English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ K ] / Kuwait

Kuwait tradutor Turco

334 parallel translation
It was a kind of Garden of the royal family of Kuwait.
Kuveyt'in kraliyet ailesinin bir bahçesine benziyordu.
Oh, yes, khaki, king, kettle, kuwait, keble bollege oxford.
- Evet. Kedi, kral, keriz, Kuveyt, kibir, büzel kız.
Sheik Karl from Kuwait and his harem.
Kuveyt'ten Şeyh Karl ve haremindeki kadınlar.
- Kuwait.
- Kuveyt.
Terrible place, Kuwait.
Kuveyt berbat bir yer.
Oil fire KUWAIT
Yanan Ham Petrol KUVEYT
Oil fire KUWAIT
Yanan Petrol Kuyuları KUVEYT
Highway 80 KUWAIT
80 nolu Karayolu KUVEYT
Mr. Clampett, there's more petroleum in your swamp... than there is in all of Kuwait.
Bay Clampett, sizin bataklıkta Kuveyt'tekinden çok petrol var.
Kuwait.
Kuveyt'te.
Sold 160 fighter jets to Korea and then 240 tanks to Kuwait and then goes around making speeches why he should be Commander-in-Chief because, "We still live in a dangerous world."
Kore'ye 160 savaş uçağı sattı sonra Kuveyt'e 240 tank sattı ve sonra ortaya çıkıp neden başkomutan olması gerektiğiyle ilgili konuşmalar yaptı. Çünkü : - Hala tehlikeli bir Dünya'da yaşıyoruz.
I myself received a number of medals... for securing that Montgomery Ward in Kuwait City.
Benim de birkaç madalyam var. Kuveyt'de Montgomery Bölgesi'nde güvenliği sağladığım için kazanmıştım.
- Where, in Kuwait?
- Kuveyt'te mi?
Frogs. They copy our jeans, but didn't help us in Kuwait.
Blucinlerimizi kopya ederler ama Kuveyt'te yardımcı olmazlar.
Iraq must withdrawfrom Kuwait..... and without condition.
lrak, Kuwait'ten geri çekilmeli..... tamamen, derhal,..... ve koşulsuz.
( Bush ) The liberation ofKuwait..... has now entereda fiinalphase.
( Bush ) Kuwait'in özgürlüğü..... şu anda son evresine girdi.
I have therefore directed to use all forces available,..... including groundforces,..... to eject the lraqiarmyfrom Kuwait.
Bundan dolayı, mümkün olan bütün kuvvetlerin kullanılmasını emrettim. .. yer kuvvetleri dahil,..... Kuwait'ten Irak ordusunun çıkarılması için.
And on Wednesday, Iran vs. Kuwait...
Çarşamba günü İran Kuveyt ile karşıla...
Israel, Kuwait.
İsrail, Kuveyt.
This will not stand, this aggression against Kuwait.
Kuveyt'e karşı sergilenen bu saldırgan, tutum sona ermeyecek.
Exxon, Mobil, Saudis and Kuwait The atmosphere can wait
Exxon, Mobil, Kuveyt ve Suudiler Beklesin zavallı atmosfer
Headache the size of Kuwait.
Kuveyt kadar bir başağrısı.
Kuwait walked out!
Kuwait terk etmiş!
The road north from Kuwait to the Iraqi port of Basra showed the cruel reality.
Kuveyt'ten Basra Körfezi'ne giden kuzey yolu acımasız gerçeği gözler önüne serdi.
The highway littered with the burnt-out, smashed remains of vehicles the Iraqis stole in Kuwait.
Otoban, Iraklıların Kuveyt'ten çaldıkları araçların yanıp kül olan enkazlarıyla aydınlandı.
Your court-martial board is gonna be made up of people... who might've spent one day in Grenada, maybe two days in Kuwait. They're gonna be beach boys who've never been anywhere near combat.
Muhtemelen Yüksek Divan jürin Grenada'da bir gün ya da Kuveyt'te iki gün geçirmiş insanlardan oluşacak.
I used to be the laughing stock around here until my country invaded Kuwait.
Beni dinle, ülkem Kuveyt'i işgal edene kadar burada alay konusuydum.
Salaam. Kuwait.
Kuveyt. "
And by the way, it was afternoon in Kuwait.
- Beş saat önce isteyebilirdim.
No, there's one thing actually, in particular that I'll remember till the day that I die. Yeah, it was back in ninety-one, just before my unit was flown out to Kuwait to mop up the last pockets of resistance.
Hayır, aslında hayatımda özel bir tek olay var ölene dek unutmayacağım... 91 yılında..., birliğim Kuveyt'e gönderilmeden once direnişin son zamanlarında.
Served in Kuwait and Bosnia, three tours.
Kuveyt ve Bosna'da görev almış, üç kez.
Kuwait walked out!
Kuwait boykot etti!
Iraqi troops and tanks continue to roll into Kuwait... the desert nation Saddam Hussein....
Irak birlikleri ve tankları Kuveyt'e ilerlemeye devam ediyor Saddam Hüseyin bu çöl ülkesinde...
... withdraw from Kuwait.
... Kuveyt'ten çekilmesi...
Maybe I can let you and your crew go to Kuwait.
Belki seni ve ekibini Kuveyt'e gönderebilirim.
We're going to Kuwait.
Kuveyt'e gidiyoruz.
- Hang on, we're going to Kuwait?
- Dur biraz, Kuveyt'e mi gidiyoruz?
plus, we're in Kuwait.
Ayrıca Kuveyt'teyiz.
I can't believe we're staring at the rape of Kuwait with a camera... and we're not shooting.
Elimizde kamera Kuveyt'in yağmalanmasını seyredip de... çekim yapmamamıza inanamıyorum.
We're in Kuwait.
Biz Kuveyt'teyiz.
Nobody's in Kuwait. Come on.
Burada başka kimse yok.
"Good morning, welcome to Kuwait?"
"Günaydın, Kuveyt'e hoşgeldiniz" mi?
Is it true you've just come from Kuwait?
Kuveyt'ten kısa süre önce döndüğünüz doğru mu?
What's the situation in Kuwait?
Kuveyt'te durum nasıl?
You were in Kuwait!
Kuveyt'teydiniz be!
Why were we the ones the Iraqis chose for the Kuwait story?
Iraklılar Kuveyt haberi için neden bizi seçti?
Americans don't care about the people in Kuwait.
Kuveyt'teki insanlar Amerikalıların umurunda değil.
An english general carved a piece from our country after WWI... and called it "Kuwait."
1. Dünya Savaşı'ndan sonra bir İngiliz generali... ülkemizden bir parça kesip adına "Kuveyt" dedi.
To prevent the embargo from destroying your country... will you withdraw from Kuwait?
Ülkenizi mahveden ambargoya engel olmak için... Kuveyt'ten çekilecek misiniz?
If an embargo could force the Americans to withdraw from one of their own states... say Hawaii... then, maybe, the Iraqis would consider withdrawing from Kuwait.
Eğer bir ambargo Amerikalıların kendi eyaletlerinden birinden... mesela Hawaii'den... çekilmesine neden olursa, o zaman belki Iraklılar da çekilmeyi düşünür.
This Kuwait business.
Kuveyt meselesi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]