Kenworth tradutor Turco
33 parallel translation
Am I not personally commanding the force that goes with Sir Guy and Lady Marian to Kenworth Castle to guard the tax money he is bringing back, with my sword and my life?
Sör Guy ve Leydi Marian'la geri getirdiği vergi parasını kılıcımla ve canımla korumak için Kenworth Şatosu'na giden birliğe şahsen kumanda etmiyor muyum?
He named his dog "Kenworth".
Köpeğinin adını bile "Cameron" koymuştu.
"Lord Duncan Kenworth to expand Research Program."
"Lord Duncan Kenworth Araştırma Programını genişletiyor."
Your entry target is Lord Duncan Kenworth... brilliant scientist, and greedy as a rat.
Senin giriş amacın zeki bilim adamı... ve fare kadar da açgözlü Lord Duncan Kenworth.
You think Diaz and this Kenworth dude are working together?
Sence Diaz ve şu Kenworth züppesi birlikte mi çalışıyorlar?
Lord Kenworth.
Lord Kenworth.
Kenworth's married to Lady Josephine Kenworth... who runs a summer music program... at the Westminster Music Academy.
Kenworth, Westminster Müzik Akademisi'nde... yaz müzik programını yürüten... Lady Josephine Kenworth ile evli.
Kumar's gonna take you to the Kenworth estate, OK?
Kumar seni Kenworth konağına götürecek, tamam mı?
Kenworth's involved.
Kenworth da işin içinde.
Diaz and Kenworth are running a mind-control test at the lab.
Diaz ve Kenworth laboratuarda zihin-kontrol testini uyguluyorlar.
What do you think about Duncan Kenworth?
Duncan Kenworth hakkında ne düşünüyorsun?
Aren't you one of Lady Kenworth's foreign Johnnies?
Bayan Kenworth'un yabancı adamlarından biri misin?
Dr. Kenworth, sir.
Doktor Kenworth, efendim.
White Kenworth truck, do you see it?
Beyaz Kenworth kamyonu, gördün mü?
You won't be the apple of Lady Kenworth's eye... if you're not back at the house for dinner.
Bayan Kenworth'un gözünün elması olamazsın... eğer akşam yemeğinde evde olmazsan.
Well, we know Kenworth's up to something.
Şey, Kenworth'un bir şeylerin peşinde olduğunu biliyoruz.
Lady Kenworth was so worried, she nearly called the police.
Bayan Kenworth çok endişeliydi, neredeyse polisi arayacaktı.
What next, Mr. Kenworth?
Sonraki ne, Bay Kenworth?
To Lord Duncan Kenworth... the new Director of the Royal Mint.
Lord Duncan Kenworth'a... Kraliyet Darphanesinin yeni yöneticisi.
Looks like the Prime Minister has given Kenworth... the keys to the Royal piggy bank.
Görünüşe göre Başbakan Kenworth'a... Kraliyet kumbarasının anahtarını verdi.
Kenworth and Diaz are gonna use that meeting... to take over the world.
Kenworth ve Diaz dünyanın yönetimini ele geçirmek için... bu toplantıyı kullanacaklar.
Lady Josephine Kenworth!
Bayan Josephine Kenworth!
Go take a hike, Kenworth.
Çık oradan, Kenworth.
You haven't got a key to the piggy bank after all... have you, Mr. Kenworth?
Tüm bunlardan sonra kumbaranın anahtarı sizde değil... değil mi, Bay Kenworth?
On it, he wrote "coffee with Troy Kenworth,"
Üstüne "Troy Kenworth ile kahve" yazmış.
No, but his father Charles Kenworth was.
Değil, ama babası Charles Kenworth öyleymiş.
But since then, Mr. Kenworth, you have charges pending in four assault cases.
Fakat o zamandan beri saldırı suçlamasıyla askıya alınmış dört davanız var Bay Kenworth.
Kenworth, I was thinking about what you said, and you're right.
Kenworth, dediklerini düşünüyordum ve haklı olduğuna karar verdim.
Kenworth!
Kenworth!
Oh, man, I'm rolling cool in a Kenworth.
Dostum Kenworth kullanıyorum.
2007 Kenworth t800 mule train.
2007 model Kenworth T800 katır treni.
Wood : I'd chosen a 1991 Kenworth w900l long-nose.
1991 model Kenworth S900L uzun burun seçmiştim.
Tell Mrs. Kenworth to send up some breakfast for General Houston.
Bayan Kenworth'a söyle General Houston'a kahvaltı yollasın.