Lamer tradutor Turco
71 parallel translation
- While Radiation Dude has a similar... but lamer catchphrase, "Up and let's go!"
- Radyasyon Ahbap'ın da sloganı ise daha ucuz versiyonu : "Kalk, gidelim!"
There is nothing lamer than a school dance, trust me.
Okul dansından daha salak bir şey yoktur, inanın bana.
It was cool. lt's about using SUlD and making a script called ls... and keeping it in your home directory and creating a file with escape characters... pretending to be a lamer, "l need help deleting this."
Harikaydı. lt's about using SUlD and making a script called ls... and keeping it in your home directory and creating a file with escape characters... pretending to be a lamer, "Bunu silmeme yardım eder misin."
Your excuses are lamer than FDR's legs.
Bahanelerin Mustafa Topaloğlu'ndan daha topal.
Well, lamer, tell me.
Aptal, anlat bana.
Lame and lamer?
Saçmalıkla mı?
It's made you even lamer than before.
Önceden salak olduğundan da salaksın
Lame, lamer, lamest.
geri.. gerzek... gerizekalı.
Hey, I'm on your team, lamer.
Hey, ikimiz aynı takımdayız aptal seni.
A robber baron begets three generations of losers... each lamer than the next.
Hırsız baron, üç neslin kaybetmesine yol açar. Her biri diğerlerinden daha zayıf.
- Jeez. Could this team be any lamer?
- Bu takım daha sıkıcı olamaz mı?
Well, maybe we should fuck it up a little more, make it even lamer.
Acaba daha kötü, daha sıkıcı mı yapsak?
Quiero lamer te hasta que te vengas en mi boca mil veces
Quiero lamer te hasta que te vengas en mi boca mil veces
The bad news is from one of your lamer colleagues we have inherited the Dennison case.
Ahmak meslektaşlarınızdan birinden Dennison davasını aldık.
Then jumping's even lamer than running away.
Sonra da atlamanın daha beter olduğunu düşündüm.
It's only because you're lamer than I am, I haven't blown you away at this point.
Seni şuracıkta öldürmediysem benden daha aptal olduğun içindir.
And.since it took you this long, you're even lamer than I thought.
Ve... ve artık düşündüğümden daha güvenilmez olduğunu anladım
How is juggling any lamer than magic?
Hokkabazlık yapmanın nesi sihir yapmaktan aptalca oluyor?
Your son is lamer than Milhouse.
Oğlun Milhouse'dan daha mı ezik?
Lame and lamer.
Evet, sanırım ben de gelemeyeceğim.
Ew! That makes you even lamer!
Bu da seni özürlü yapar!
The only thing lamer than show choiris being on the crew for show choir.
Koroda olmaktan daha boktan bir şey varsa o da sette olmaktır.
Her excuses are getting lamer and lamer.
Bahaneleri giderek daha da dandikleşiyor.
He's a lamer...at the firm.
- Avukat. Bizim büroda çalışıyor.
So, if you agree with me, that it would be the better... part of wisdom to break his lease, I think we should go to a lamer and explain the circumstances.
Neyse, benimle hemfikirsen, o hâlde sözleşmesini feshetmek en doğrusu olacaktır.
The lamer says you will have no trouble getting out of your deal with him.
Avukat bey yaptığınız anlaşmayı iptal etmek zor olmaz, diyor.
Well, I think you should get a lamer to negotiate the five year contract
Bence bir avukat tutup beş yıllık sözleşme için masaya oturmalısınız.
I have no alternative but to get me a lamer and take you to court.
Bir avukat tutup sizi dava etmekten başka çare bırakmıyorsunuz bana.
A loser lamer.
Zavallı bir avukat.
Hey, you're a lamer, He paid his money, we can't tell him that he can't be here,
Hey, adinin teki o burda kalacağını söylüyor
The lamer it looks, the better.
Göründüğünden kötü olması, daha iyi olur.
Anyone with a laser printer And a laminating machine can make an I.D.
Lazer yazıcısı ve lamer makinesi olan herkes kimlik kartı yapabilir.
I don't know which was lamer :
Hangisi daha rezildi bilemiyorum.
At the moment, about the only place lamer than our house was work. We hadn't seen a customer all day. [DOOR OPENS]
Şu anda evden daha sıkıcı bir yer varsa o da işti.
{ Oh dude, } This is even lamer than we thought!
Adamım, bu sandığımızdan da salakça bir şey!
I didn't think you could possibly be even lamer than you look.
Bir dallama olabileceğini düşünmemiştim ama öyle görünüyorsun.
I've never a lamer bunch of dweebs in all my life!
Hayatım boyunca bir demet saçma gerzekle tanışmadım!
Only dad can make our minivan even lamer.
Minivanımızı ancak babam daha da beter hâle sokabilirdi.
With Brick's shows getting lamer and lamer, I didn't know how many more pretend grocery trips I could get away with, without at least coming back with some groceries.
Brick'in gösterisi gittikte salaklaşırken ondan kaçmak için kaç kere markete gidip elimde erzaklarla gelecektim bilmiyorum.
This place is lamer than outside.
Burası dışarıdan daha da ezik.
Roddy, that's lamer than space.
Roddy, bu uzaydan daha ezik.
Come on, I look like John Stamos's lamer brother.
Hadi! John Stamos'un ezik olan kardeşine benziyorum.
Now, now that is even lamer.
Bak işte bu daha da acınası.
Could this party get any lamer?
Bu parti herhangi bir lamer alabilir miyiz?
I think missing out on something you're looking forward to is lamer than going with your mother.
Bence dört gözle beklediğin bir şeyi kaçırmak annenle gitmekten daha büyük bir zayıflık olur.
It's so much lamer. I-
Etrafındakiler onun tipi değillerdi.
You guys are lamer than auto-tune.
Siz ses düzeltme programından bile daha eziksiniz.
No, he just doesn't want to go home to his empty house, and so he keeps coming up with lamer and lamer excuses to work late.
Hayır, sadece o boş evine gitmek istemiyor bu yüzden geç saate kadar çalışmak için dandik dandik bahaneler uyduruyor.
There's people out there way lamer than you hooking up all the time.
Senden çok daha ezik insanlar bile birileriyle takılıyor.
Summer school's even lamer than real school.
Yaz okulu okulun kendisinden daha ezik.
was lamer than you thought? !
Kılıcımın senin düşündüğünden de kötü olduğunu mu söylüyorsun?