Last time i saw him tradutor Turco
453 parallel translation
Last time I saw him, he shouldn't have been driving his cab. He was oiled to the gills.
Son gördüğümde araba kullanamayacak durumda sarhoştu.
The last time I saw him was at a tennis party at the McFarrens'.
Onu en son McFarrens'in tenis partisinde gördüm.
He was on number one last time I saw him.
Son gördüğümde bir nolu filikadaydı.
Last time I saw him he was still alive.
Son gördüğümde hayattaydı.
That was the last time I saw him until he came back, two days ago.
Onu son görüşümdü. İki gün önce geri dönene kadar.
Last time I saw him, he was in the East Walker River.
Onu son gördüğümde East Walker Nehrindeydi.
Last time I saw him, he was leaving to keep an appointment.
Onu son gördüğümde bir randevusuna gidiyordu.
The last time I saw him, he was with you.
Son gördüğümde sizinle birlikteydi.
Last time I saw him was a week ago.
Onu en son bir hafta önce gördüm.
I was just a kid last time I saw him.
Onu son gördüğümde küçük bir çocuktum.
- Fine, fine, last time I saw him.
- Son gördüğümde iyiydi.
Last time I saw him, he was going east, but you know him, he is liable to go north, south, or west.
Son gördüğümde Doğuya gidiyordu ama onu tanıyorsunuz. Kuzeye, Güneye veya Batıya gitmiştir.
The last time I saw him, I did some sketches.
Onu son gördüğümde bazı eskizler çizmiştim.
The last time I saw him, he was on his way to your headquarters.
Onu en son gördüğümde karargaha gidiyordu.
The last time I saw him, he was in a helicopter.
Onu son gördüğümde bir helikopterdeydi.
Well, last time I saw him, he was drifting towards those trees over here.
En son gördüğümde şu ağaçlara doğru iniş yapıyordu.
Last time I saw him, we were diggin'in.
Onu son gördüğümde, çukur kazıyorduk.
That's the last time I saw him.
- Bu, onu son görüşümdü.
It was the last time. The last time I saw him alive.
Onu son kez canlı gördüm.
Well, I'd say he looks healthier than the last time I saw him, Junior.
Onu son kez gördüğümden daha sağlıklı göründüğünü söyleyebilirim, Junior.
Last time I saw him he looked ready to wrap a two-by-four round Markham's neck.
Son gördüğümde Markham'ın boynuna kelepçe saracak gibiydi.
Last time I saw him, he went that way.
Onu son gördüğümde şu taraftan gitti.
It was the last time I saw him as the Kassim I've known all my life.
Bu onu bildiğimiz Kasım olarak son görüşüm oldu.
Last time I saw him he was playing casino with Albert Perez.
Şimdi hatırladım. Onu son gördüğümde, gazinoda bakara oynuyordu, Albert Perez'le.
The last time I saw him was at his wedding.
Onu son gördüğümde düğünü vardı.
Not the last time I saw him.
Son gördüğümde değildi.
Last time I saw him he was sitting here.
Onu son kez burada otururken gördüm.
last time i saw him, he was hightailing it out the window.
- Onu en son gördüğümde pencereden dışarı fırlıyordu.
LAST TIME I SAW HIM HE WAS WANDERING AROUND, SAYING :
Onu son gördüğümde etrafta dolanıp duruyor ve şöyle diyordu :
That's the way he looked the last time I saw him in New York City.
New York'ta onu gördüm.
Last time I saw him was a couple of months before he died.
En son ölmeden birkaç ay önce gördüm.
Last time I saw him, you guys took off with that babe.
En son gördüğümde, siz ikiniz bir kızlaydınız.
- Last time I saw him he was with his son.
- Onu son gördüğümde oğluylaydı.
The last time I saw him, I yelled at him.
Onu son gördüğümde, ona bağırmıştım.
The last time I saw him was several years ago, before I was married, at a party.
Onu en son birkaç sene önce gördüm. Evlenmeden önce, bir partide.
The last time I saw him, he went out for some fresh air.
Onu son gördüğümde hava almaya dışarı çıkıyordu.
That was the last time I saw him alive.
Onu en son o zaman canlı olarak gördüm.
This is from the last time I saw him.
Onunla en son görüştüğümüzde bunu yaptı.
I think he was trying to sell the Petersons last time I saw him.
- Onu son gördüğümde birilerine hisse satıyordu.
Last time I saw him here was for Sportsmen's Night.
En son sporcular gecesinde görmüştüm.
Last time I saw him he was getting married.
Onu son gördüğümde evlenecekti.
Last time I saw him, he threw up scrambled eggs out of his nose on the way to the library.
Onu en son gördüğümde, kütüphaneye giderken burnundan yağda yumurta kusuyordu.
I, the last time I saw him... was six months ago.
Ben onu son kez 6 ay önce gördüm.
Last time I saw him was 15 years ago, right after the Polo Club fire. - The one that killed Simonson's father?
Bir zamanlar biyomühendislikteki gelecek vaat eden kariyerim bitti.
Last time I saw him, he was going out.
Onu son gördüğümde, dışarı çıkıyordu.
If my husband saw you kissing me... like he kissed me the first time we met, I'm sure that would make him jealous.
Eğer kocam beni, kendisiyle ilk karşılaştığımızda öpüştüğümüz gibi öptüğünüzü görürse, adım gibi eminim, çok kıskanacaktır.
The next thing I know, he goes out the door, and that's the last time I ever saw him.
Bildiğim bir sonraki şey, kapıdan çıkıp gitmesi, ve bu onu son görüşüm oldu.
The last time I saw him was on the eve of his permanent move to Paris.
- Kayınpederimi iyi tanır mıydınız? - Evet.
the last time i saw lucky, you were teaching him to tell time.
- Alf... en son Lucky'i gördüğümde, ona... -... saati okumayı öğretiyordun.
he was pretty mad at me last time I saw him we haven't talked since hello hello who is this phone calls in the middle of the night plane tickets showing up, what's going on?
Bir daha asla bir erkekle yakınlaşamayacağım. Evet, ne demek istediğini anlıyorum. Ne zaman numarayı çevirsem telefonun kapandığını duyuyorum.
When was the last time you saw him? When I changed his diaper.
Bezle beraber onu da götürmüş olman mümkün mü?