.

Bayan Eve Kendall beni bekliyordu.

I got the job at Kendall's, but it was...

Kendall'daki işe kabul edildim fakat çok talepkâr bir pozisyon değildi.