Kneel tradutor Turco
1,495 parallel translation
Make him kneel on the chair and pull down his pants.
Koltuğa diz çöküp pantolonunu sıyırsın.
Kneel on the chair and pull down your pants.
Koltuğa diz çöküp pantolonunu sıyır.
Pull down your pants and... kneel on the chair.
Pantolonunu sıyırıp koltuğa diz çök.
Kneel.
Diz çök!
Kneel.
Diz çök dedim!
But I kneel before you, Chae-yi, to confess my heart to you.
Ama sana kalbimi açmadan önce senin önünde diz çöküyorum, Chae-yi.
The blonde, would you please kneel down for a second?
Sarışın rica etsem dizlerinin üstüne çökebilir misin?
Or I'll kneel here forever!
Yoksa sonsuza dek burada diz çökeceğim.
Mother then tells me to kneel down.
Sonra annem diz çökmemi söyler.
Kneel up against that wall and interlock your fingers behind your head.
Duvara yaslanıp ellerini başının üstüne koy. Hemen!
Burke would kneel on his victim's chest, covering his mouth and nostrils.
Burke, diziyle kurbanının göğsüne abandı. Ağzını ve bütün deliklerini kapatırdı.
IMPERIUM : Kneel to us, J'onn J'onzz.
Bize boyun eğ Jonn Jonzz.
Joey, just kneel down behind her. AII right.
Joey, onun yanına diz çök.
So hurry and kneel down.
Sonra yukarı çıkmana yardım edeceğim.
And I won't kneel
and I won't kneel # #
They don't want to kneel and submit, don't feel natural.
Dizlerini kırıp boyun eğmekten hoşlanmıyorlar, doğalarında yok.
Kneel down.
Çömel.
What do you want, big boy? Bare-breasted nymphs to kneel at your feet and offer you delicacies from silver platters?
Yarı çıplak perilerin gümüş tabakta sunacağı lezzetli yemekler mi?
- Kneel.
- Diz çök.
- Will you kneel?
- Diz çöker misin?
Then kneel by your beds and give thanks.
O zaman yataklarınızın yanına çöküp şükredin.
kneel!
Diz çökün!
Do I kneel?
Diz çökmeli miyim?
All I could do was bow back and kneel there myself.
Bütün yapabildiğim selamına karşılık verip diz çökmek oldu.
Hurry up and kneel!
Acele et ve dizlerini üzerine çök!
NO, NO, YOU CERTAINLY DIDN'T KNEEL IN GUM.
Hayır, kesinlikle çikletin üzerine diz çökmedin.
Well, what am I supposed to do? Kneel over top of the toilet.
Marilyn'e not bırakmamı hatırlattı.
Kneel.
Diz çök.
I can kneel behind him and you can push him over.
Ben arkasında diz çökebilirim sen de onu itersin.
I will not be judged by you or society. I will wear whatever and blow whomever I want as long as I can breathe and kneel.
Nefes aldığım ve diz çökebildiğim sürece istediğimi giyer, istediğime oral seks yaparım.
" With my brothers in the field, I kneel
Savaş meydanındaki arkadaşlarımla diz çökmüşüm
Kneel before Professor Chaos!
Profesör Kaos'a diz çök!
- Kneel down!
- Diz çök!
It is customary to kneel before the king.
Kralın önünde diz çökmek adettendir.
I would gladly kneel, were you the real king.
Eğer gerçek kral sen olsaydın, memnuniyetle diz çökerdim.
Also the man can kneel, while the woman is facing.
Ayrıca kadın ayaktayken de erkek aynı poziyonu alablir.
Your partner kneel between your band, keeping your hips and penetrates in you.
Partneriniz bacak aranıza diz çöker, kalçalarınızda tutar ve içinize girer.
- And kneel.
- Ve diz çök.
Second rank, kneel!
İkinci saf, diz çök!
Doth not Brutus bootless kneel?
Doth not Brutus bootless kneel?
Kneel!
Diz çök!
So, brother, kneel down.
Öyleyse kardeşim, diz çök.
Come on, kneel down!
Haydi, diz çök!
You do not have to kneel to any other man!
Başkasından emir almamız gerekmiyor.
Kneel!
çök!
The Cardinal will tell you to stand, at which time you will kneel and remain kneeling throughout your hearing.
Kardinal ayağa kalkmanı söylediğinde, diz üstü duracaksın tüm konuşma boyunca diz çökmüş kalacaksın.
Don't kneel to me.
Önümde diz çökmeyin.
Before I let anyone take from me the word of God and ask me to deny my belief, I will kneel and let him strike off my head.
Kimsenin Tanrı'nın sözünü benden almasına ve inancımı inkar etmemi istemesine izin vermektense diz çökerim ve bırakırım kafamı kessin.
You can if you kneel down.
- Diz çökersen olur.
Kneel.
Diz çökün.
Kneel!
Diz çök.