Kesici tradutor Turco
2,450 parallel translation
They could be useful to us, help us find the mineral dust.
Sokaklarda yan kesici olarak yetiştiler. Bize yararları olabilir. Madde tozunu bulmamıza yardım edebilirler.
Corkscrews, any sharp implements. If I find anything that can be used as a weapon...
Bıçak, çatal, şey tirbuşon, kesici aletlerden ne bulabilirsen silah olabilecek ne varsa git getir.
I gave her pain relief.
Ona ağrı kesici verdim.
- I gave her pain rel...
- Ona ağrı kesici...
I think you are absolutely fantastic and you look great in the dress, too.
- Ben de. Nefes kesici bir performanstı ayrıca elbisen de çok şıkmış.
'Cause it's Advil.
Çünkü ağrı kesici.
- Advil?
- Ağrı kesici?
Wire cutter's in the junk drawer.
Alet dolabında tel kesici var.
Well, if they're truly terminal, We usually just send them home with pain meds
Eğer gerçekten son safhadalarsa genellikle ağrı kesici verip eve yollarız.
Uh, no pain meds.
Ağrı kesici olmasın.
I'm thinking, though, that Tylenol and a power nap aren't gonna cut it for this.
Sanırım ağrı kesici ve sağlam bir uyku bunu düzeltemeyecek.
A normal person would probably ask for a painkiller.
Normal bir insan muhtemelen birkaç ağrı kesici isterdi.
And what pain medication were you prescribed during recovery?
İyileşme sürecinde hangi ağrı kesici verildi size?
Did you ingest a bottle of painkillers?
Bir şişe ağrı kesici mi içtin?
Paul : Those are feet-slicing laser beams.
Bunlar ayak kesici lazer ışınları.
A full worth the thrilling view from the pulvinus.
Locadan seyredilmesi gereken nefes kesici bir manzara.
Soon as I get an I.V. in, we'll get you some pain meds, hermano.
- Serumu takar takmaz sana biraz ağrı kesici vereceğiz.
Sharp little bastards.
Kesici küçük şerefsizler.
It's the pain medication, no?
- Ağrı kesici yüzünden değil mi?
She's not on pain medication.
- Ağrı kesici kullanmıyor.
Supposed to drop off painkillers sometime later this afternoon.
Bu saatlerde ağrı kesici içiyor olmalı.
Does your bag contain any lighters, aerosols or any sharp objects?
Valizinizde yakıcı, kokan ya da kesici bir madde var mı?
- Fine, I'm on painkillers.
- Ağrı kesici alınca rahatlıyorum.
It's breathtaking.
Nefes kesici.
Got some kickass painkillers.
Ağrıkesici al biraz.
We have some painkillers and antibiotics.
Birkaç ağrı kesici ve antibiyotik var bizde.
- Mia, do you have a blunt instrument?
- Mia, kesici bir şey var mı?
He received a fatal blow to the head from a sharp instrument.
Kesici bir aletle kafasına öldürücü bir darbe almış.
Are those pain pills?
Ağrı kesici mi o?
We'll get you some more pain meds to help you out with that.
Ağrılarınız için size ağrı kesici vereceğiz.
- Okay, I'm gonna write an order for more pain meds.
- Tamam daha fazla ağrı kesici vermelerini sağlayacağım.
We took our son to an after-hours clinic where he was misdiagnosed, and then he was sent home without so much as a painkiller, and he was up all night crying.
Oğlumuzu mesai bitiminden sonra bir kliniğe götürdük, orada yanlış tanı koydular ve bizi eve yolladılar. Yalnızca ağrı kesici verdiler. Çocuk bütün gece ağladı durdu.
She was looking for painkillers.
Ağrı kesici arıyormuş.
We have to start manufacturing painkillers immediately.
Acilen ağrı kesici üretimine başlamalıyız.
- Did you get me painkillers?
- Bana ağrı kesici aldın mı?
Metanec is a painkiller, yeah?
Metanec ağrı kesici, değil mi?
These are all painkillers?
Hepsi de ağrı kesici mi?
- He said he's had too many painkillers.
- Çok fazla ağrıkesici aldığını söyledi.
A painkiller nation?
Ağrıkesici bir ulus?
I might have some painkillers somewhere.
Bir yerlerde ağrı kesici olmalı.
By the way, when you went in for that attack kiss of yours, I think you chipped my front tooth.
Ha bu arada bu geceki öpücük saldırısında galiba kesici dişlerimi budadın.
I tried painkillers, but...
- Evet al. Baş ağrısı için ağrı kesici aldım zaten.
The left arm is injured, but no vital organs.
Ağrı kesici verdiler. Hayatî organlarım zarar görmemiş.
- Take a painkiller.
- Ağrı kesici alsana.
Drink a lot, pee, take painkillers, and keep your fingers crossed. - Is that OK?
Bolca sıvı tüketin, tuvalete gidin, ağrı kesici alın ve şanslı olmak için dua edin.
Wow, this is amazing!
Vay nefes kesici!
Mr. Lane, we're gonna get you something for the pain, okay?
Bay Lane, size biraz ağrı kesici vereceğiz, tamam mı? Hayır!
- Sarah... Look, we're gonna get you some more painkillers very soon.
Sana ağrı kesici vereceğiz.
Water or painkillers or something?
Su, ağrı kesici falan?
I'll go on my bike and get the Disprin.
Bisikletle gidip Dışprin ( Ağrı kesici ) alacağım.
- Firecracker!
- Nefes kesici!