Kundun tradutor Turco
39 parallel translation
Yes, Kundun.
Evet, Kundun.
We call him Kundun.
Ona Kundun deriz.
I hope it was not too long a wait, Kundun.
Umarım bekleyiş çok uzun olmadı, Kundun.
Today you lose, Kundun.
Bugün kaybettin, Kundun.
Things change, Kundun.
Şeyler değişir, Kundun.
Kundun.
Kundun.
We hope, Kundun.
Umuyoruz, Kundun.
Kundun, I am sorry.
Kundun, afedersin.
- I am fine, Kundun.
- İyiyim, Kundun.
Very good, Kundun.
Çok iyi, Kundun.
Excellent, Kundun.
Mükemmel, Kundun.
Kundun, Reting Rinpoche has died in prison.
Kundun, Reting Rinpoche hapishanede öldü.
Of course you have experience, Kundun.
Tabii ki deneyiminiz var, Kundun.
Tonight, Kundun, you see the world.
Bu gece, Kundun, dünyayı görüyorsun.
Good-bye, Kundun.
Hoşçakal, Kundun.
- Yes, Kundun, an elephant.
- Evet, Kundun, bir fil.
Good-bye, Kundun.
Hoşçakalın, Kundun.
He doesn't answer your letters, Kundun.
Mektuplarınıza cevap vermiyor, Kundun.
Your resistance must come from outside Tibet, Kundun.
Direnişiniz Tibet dışından olmalı, Kundun.
You know, Kundun, I would never have let you go alone.
Biliyorsun, Kundun, yalnız gitmene asla izin vermezdim.
where the only hope is a boat, and there is no boat, I will put a boat, Kundun.
tek umut bir kayık ise, ve kayık yoksa, bir kayık koyardım, Kundun.
Hurry, Kundun.
Acele, Kundun.
Kundun, you must walk to India.
Kundun, Hindistan'a yürümelisin.
- Kundun.
- Kundun.
Give me some light, Kundun.
Bana bira ışık ver, Kundun.
Kundun?
Kundun?
In your presence, Kundun.
Senin huzurunda Kundun.
You have to leave Tibet, Kundun.
Tibet'ten gitmelisin Kundun.
It's not the conscious thought, really, Kundun.
Bu bilinçli bir düşünce değil Kundun.
Kundun!
Kundun!