Kiwi tradutor Turco
185 parallel translation
Nobody's turning me into a kiwi bird.
Kimse beni bir kiviye çeviremez.
I'm a wild bird and you're a kiwi.
Ben vahşi bir kuşum, sense kivi.
- A kiwi.
- Kivi.
- Kiwi.
- Kivi.
- Peewee the kiwi.
- Ufacık bir kivi.
You don't have to be a kiwi bird.
Kivi kuşu gibi davranma.
The Kiwi Jonestown, of course, that's it.
Kiwi Jonestown, tabii ki ; doğru ya.
A kiwi.
Bir kiwi.
Ten thousand Watusi warriors, armed to the teeth with kiwi fruit and guava halves.
On bin Watusi savaşçısı, tepeden tırnağa, kivi ve guava meyveleriyle silahlı.
Take a kiwi, Frank.
Bir kivi al Frank.
Here, it's kiwi salads, raw fish in lime and there's worse.
Burada kiwi salatası, çiğ balık ve daha kötüleri var.
How many calories are in a kiwi anyway?
Bir kivide kaç kalori vardır?
There are some more birds which are unable to fly... such as the kiwi... which has nothing to do with that prickly, little fruit.
Uçamayan birçok kuş türü var. Örneğin kivi kuşu vücudunda dikenden başka hiçbir şey olmayan, küçük ahbap.
Kiwi cherry.
Kivili ve kirazlı.
Kiwi with that?
Yanında kivi olsun mu?
Kiwi?
Kivi mi?
And your peeled kiwi.
Ve soyulmuş kiviniz.
Actually, the kiwi is a seed-bearing fruit.
Aslında kivi çekirdekli bir meyvedir.
Butter and eggs and flour and lime and kiwi...
Yağ, yumurta, un, kivi suyu...
Kiwi?
Kivi?
Kiwi?
Kivi? !
No, I didn't. I said kiwi lime.
Hayır, kivi suyu dedim.
I'm allergic to kiwi.
Kiviye alerjim var.
I've got kiwi!
Üstüme gelme! Elimde kivi var!
Kiwi.
Kivi.
The all-new'97 Kiwi.
97 model şahane bir Kiwi.
Oh, what was I thinking?
Böyle kaslı, iri kıyım bir erkeği bir Kiwi'ye bindiriyorum. Benim de yaptığıma bakın.
Mango Kiwi Tropical Swirl.
Mango kivi tropik proteinler.
Maybe a sorbet or some kiwi.
Belki bir dondurma veya kividen sonra.
- I don't know. - They said kiwi or something.
- Kiwi sevmem.
- I don't like kiwi. These came for you.
Senin için geldi.
- Oh, great, I've got the Kiwi (!
- Oo kivi var süper (!
Kiwi. Australian SAS.
Avustralyalı SAS.
- He knows about you and Kiwi Bob.
- Sen ve Kiwi Bob'u biliyor.
I ran into Kiwi Bob's mrs.
Demin Kiwi Bob'un yanındaydım.
You did a nice job on Kiwi Bob.
Kiwi Bob'u iyi benzetmişsin.
Kiwi Bob's no fucking softy.
Kiwi Bob da hafif adam değildir.
I wore this kiwi lime lip gloss just for you.
Senin için kivili limonlu dudak parlatıcı sürdüm.
Our squash pro, Octavio, taught me a backhand slice that could shave the bristles off a kiwi fruit.
Profesyonel squash oyuncumuz Octavio bana backhand gösterdi Bir kivinin tüylerini yok edebilirim.
- Pr ximo kiwi?
- Kimden?
a clothespin, a kiwi, a faucet joint.
Mandal, kivi ve fıçı vanası.
I ordered the Kiwi Cooler.
Soğuk Kiwi ısmarladım.
How about a kiwi?
Kiviye ne dersiniz?
-'endive, peaches, kiwi.'
- "hindiba, şeftali, kivi."
I should make some kiwi ice cream.
Bazen kivili dondurma yapmalıyım.
A kiwi!
bir kivi!
I just thought maybe you'd want a kiwi for the subway.
Metroda giderken bir kivi istersin diye düşündüm.
And she changed her name to Kiwi.
Adını Kiwi olarak değiştirdi.
Kiwi.
- Kivi.
No, Kiwi.
Hayır, Yeni Zelandalı.
- Kiwi Cup.
- Kiwi Kupası.